Prof. Dr. Adem Elgün, "kırık yumurtalar, protein oranı yüksek olduğu için 'salmonella' ve 'shigella' gibi tehlikeli mikroorganizmaların gelişmesine neden olur" dedi. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Elgün, hijyenik kurallara dikkat edilmemesi durumunda bütün gıdaların mikroorganizma kaynağı olacağını, bunun da insan sağlığı açısından büyük risk taşıdığını kaydetti.
Geçim sıkıntısı içinde bulunan vatandaşların sadece ucuz olduğu için kırık yumurta, kırık peynir gibi defolu ürünlere yönelmesinin tehlikesine işaret eden Elgün, şunları söyledi: "Marketlerde kırık olduğu için ucuz olarak satılan yumurtalar, protein oranı yüksek olduğu için 'salmonella' ve 'shigella' gibi tehlikeli mikroorganizmaların gelişmesine neden olur. Kırıldığı ya da çatladığı anda hemen tüketilmesi gereken bu yumurtalar raflarda uzun süre bekledikten sonra tüketilirse, mide krampı, yüksek ateş, sindirim ve solunum bozukluğu gibi belirtiler gösterdiği gibi ölümle de sonuçlanacak gıda zehirlenmelerine yol açar."
Kırık ürünler ucuz; ya sağlığımız..!
Ayrıca, "kırık" olarak adlandırılan peynir parçalarında, süt proteinlerinin parçalanması ve yağ oksidasyonunun oluşmasıyla birlikte mikroorganizma yükünün artmasının insan sağlığını tehdit ettiğini ifade eden Elgün, şunları kaydetti: "Zaten kırık peynirler deforme olmuş peynirden ortaya çıkmaktadır. Bu tür parçalanmış peynirlerde mikroorganizmalar daha rahat üremektedir. Aslında çok temiz gibi görünen peynir parçaları Lacto Bacillus mikroorganizmasının üremesi ile çok tehlikeli hale gelmektedir. Ayın şekilde parça etlerde de mikroorganizma yükü oldukça fazladır." Elgün, vatandaşların ucuz ürün alma düşüncesiyle sağlıklarını riske sokmamalarını, aldıkları gıda ürünlerinde hijyen koşullarına büyük önem vermeleri gerektiğini ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Geçen hafta 72 bin doları test eden Bitcoin'de daha önce haber yaptığımız gibi düşüş sürüyor. Bitcoin, 19 Mart'ta saat 11.15'te 64 bin 445 dolardan işlem görüyordu. Öte yandan piyasa değerine göre dünyanın en büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in sahiplik yapısının nasıl şekillendiği de yakından takip ediliyor. Güncel veriler, Bitcoin sahiplerinin yüzde 74'ünün küçük yatırımcılardan oluştuğunu, dört kişiden yaklaşık üçünün yalnızca 0.01'den az Bitcoin'i olduğunu gösteriyor.
19.03.2024 11:17:00 / Güncelleme: 19.03.2024 11:20:17 AHMET TURAN YİĞİT
Geçen hafta 72 bin dolara kadar tırmanan Bitcoin, beklediğimiz gibi düşüş trendine girdi. Bitcoin, 19 Mart'ta saat 11.15'te 64 bin 445 dolardan işlem görüyordu.
İnişleri, çıkışları, geleneksel finans kuruluşlarının gösterdiği ilgi ve kripto varlıkların başlangıç noktası oluşuyla gündemden düşmeyen Bitcoin'e ilişkin sahiplik verileri, gelir dağılımı adaletinin konuşulduğu son günlerde yakından takip edildi. Grayscale tarafından yayımlanan "Bitcoin Sahiplik Manzarasının Gizemini Çözmek" başlıklı bir çalışmada, dünyanın en değerli kripto para biriminin çok çeşitli gruplar arasında dağıldığı, Bitcoin sahiplerinin yaklaşık yüzde 74'ünün ise küçük yatırımcılardan oluştuğu tespit edildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan GateTR CEO'su Kafkas Sönmez, "Bireysel yatırımcılardan kripto madencilerine, hükümetlerden halka açık şirketlere, özel şirketlerden borsalara, pek çok varlık piyasası oyuncusuna dağıtılmış olan Bitcoin, kripto paraların merkeziyetsizliğini de yansıtıyor" dedi.
