Her yıl milyonlarca kişiyi yataklara düşüren, binlerce kişinin de ölümüne yol açan gribe karşı korunmanın en etkili yolunun aşı yaptırmak olduğu bildirildi.
BİLİNENDEN
DAHA TEHLİKELİ
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, grip hastalığının ne kadar tehlikeli olduğunun 1918 yılında başlayan ve tüm dünyayı sararak 25 milyon insanın ölümüne neden olan salgınla anlaşıldığını vurguladı. Bu hastalığın her yıl yaygınlığı ve şiddeti farklı salgınlarla ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Küçükusta, "Grip, her 1015 yıldabir tüm dünyaya yayılan salgınlar yapar. 1957, 1968 ve 1977 yıllarındaki son üç salgın da Çin'den başlamış, buradan doğuya ve batıya yayılmıştır. En son salgın 1977-78 yıllarında görüldüğü için, önümüzdeki yıllarda tüm dünyayı sarabilecek bir salgın bekleniyor" dedi. Gribin her yıl Ekim-Nisan ayları arasında ortaya çıktığını anlatanProf. Dr. Küçükusta, gribe karşı aşının, yapıldıktan 15 gün sonra etkisini göstermesi nedeniyle en uygun dönemin Eylül-Ekim ayları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Küçükusta, grip aşısının Dünya Sağlık Örgütü'nce (WHO) dünyanın 70 ülkesindeki 110 laboratuvarda bir önceki yıl en çok rastlanan virüslere dayanılarak hazırlandığına işaret ederek, şöyle konuştu:
MUTLAKA AŞI YAPILMALI
"Gripten korunmanın en etkili yolu grip aşısı yaptırmaktır. Grip aşısının yüzde 80'lik bir koruma sağladığı saptanmıştır. Aşının her yıl tekrarlanması gerekir. Aşı yaptırılırken vücutta herhangi bir ateşli hastalık veya enfeksiyon bulunmaması gerekir. Yumurta yediklerinde ciddi alerjik belirtiler gösterenler dışında herkes grip aşısı olabilir. Aşının önemli bir yan etkisi yoktur. Aşı yapılan yerdekızarma, şişme ve ağrı olabilir. Bazı kişilerde geçici ateş yükselmesigörülebilir, bu tehlikeli değildir."
GRİBİN EN CİDDİ TEHLİKESİ ZATÜRREE
Gribin en çok korkulan tehlikesinin zatürree olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Küçükusta, virüslerin akciğer dokusu içinde üremesiyleveya hastalık nedeniyle savunması zayıflamış akciğerlere başka bakterilerin yerleşmesiyle zatürree hastalığının ortaya çıkabileceğinibildirdi.
Ateşin 3 günden fazla sürmesi veya düşen ateşin birkaç gün sonra yeniden yükselmesinin, öksürük, balgam, nefes darlığı ve morarmanın zatürree olasılığını düşündürmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Küçükusta, ortakulak iltihabı ve sinüzitin de gribin özellikle çocuklarda sık görülen tehlikelerinden olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Küçükusta, grip hastalığının astımlılarda ve kronik bronşitli hastalarda tedaviye zor cevap veren şiddetli nefes darlığı krizlerine yol açabileceğini belirterek, bu hastaların başta grip aşısı olmak üzere gripten korunma önlemlerine daha fazla önem vermeleri gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Küçükusta, "Özellikle astım ve kronik bronşitliler, kalp, kronik böbrek ve şeker hastaları, sigara tiryakileri, 60 yaşın üzerindekiler ile sağlık kuruluşları ve huzurevlerinde çalışanlar grip aşısı olmalıdırlar" dedi.
BİLİNENDEN
DAHA TEHLİKELİ
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, grip hastalığının ne kadar tehlikeli olduğunun 1918 yılında başlayan ve tüm dünyayı sararak 25 milyon insanın ölümüne neden olan salgınla anlaşıldığını vurguladı. Bu hastalığın her yıl yaygınlığı ve şiddeti farklı salgınlarla ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Küçükusta, "Grip, her 1015 yıldabir tüm dünyaya yayılan salgınlar yapar. 1957, 1968 ve 1977 yıllarındaki son üç salgın da Çin'den başlamış, buradan doğuya ve batıya yayılmıştır. En son salgın 1977-78 yıllarında görüldüğü için, önümüzdeki yıllarda tüm dünyayı sarabilecek bir salgın bekleniyor" dedi. Gribin her yıl Ekim-Nisan ayları arasında ortaya çıktığını anlatanProf. Dr. Küçükusta, gribe karşı aşının, yapıldıktan 15 gün sonra etkisini göstermesi nedeniyle en uygun dönemin Eylül-Ekim ayları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Küçükusta, grip aşısının Dünya Sağlık Örgütü'nce (WHO) dünyanın 70 ülkesindeki 110 laboratuvarda bir önceki yıl en çok rastlanan virüslere dayanılarak hazırlandığına işaret ederek, şöyle konuştu:
MUTLAKA AŞI YAPILMALI
"Gripten korunmanın en etkili yolu grip aşısı yaptırmaktır. Grip aşısının yüzde 80'lik bir koruma sağladığı saptanmıştır. Aşının her yıl tekrarlanması gerekir. Aşı yaptırılırken vücutta herhangi bir ateşli hastalık veya enfeksiyon bulunmaması gerekir. Yumurta yediklerinde ciddi alerjik belirtiler gösterenler dışında herkes grip aşısı olabilir. Aşının önemli bir yan etkisi yoktur. Aşı yapılan yerdekızarma, şişme ve ağrı olabilir. Bazı kişilerde geçici ateş yükselmesigörülebilir, bu tehlikeli değildir."
GRİBİN EN CİDDİ TEHLİKESİ ZATÜRREE
Gribin en çok korkulan tehlikesinin zatürree olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Küçükusta, virüslerin akciğer dokusu içinde üremesiyleveya hastalık nedeniyle savunması zayıflamış akciğerlere başka bakterilerin yerleşmesiyle zatürree hastalığının ortaya çıkabileceğinibildirdi.
Ateşin 3 günden fazla sürmesi veya düşen ateşin birkaç gün sonra yeniden yükselmesinin, öksürük, balgam, nefes darlığı ve morarmanın zatürree olasılığını düşündürmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Küçükusta, ortakulak iltihabı ve sinüzitin de gribin özellikle çocuklarda sık görülen tehlikelerinden olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Küçükusta, grip hastalığının astımlılarda ve kronik bronşitli hastalarda tedaviye zor cevap veren şiddetli nefes darlığı krizlerine yol açabileceğini belirterek, bu hastaların başta grip aşısı olmak üzere gripten korunma önlemlerine daha fazla önem vermeleri gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Küçükusta, "Özellikle astım ve kronik bronşitliler, kalp, kronik böbrek ve şeker hastaları, sigara tiryakileri, 60 yaşın üzerindekiler ile sağlık kuruluşları ve huzurevlerinde çalışanlar grip aşısı olmalıdırlar" dedi.