logo
19 NİSAN 2024

Küreselleşme, Vahşi Kapitalizmin Yeni Maskesi mi?

12.10.2001 00:00:00
ABD'nin uluslararası tahakküm ve tasallutu yeni dünya düzeni mi?(II)

Küreselleşmenin siyasal boyutu ile, ABD'nin uluslararası tahakküm ve tasallutunu kasdediyoruz. Nasıl ulus-devletler, ulusal egemenliğin sahibi ise küreselleşme süreci ile, ABD de dünya egemenliğini ele geçirmiş durumdadır. Bu yüzden küreselleşme süreciyle birlikte ulus-devletleri de eski etkinliklerini kaybettikleri gibi bağımsızlıklarını egemenliklerini yitirme durumuyla karşı karşıya gelmişlerdir.

Küreselleşmenin siyasal boyutu, 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Körfez Savaşı ile simgelenebilir. Çift kutuplu soğuk savaşın olduğu bir dünya düzeninin yerini tek kutuplu yeni dünya durumu alıyordu. Ancak yeni dünya durumunun gerçekten yeni bir düzen mi yoksa bir karmaşa ortamı olduğu tartışmalıdır. Tartışmasız olan ABD'nin kendi hegemonyasını bütün dünyaya dayatmak için siyasi ve askeri tüm gücünü kullandığıdır. Baba Bush, "Yeni Dünya Düzeni"nden söz ederken bunu kasdediyordu.

Yeni dünya düzeninin göstergeleri arasında ABD'nin özellikle Körfez Savaşıyla Ortadoğu'ya, Yugoslavya aracılığı ile Balkanlar'a, Bin Ladin ve Taliban bahanesi ile Güney Asya'ya yerleşmesi sayılabilir. ABD'nin yerleştiği bölgelerin ya enerji deposu olması ya da enerji nakil hatlarında yer alması kayda değer. Öyle ya enerji olmazsa hiç bir ülke ayakta duramaz ama özellikle de ekonomik olarak gelişmiş ülkeler. Paul Kennedy'nin "Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri" (1500'de 2000'e Ekonomik Değişme ve Askeri Çatışmalar, B. Karanakçı, Ankara-1991, T. İş Bankası, Kültür yay.) isimli kitabında gösterdiği gibi ülkelerin ekonomik güçleri ile askeri güçleri ve dolayısıyla uluslararası ilişkilerdeki ağırlıkları arasında sıkı bir ilişki vardır.

Ekonomik güç olmadan askeri gücün yeterince işe yaramayacağını SSCB örneğinde gördük. Bu bakımdan Körfez Savaşı, tarihi bir dönüm noktasını temsil eder. Sovyetler Birliği'nin Körfez Savaşı'nda Amerikan çıkarlarına boyun eğmesi yeni dünya düzeninin habercisiydi. Yani, Sovyetler Birliği'nin "küresel bir güç" olma niteliğini artık kaybettiğini, ABD ile artık boy ölçüşemeyeceğini göstermişti. Çünkü dehşetengiz askeri gücünü aktif halde tutacak ekonomik gücü kalmamıştı SSCB'nin.

Aslında, Körfez Savaşı'ndan önce Doğu Avrupa'da meydana gelen olaylar ve Sovyet Bloğu'ndan ayrılmalar Sovyetler Birliği'nin küresel gücünü yitirdiğini göstermişti. Bununla birlikte Körfez Savaşı, Sovyetler Birliği'nin çözülme sürecinin daha da hızlandırmıştır. Körfez Savaşı'nda ciddi bir etkinlik gösteremeyen Sovyetler Birliği'nin, artık ayakta kalması da güçleşmişti: Zira, aradan çok geçmeden, Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği tarihe karışırken, uluslararası ilişkilerde yeni ve farklı özellikleri bulunan bir dönemin başlatıyordu.

Yeni dünya durumu: Düzen mi karmaşa mı?