Minik miktarda Bitcoin'i olanlar çoğunlukta
Söz konusu çalışmada Bitcoin sahiplerinin yüzde 74'ünün ise yaklaşık 0.01 (yüzde 1) değerinden daha az Bitcoin'e sahip olduğu görüldü. Bitcoin'in değeri 20 Şubat'ta 51 bin 675 dolardı. Bunun yüzde biri 516.75 dolar yani 15 bin 980 TL yapıyor. Yaklaşık 516 bin 750 dolara veya 16 milyona liraya karşılık gelen 10 Bitcoin ve daha üzerine sahip olan yatırımcılar ise binde 5'lik bir azınlığı oluşturdu. Bitcoin sahipliğine ilişkin dikkat çeken bir yanılgı olduğunu belirten Kafkas Sönmez, "Kripto para ve yatırım ekosisteminde 'balina' olarak tabir edilen, az sayıda bireyin ağırlıklı olarak büyük Bitcoin varlığına sahip olduğuna yönelik bir kabul var. Gerçek veriler ise bunun bir yanılgı olabileceğini gösteriyor. Bitcoin'in şeffaf yapısı, sahiplik de dahil olmak üzere Bitcoin hakkındaki bilgileri izlemeye olanak tanıyor. En çok Bitcoin tutan cüzdan adreslerine bakıldığında ise ilk beşte kripto para borsalarının veya hükümetlerin olduğu görülüyor. Borsaların da milyonlarca bireysel yatırımcıyı temsil ettiğini hatırlamak gerekiyor" diye konuştu.
Bitcoin milyonerlerinin sayısı da artıyor
2023'ü güçlü bir performansla tamamlayan ve Bitcoin ETF onayının ardından da piyasaların boğa beklentilerini güçlendirdiği bir dönem yaşayan Bitcoin'e sahip olan kişilerin kazanımlarına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Kafkas Sönmez, "Aralık 2023 sonunda incelenen veriler, 97 bini aşkın kişinin cüzdanında 1 milyon dolara karşılık gelen Bitcoin tuttuğunu gösteriyor. 5 Ocak 2023'te bu rakam, 28 bin civarındaydı. Başka bir deyişle, 2023'te Bitcoin milyonerlerinde yaklaşık 70 binlik bir büyüme görüldü. Oransal olarak bu büyüme, yüzde 250'lik bir artışa işaret ediyor. Bitcoin'in iyi performans gösterdiği bir yılın, sahiplik dağılımındaki tüm oyuncular için pozitif trendleri beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
AKP İlçe Başkanı'nın İzmir Marşı çalmasına engel olduğu bando şefi oturma eylemi başlattı
İzmir'de 18 Mart etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen törende AKP Torbalı ilçe başkanının kendisine İzmir Marşı'nın çaldırılmadığını azarlandığını iddia eden bando şefi Aytekin Özen istifa etti. Özen, AKP'li başkan halktan özür dileyene dek Atatürk portresiyle oturma eylemi başlattı.
19.03.2024 10:19:00 / Güncelleme: 19.03.2024 10:25:05 Haber Merkezi
Canan Kaftancıoğlu "para sayma" soruşturmasında "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldı
CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, eski CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırıldı.
18.03.2024 21:22:00 Anadolu Ajansı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Bu kapsamda, şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliği'nde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenildi.
Soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.
Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.
Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı.
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44 Anadolu Ajansı
Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.
Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.
Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.
Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.
8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:
"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."
"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"
Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.
Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.