Krizle birlikte, işsizliğin giderek daha da büyük bir sorun hale geldiğini anlatan Prof. Dr. Çelen, ailesinde işsiz bulunan çocukların yanı sıra ekonomik sıkıntılar nedeniyle alıştığı hayat standartının altında yaşamak zorunda kalan çocukların da, ruhsal ve fiziksel olarak çeşitli sorunlar yaşayabildiğini söyledi.
Öfke duygusunu arttırıyor
Prof. Dr. Çelen, işsiz kalan ya da ekonomik yönden sıkıntı yaşayan aile bireylerinde öfke duygusunun arttığını ifade ederek, bu durumun, karşılıklı suçlamalar ve sorumlulukların reddedilmesiyle devam etmesi halinde, bireyi giderek bencilleştirdiğini ve ailenin parçalanmasına neden olabildiğini belirtti.
Çocukların da yaşanılan sıkıntılara uyum sağlamakta güçlük çekebileceğini dile getiren Prof. Dr. Çelen, şöyle konuştu:
"Özellikle küçük yaştaki çocuklar, ekonomik sıkıntılara karşın, durumun tam bilincinde olmayarak eski isteklerini sürdürebilmektedirler. Çocukların sıkıntılardan daha az etkilenmesi için anne ve babalar, sorunları uygun bir dille ve bütün çıplaklığıyla anlatmalılar. Sıkıntıların ulu orta konuşulduğu evde yaşayan çocuklar, ev ödevlerini yapmakta ve sınava hazırlanmakta güçlük çekiyor."
Çocukların sağlıklı yetişebilmesi için toplumda, maddiyatın yanı sıra mutlaka dürüstlük, başarı ve iyi niyet gibi değerlerin ön plana taşınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çelen, ancak bu şekilde kendine güvenen, başarılı ve hoşgörülü çocuklara sahip olunabileceğini sözlerine ekledi.