Görünen Karmaşa:

SSCB ve Varşova Paktı'nın dağılması ile birlikte, Doğu Avrupa, Orta Asya, Kafkaslar ve Balkanlardaki ülkeleri yeni arayışlara yöneltti.

Bu nedenle Soğuk Savaş sonrasında ABD her ne kadar yeni dünya düzeninden söz etse de, uluslararası ilişkilerde çıplak gözle görülür bir "düzensizlik" egemendir. Yugoslavya'nın dağılması sürecinde Balkanlarda yaşanan savaşlar, Afrika'nın çeşitli ülkelerinde yaşanan insanlık dramları, İsrali'in Filistin'e uyguladığı devlet terörü başta olmak üzere Ortadoğu'da devam eden çatışmalar ve Afganistan'daki dış güçlerin kışkırttığı iç savaş ve Rusya'nın Çeçenistan'ı işgali başta olmak üzere Kafkasya'daki istikrarsız ve belirsiz durumlar, "düzen" değil "düzensizliğin" hakim olduğunu gösteren oluşumlardır. Hatta öyle ki, Soğuk Savaş döneminde geçerli olan istikrar ve düzenlilik bile yok olmuştur.

Gizil Karmaşa:

Eğer uluslararsı ilişkilere bir de derinlemesine bakarsak ABD'nin kurguladığı düzen içerisinde yer alan Almanya, Japonya ve Çin aynı zamanda ABD'nin hem ezeli hem de ebedi rakipleridir. Zaten ekonomik güç olarak gezegen ölçeğinde bir yıkıma yol açan rekabett bu dört ülke başı çekmektedir. ABD'nin siyasi-askeri vesayeti altında olan Almanya ve Japonya elbette ki bu ekonomik güçlerini zamanla askeri, siyasi alana da taşıyacaktır.

ABD'nin dünya padişahlığını ilelebet sürdüremeyeceğinin farkında olan Amerikalı uzmanlar da vardır. Örneğin Carter döneminde Başkan Yardımcılığı, Milli Güvenlik İşleri Yardımcılığı ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığı görevlerinde bulunan Zbigniev Brzezinski "Kontrolden Çıkmış Dünya (orijinal adı: Out ot Control: Global Turmoil on the Ev of the Twenty First Century Scribner's 1993; Zbigniew Brzezinsky, Kontrolden Çıkmış Dünya, çev., H. Menemencioğlu, ys-1996, 2. Bası, T. İş Bankası , Kültür yay.) isimli yapıtında uluslararası alanda ABD ile Japoya, Almanya ve Çin arasında ölümcül bir yarış ele alır.

Bugünkü veriler bu yarışta en şanslı görünen ülke Çin'dir. Çin bugünden ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük ekonomik devidir. Önümüzdeki 25 yıl içerisinde de birinci güç olması beklenmektedir. Şimdilik ABD'nin dünya düzenine pek ses çıkarmayan ama derinden ilerleyen Çin, Amerikalılar için "Sarı Tehlike"dir. İkinci Dünya Savaşı'ndaki galibiyeti sayesinde Almanya ve Japonya'yı siyasi-askeri vesayeti altında tutabilen ABD, Çin'e sıra geldiğinde böyle bir avantaja sahip değildir.

Ali KARATEPE /Mustafa ÇİÇEK
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı

Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde son 20 saat içerisinde en büyüğü 5.6 büyüklükte 46 sarsıntı meydana geldi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ta 20 saatte 46 sarsıntı oldu
Tokat'ın Sulusaray ilçesi dün gece saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklükteki depremin ardından 46 kez sallandı.

Tokat'ta 20 saat içerisinde meydana gelen en büyük deprem ise 18.11'de gerçekleşen 5.6 büyüklükteki deprem oldu.

Yaşanan 46 sarsıntının 5'i 4 büyüklüğün üzerinde gerçekleşti.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.