İrlanda'da 186, Danimarka'da 130, İngiltere'de 127, Hollanda'da 94, Lüksemburg'ta 83.5 kilogram olan kişi başına yıllık süt tüketimi, Türkiye'de 34 kilogram düzeyinde kalıyor.
Bileşimindeki yüzde 3.4 protein, yüzde 3.5 yağ, yüzde 4.7 süt şekeri (laktoz), yüzde 0.75 mineral maddeler ve yüzde 0.25 vitaminlerle insanın yaşayabilmesi, gelişebilmesi ve verimli olabilmesi için kusursuz bir besin maddesi olan sütün yerine alacak bir besin maddesi de bulunmuyor.
Sütte bulunan protein, hücre ve dokuların meydana gelmesinde, yıpranan kısımların onarılmasında görev alarak büyüme ve gelişmeyi sağlıyor, saç ve tırnakların oluşumunda rol oynuyor, kasların kasılmasına yardım ediyor ve vücutta ödem yapan sıvıların toplanmasını önlüyor.
En zengin besin maddelerinden biri, süt
Süt yağı, büyük bir enerji kaynağı olması yanında, bünyesinde beslenme açısından önemli yağ asitlerini bulunduruyor. Vücut için gerekli A, D, E, K vitaminlerinin taşıyıcısı durumundaki süt yağı, beslenmede çok önemli fonksiyon üstleniyor.
Süt bileşiminde bulunan başlıca mineralleri, kemik ve diş yapısınada etkisi bulunan fosfor ve kalsiyum oluşturuyor. 1/2 litre sütün içerdiği 600 miligram kalsiyum, yetişkin insanın günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yeterli görülüyor. Bu da çocuklar, hamile, emziren ve orta yaşın üzerindeki kadınlar için önem taşıyor. Süt, sık hamilelik ve emziklilik geçiren bayanların kalsiyum ihtiyacını karşılaması için vazgeçilmez besin olarak görülüyor.
Sütü çocuklara sevdirmeli!
"Sağlık kaynağı" durumunda olan sütün bileşiminde vitaminlerin çok önemli bölümü yer alıyor. Süt, toplumda eksikliği görülen B2 vitamini için de en iyi kaynak olarak değerlendiriliyor.
Vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin önemli bölümünü bileşiminde bulunduran sütten, bunca üstünlüğüne rağmen, besinsel öneminin bilinmemesi ya da ekonomik nedenlerle yeterince yararlanılmıyor. Türkiye'de, bu ve benzeri nedenlerle gelişmiş ülkelerin düzeyinde süt tüketim alışkanlığı bulunmuyor. Bu alışkanlığının kazanılmasında eğitimin rolüne işaret eden uzmanlar, kreş ve anaokulu düzeyinde konunun üzerinde ciddiyetle durulmasını öneriyorlar.
Sağlıklı ve üretken beyinlere sahip bireylerden oluşan toplum olmanın yolunun iyi beslenmeden geçtiğini bildiren uzmanlar, süt ve süt ürünlerinin sofralardan eksik edilmemesi ve bireyleri günde en az bir bardak süt içmeyi ilke ve alışkanlık haline getirmeye çağırıyorlar.
Bileşimindeki yüzde 3.4 protein, yüzde 3.5 yağ, yüzde 4.7 süt şekeri (laktoz), yüzde 0.75 mineral maddeler ve yüzde 0.25 vitaminlerle insanın yaşayabilmesi, gelişebilmesi ve verimli olabilmesi için kusursuz bir besin maddesi olan sütün yerine alacak bir besin maddesi de bulunmuyor.
Sütte bulunan protein, hücre ve dokuların meydana gelmesinde, yıpranan kısımların onarılmasında görev alarak büyüme ve gelişmeyi sağlıyor, saç ve tırnakların oluşumunda rol oynuyor, kasların kasılmasına yardım ediyor ve vücutta ödem yapan sıvıların toplanmasını önlüyor.
En zengin besin maddelerinden biri, süt
Süt yağı, büyük bir enerji kaynağı olması yanında, bünyesinde beslenme açısından önemli yağ asitlerini bulunduruyor. Vücut için gerekli A, D, E, K vitaminlerinin taşıyıcısı durumundaki süt yağı, beslenmede çok önemli fonksiyon üstleniyor.
Süt bileşiminde bulunan başlıca mineralleri, kemik ve diş yapısınada etkisi bulunan fosfor ve kalsiyum oluşturuyor. 1/2 litre sütün içerdiği 600 miligram kalsiyum, yetişkin insanın günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yeterli görülüyor. Bu da çocuklar, hamile, emziren ve orta yaşın üzerindeki kadınlar için önem taşıyor. Süt, sık hamilelik ve emziklilik geçiren bayanların kalsiyum ihtiyacını karşılaması için vazgeçilmez besin olarak görülüyor.
Sütü çocuklara sevdirmeli!
"Sağlık kaynağı" durumunda olan sütün bileşiminde vitaminlerin çok önemli bölümü yer alıyor. Süt, toplumda eksikliği görülen B2 vitamini için de en iyi kaynak olarak değerlendiriliyor.
Vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin önemli bölümünü bileşiminde bulunduran sütten, bunca üstünlüğüne rağmen, besinsel öneminin bilinmemesi ya da ekonomik nedenlerle yeterince yararlanılmıyor. Türkiye'de, bu ve benzeri nedenlerle gelişmiş ülkelerin düzeyinde süt tüketim alışkanlığı bulunmuyor. Bu alışkanlığının kazanılmasında eğitimin rolüne işaret eden uzmanlar, kreş ve anaokulu düzeyinde konunun üzerinde ciddiyetle durulmasını öneriyorlar.
Sağlıklı ve üretken beyinlere sahip bireylerden oluşan toplum olmanın yolunun iyi beslenmeden geçtiğini bildiren uzmanlar, süt ve süt ürünlerinin sofralardan eksik edilmemesi ve bireyleri günde en az bir bardak süt içmeyi ilke ve alışkanlık haline getirmeye çağırıyorlar.