İnegöl Hasanpaşa'da köy heyeti, 10 yıl
önce cami yapmaya karar verdi. Cami alanı için belirlenen arazi yetersiz
kalınca hemen bitişiğindeki Seher Karakaya'ya ait olan arsa istendi. İddiaya
göre, cami yapılacağı için 250 metrekarelik arsayı veren ancak karşılığında ev
yapacak kadar arsa isteyen yaşlı kadının isteği kabul görünce hemen işlemlere
başlandı ve caminin yapılacağı arsanın devir teslimi yapıldı ancak kadının
talep ettiği arsanın işlemleri gerçekleştirilmedi. Yıllar sonra kendisine
verilen tapuyu almak için muhtarın kapısını çalan 67 yaşındaki Seher Karakaya,
sonuç alamayınca hakkını mahkeme yoluyla aramaya karar verdi. İyilik yaparken
dolandırıldığını iddia eden Karakaya, "Ben sadece verdiğim arazinin
karşılığında bana verilen arsanın tapusunu istiyorum" dedi.

"Muhtar
beni yönlendirdi"

Yaşadığı süreci anlatan Karakaya,
‘‘Bizim yerimiz caminin bitişiğindeydi. Caminin yapılacağı alan dar olunca
bizim arsayı bağışlamamızı istediler. Benim iki tane hasta çocuğum olduğu için,
'Bağışlayamam ama bana başka yerden veya arsanın bir kısmından yer verirseniz
arsamı veririm' dedim, kabul ettiler. Sonra bana gelip, 'Yerini ver, biz de
size yer ayıralım' dediler. Köyün muhtarı ile birlikte Tapu Müdürlüğüne gittik.
Muhtar birden, 'Abla sana, 'Yerini satıyor musun?' dediklerinde, 'Evet satış
yapıyorum, 22 milyar da para aldım' diyeceksin’ dedi. Ben de o an fazla zaman
olmadığı için herhalde ben bunlara satıyorum, onlar da bana verecekleri yeri
satış olarak verecekler sandım. Memur bana sorunca da, 'Evet paramı aldım,
satıyorum' dedim.

"Tapumu
istiyorum"

Yıllar sonra kendisine vadedilen arsayı
satın almadığının farkına vardığını söyleyen Karakaya, "Çocuğumun
sağlığıyla uğraşırken aradan yıllar geçti. Sonradan düşündüm, ben yerimi
tapusuyla verdim ama bana verilen yerin tapusu yok. Çocuklarıma bir şey olursa
kendimi nasıl garantiye alacağım? Köye gittim ve muhtardan tapuyu istedim ama
beni 3 senedir, 'Miraslı yerdir, vekâlet gerekiyor, şudur budur' diyerek
oyladılar. Tapu dairesine gittim, durumu anlattım ama onlar da bir şey
yapamadı. Bana, 'Satış yapmışsın, takas değil' dediler. Ben madem satış yaptım,
bana neden yer verdiler? Ben toprağımı verdim, karşılığında yer verdiler. Çıkar
yolum kalmadı. Müftülüğe gittim. Onlar da bana aynı cevabı verdi. Sonra köyün
muhtarını çağırdılar. Benim durumumu anlattılar. Muhtar da Bursa Valiliğine
gitti ancak bana tapu yerine 28 sene kiralık oturma hakkı verdiler. 28 sene
sonra çocuklarıma bir şey kalmayacak. Benim tek istediğim şey, yerimin
tapusudur. Bana yerimin tapusunu versinler, başka bir şey istemiyorum. İçinde iki
kat binam var. Ben iyilik yaptım ama dolandırıldım. Buna aza da diğer üyeler de
şahitlik ediyor’’ ifadelerini kullandı.

"Muhtarın
art niyeti yok"

Hasanpaşa Köyü Cami Yaptırma ve Yaşatma
Derneği Başkanı Hasan Gümüştekin ise, "Şu an konu mahkemede. Burada tapu
sorunu var. Seher Hanım tapuyu vermiş. Şimdi de köy tüzel kişiliği Seher
Hanım'a tapuyu veremiyor. Seher Hanım'ın verdiği yerin daha fazlası kendisine
verildi. Verdiği arsada kendisi ev yapamıyordu. Ev yapmaları için kendisine yer
verildi fakat tapuyu alamadı. Öbürlerinin tapusu var, tapunun nerede olduğu
belli değil. Hepsi hisseli. Bu sefer mahkemeye verildi. Herkes yerini bulacak.
Mahkeme süreci de 2 ay önce başladı. Ne muhtarın ne derneğin ne köy halkının
art niyeti var. Burada bir yanlışlık oldu sadece" açıklamasını yaptı. İHA