Şehit oğlunun odasını müzeye dönüştürdü
09.10.2008 00:00:00
Jandarma Komando Er Levent Özçakmak'ın (20) ailesi oğullarının şehit olmasının üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen evlatlarını bir gün bile unutmadı.
Anne Meliha Özçakmak ve baba Mehmet Özçakmak geçtiğimiz Cuma günü Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Sınır Bölüğü'ne düzenlenen saldırıda 17 askerin şehit edilmesiyle yaralarının yeniden kanadığını ifade etti. Oğlunun şehit edilmesinin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen acısının ilk gün ki gibi taze olduğunu söyleyen Meliha Özçakmak, oğlunun 6 aylık askerken hain bir kurşunla şehit edildiğini belirterek, "Oğlumu askerden sonra evlendirmeyi düşünüyordum. Ancak şehit oldu. Askerden bir daha dönmedi. Bir gün oğlumla Asri Mezarlığa gittiğimizde bana şehitlikte bir mezar göstererek 'Burası benim mezarım' demişti. Ben de ona kızmıştım. Ama oğlum gerçekten şehit oldu ve orası onun mezarı oldu. Kuzum, yavrum, ciğerim onu unutamıyorum" dedi. Oğlunun üzerinden çıkan kanlı künyesi, parası, kamuflajı, tıraş takımı, kalemleri, cüzdanı, tabuta sarılı Türk bayrağını, fotoğraflarını ve son giydiği postalı atmayarak oluşturduğu müzeye koyduğunu, burada düğünü için aldığı eşyaları da sergilediğini anlatan Meliha Özçakmak, oğlunun künyesini öperek, "Kanıyla geldi künyesi. Yaram tazelendi. Yaralarım kanadı, kanlar aktı. Ciğerim gözüme kanlı yaşlar çöktü. Allah onların da gözlerinden kanlı yaşlar döktürür" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Oğlunu evlendirmek istediğini bu nedenle altın takı ve eşya aldığını, hatta buzdolabını almalarına rağmen oğlunun şehit olmasıyla beyaz eşya mağazasında kaldığını ancak ölünceye kadar oğlunun eşyalarını müze haline getirdiği oda da muhafaza edeceğini anlatan şehit annesi, ölmeden önce de bu odayı kızlarına bırakacağını kaydetti. Her gün şehidin odasındaki eşyaları temizlediğini ve son giydiği postalını sanki oğlu giyecekmiş gibi silip kokladığını söyleyen şehit annesi, "Oğlum sanki postalını giyecekmiş gibi her gün hazırlıyorum. Onu kokluyorum öpüyorum. Van'a giderken giydiği son kıyafetini hiç yıkamadım. Çünkü hala oğlum kokuyor onun kokusu var üzerinde. Onu koklayınca o buradaymış gibi hissediyorum. Çocukken yaş gününde giydiği kirli tişörtünü atmadım. Birgün oğlum evlenirde çocuğuna giydiririm diye ama olmadı. Oğlum şehit oldu evlenemedi" diye konuştu.
Anne Meliha Özçakmak ve baba Mehmet Özçakmak geçtiğimiz Cuma günü Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Sınır Bölüğü'ne düzenlenen saldırıda 17 askerin şehit edilmesiyle yaralarının yeniden kanadığını ifade etti. Oğlunun şehit edilmesinin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen acısının ilk gün ki gibi taze olduğunu söyleyen Meliha Özçakmak, oğlunun 6 aylık askerken hain bir kurşunla şehit edildiğini belirterek, "Oğlumu askerden sonra evlendirmeyi düşünüyordum. Ancak şehit oldu. Askerden bir daha dönmedi. Bir gün oğlumla Asri Mezarlığa gittiğimizde bana şehitlikte bir mezar göstererek 'Burası benim mezarım' demişti. Ben de ona kızmıştım. Ama oğlum gerçekten şehit oldu ve orası onun mezarı oldu. Kuzum, yavrum, ciğerim onu unutamıyorum" dedi. Oğlunun üzerinden çıkan kanlı künyesi, parası, kamuflajı, tıraş takımı, kalemleri, cüzdanı, tabuta sarılı Türk bayrağını, fotoğraflarını ve son giydiği postalı atmayarak oluşturduğu müzeye koyduğunu, burada düğünü için aldığı eşyaları da sergilediğini anlatan Meliha Özçakmak, oğlunun künyesini öperek, "Kanıyla geldi künyesi. Yaram tazelendi. Yaralarım kanadı, kanlar aktı. Ciğerim gözüme kanlı yaşlar çöktü. Allah onların da gözlerinden kanlı yaşlar döktürür" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Oğlunu evlendirmek istediğini bu nedenle altın takı ve eşya aldığını, hatta buzdolabını almalarına rağmen oğlunun şehit olmasıyla beyaz eşya mağazasında kaldığını ancak ölünceye kadar oğlunun eşyalarını müze haline getirdiği oda da muhafaza edeceğini anlatan şehit annesi, ölmeden önce de bu odayı kızlarına bırakacağını kaydetti. Her gün şehidin odasındaki eşyaları temizlediğini ve son giydiği postalını sanki oğlu giyecekmiş gibi silip kokladığını söyleyen şehit annesi, "Oğlum sanki postalını giyecekmiş gibi her gün hazırlıyorum. Onu kokluyorum öpüyorum. Van'a giderken giydiği son kıyafetini hiç yıkamadım. Çünkü hala oğlum kokuyor onun kokusu var üzerinde. Onu koklayınca o buradaymış gibi hissediyorum. Çocukken yaş gününde giydiği kirli tişörtünü atmadım. Birgün oğlum evlenirde çocuğuna giydiririm diye ama olmadı. Oğlum şehit oldu evlenemedi" diye konuştu.
