Mide ve onikiparmak bağırsağının, mide asidi ile sindirim sıvıları tarafından tahrip edilmesi sonucunda ortaya çıkan ve doku kaybı olarak tanımlanan ülser hastalığında en önemli tetikleyici faktörlerden birinin "stres" olduğu belirtildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Sungur, başta ekonomik zorluklar olmak üzere, çeşitli nedenlerden kaynaklanan stresin, toplumda en güncel konular arasında yer aldığını ve birçok hastalıkta olduğu gibi ülserin de en önemli tetikleyici faktörlerden olduğunu söyledi. Polikliniklere başvuran hastalar arasında ülser vakalarına sık rastlandığına dikkati çeken Prof. Dr. Sungur, "Toplumumuzda ülserli hasta sayısı yüzde 2-6 olarak bilinse de gerçek rakamların daha fazla olduğunu tahmin etmekteyiz" dedi. Prof. Dr. Sungur, onikiparmak bağırsağı ülserinin genelde 30-35 yaş arasında ve erkeklerde kadınlara oranla 2-4 kat daha fazla görüldüğünü, mide ülserinin ise genelde 60 yaş sonrası grupta yoğunlaştığını belirtti.
STRES, DİYETTEN DAHA ETKİLİ
Prof. Dr. Sungur, geçmişte ülserli hastalara baharat, acı, ekşi, turşu, yağlı ve asitli yiyeceklerden kaçınmaları ve süt içmelerinin önerildiğini, ancak yapılan araştırmaların tedavi için diyetin tek başına yeterli olmadığını ortaya çıkardığını belirterek, şöyle konuştu: "Hastalarımıza öncelikle stresten uzak kalmalarını öneriyoruz. Stresi tamamen ortadan kaldırmak elbette mümkün değil, ancak en asgariye indirilmesi hastalığın tedavisinde önemli bir etkendir. Stresin, ülser tedavisindeki etkisi bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra alkol, sigara, kahve alışkanlığı, aspirin ve antiromatizmal ilaçlar hastalığın diğer tetikleyici faktörleridir. Bunların olumsuz etkileri uygun ilaçlarla önlenebilir. Bu nedenle başka rahatsızlıklarından dolayı doktora başvuran hastaların ülserli olduklarını belirtmeleri gerekir." Prof. Dr. Sungur, hastalığın genetik özelliğinin bulunduğunu da belirterek, ailesinde ülser hastası bulunanların daha temkinli davranmalarında yarar olacağını söyledi.
BELİRTİLER, SONUÇLAR VE TEDAVİ
"Hayatında hiç mide ağrısı geçirmemiş olan kişilerde dahi ülser görülebilir" diyen Prof. Dr. Sungur, bu hastalığın karnın üst kısmında kemirme ve yanma şeklinde kendini gösteren ağrılarla belirti verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu ağrılar, zaman zaman hastayı uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilmektedir. Ancak, ülser başlangıcı (yediğim birşey dokunmuştur) düşüncesiyle ihmal ediliyor. Genellikle öğün aralarında görülen bu ağrıların yanı sıra kusma ve bazen de kanama görülebilir. Kusmadan sonra ağrının azalması ya da kesilmesi tipik belirtilerdir."
STRES, DİYETTEN DAHA ETKİLİ
Prof. Dr. Sungur, geçmişte ülserli hastalara baharat, acı, ekşi, turşu, yağlı ve asitli yiyeceklerden kaçınmaları ve süt içmelerinin önerildiğini, ancak yapılan araştırmaların tedavi için diyetin tek başına yeterli olmadığını ortaya çıkardığını belirterek, şöyle konuştu: "Hastalarımıza öncelikle stresten uzak kalmalarını öneriyoruz. Stresi tamamen ortadan kaldırmak elbette mümkün değil, ancak en asgariye indirilmesi hastalığın tedavisinde önemli bir etkendir. Stresin, ülser tedavisindeki etkisi bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra alkol, sigara, kahve alışkanlığı, aspirin ve antiromatizmal ilaçlar hastalığın diğer tetikleyici faktörleridir. Bunların olumsuz etkileri uygun ilaçlarla önlenebilir. Bu nedenle başka rahatsızlıklarından dolayı doktora başvuran hastaların ülserli olduklarını belirtmeleri gerekir." Prof. Dr. Sungur, hastalığın genetik özelliğinin bulunduğunu da belirterek, ailesinde ülser hastası bulunanların daha temkinli davranmalarında yarar olacağını söyledi.
BELİRTİLER, SONUÇLAR VE TEDAVİ
"Hayatında hiç mide ağrısı geçirmemiş olan kişilerde dahi ülser görülebilir" diyen Prof. Dr. Sungur, bu hastalığın karnın üst kısmında kemirme ve yanma şeklinde kendini gösteren ağrılarla belirti verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu ağrılar, zaman zaman hastayı uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilmektedir. Ancak, ülser başlangıcı (yediğim birşey dokunmuştur) düşüncesiyle ihmal ediliyor. Genellikle öğün aralarında görülen bu ağrıların yanı sıra kusma ve bazen de kanama görülebilir. Kusmadan sonra ağrının azalması ya da kesilmesi tipik belirtilerdir."