Türkiye Psikiyatri Derneği Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi'nden Dr. Defne Tamar Gürol, 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Trafiği ile Mücadele Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, psikoaktif madde kullanımının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm toplumu ilgilendiren en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu, özellikle genç nüfusu tehdit ettiğini belirtti.
Dr. Gürol, en önemli risk grubunu ergenlerin oluşturduğunu, maddelerin ilk kullanımının çoğunlukla ergenlik döneminde olduğunu ve ülkemizde de özellikle gençler arasında madde kullanımının artma eğiliminde olduğu gözlenmektedir, dedi.
Halk sağlığı sorunuDr. Defne Tamar Gürol, "Madde kullanımı halk sağlığı sorunudur, çünkü gizli kalma eğilimindedir. Madde kullanan kişiler kendi alt kültürleri içinde bulunur ve giderek kurumlardan uzaklaşırlar. Okulu bırakma, işe devam edememe görülür. Sağlık kurumlarına başvurma oranı düşüktür. Bunu sonucu olarak özellikle damar yolu ile madde kullanan kişilerde yaygın olarak görülebilen hepatit ve HIV gibi bulaşıcı hastalıklar toplumu tehdit edebilir. Bazı yasa dışı eylemlerde bulunma ise emniyet ve adalet kurumlarını fazlası ile meşgul edebilmektedir. Toplumun madde kullanan kişilere yönelik düşmanca tutumu bu kişilerin toplumsal kurumlarla bağlarının iyice kopmasına ve toplum dışı davranışların pekişmesine yol açar. Bu nedenle madde kullanımına ilişkin toplumun önyargıları, madde kullanımının olumsuz sonuçlarının şiddetini belirlemekte etkili olmaktadır" diye konuştu.
Tarama çalışmaları tüm gençleri kapsamalıDr. Gürol, "Ülkemizde madde kullanım yaygınlığına ilişkin çalışmaların çoğunlukla lise öğrencilerine yönelik yapılmaktadır, madde kullanımının öncelikle genç nüfusu tehdit ettiği düşünülecek olursa ilköğretim ve ortaöğretimde okuyan öğrenciler ve okuldan ayrılmış gençlere yönelik çalışmaların yapılması ve bunların belli aralarla tekrar edilmesi madde kullanımına ilişkin özellikle önleme politikalarının geliştirilmesinde önem kazanacaktır" diye sözlerine ekledi.
Dr. Gürol, en önemli risk grubunu ergenlerin oluşturduğunu, maddelerin ilk kullanımının çoğunlukla ergenlik döneminde olduğunu ve ülkemizde de özellikle gençler arasında madde kullanımının artma eğiliminde olduğu gözlenmektedir, dedi.
Halk sağlığı sorunuDr. Defne Tamar Gürol, "Madde kullanımı halk sağlığı sorunudur, çünkü gizli kalma eğilimindedir. Madde kullanan kişiler kendi alt kültürleri içinde bulunur ve giderek kurumlardan uzaklaşırlar. Okulu bırakma, işe devam edememe görülür. Sağlık kurumlarına başvurma oranı düşüktür. Bunu sonucu olarak özellikle damar yolu ile madde kullanan kişilerde yaygın olarak görülebilen hepatit ve HIV gibi bulaşıcı hastalıklar toplumu tehdit edebilir. Bazı yasa dışı eylemlerde bulunma ise emniyet ve adalet kurumlarını fazlası ile meşgul edebilmektedir. Toplumun madde kullanan kişilere yönelik düşmanca tutumu bu kişilerin toplumsal kurumlarla bağlarının iyice kopmasına ve toplum dışı davranışların pekişmesine yol açar. Bu nedenle madde kullanımına ilişkin toplumun önyargıları, madde kullanımının olumsuz sonuçlarının şiddetini belirlemekte etkili olmaktadır" diye konuştu.
Tarama çalışmaları tüm gençleri kapsamalıDr. Gürol, "Ülkemizde madde kullanım yaygınlığına ilişkin çalışmaların çoğunlukla lise öğrencilerine yönelik yapılmaktadır, madde kullanımının öncelikle genç nüfusu tehdit ettiği düşünülecek olursa ilköğretim ve ortaöğretimde okuyan öğrenciler ve okuldan ayrılmış gençlere yönelik çalışmaların yapılması ve bunların belli aralarla tekrar edilmesi madde kullanımına ilişkin özellikle önleme politikalarının geliştirilmesinde önem kazanacaktır" diye sözlerine ekledi.