Trump'tan al haberi

ABD'de 8 Kasım'da yapılacak olan başkanlık seçimlerinin Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump'tan ABD'nin perde arkası karanlık icraatları ile ilgili itiraf niteliğinde çok önemli açıklamalar geldi.
Trump'ın 15 Ağustos saat 10.09'da attığı tweet şöyle: "I've got fresh evidence 13 CIA senior officers helped in Turkey Failed Coup. I will divulge the names in the coming days." (13 üst düzey CIA ajanının Türkiye'deki başarısız darbeye yardımcı olduğuna dair yeni bir kanıtı var. Önümüzdeki günlerde bu isimleri açıklayacağım.)
Trump daha sonra bu tweeti sildi. Trump'ın tüm tweetlerini haberleştiren Daily Iowan muhabiri Rebecca Morin'in bu tweetle ilgili yazısı da bir süre sonra yayından kaldırıldı.
Söz konusu silinen haber, awdnews internet sitesinde ve Julie Prévost isimli bir gazetecinin sosyal medya hesabında yayınlanmaya devam edildi.
Trump herhangi biri değil, ABD'nin başkanlık yarışında demokrat adayla kafa kafaya mücadele veren bir isim. Böyle bir açıklamanın böyle bir isimden yapılması oldukça önemli?
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, hatırlarsanız darbeden sonra ilk olarak Meltem TV'de konuk olduğu programda, bir gün sonra da Yeni Mesaj gazetesinde "Milletin demokrasi zaferi" başlıklı makalesinde "Asıl faile odaklanın" çağrısı yapmış ve şunları söylemişti:
"FETÖ, kalkışmada yer almakla beraber, tek başına bu işi yapacak kudrette ve cesarette olamaz. Maşa olarak kullanılan örgütün ardındaki gizli ellerin de ortaya çıkarılması ve milletin asıl düşmanı görerek ayık olması şarttır."
Evet, Sayın Baş'ın bu uyarısından bir ay sonra ABD'nin en önemli isimlerinden birisi, belki de önümüzdeki dönem ABD'yi yönetecek olan başkan adayı Trump, darbenin içinde 13 üst düzey CIA ajanının olduğunu ve de bunların isimlerini bildiğini ilan ediyor.
Trump'ın itirafları bununla sınırlı değil elbette? Bir sonraki tweetinde ise, "Başkan Obama'nın 'başarısız liderliği' bu 'aptalca hata'ya yol açtı ve ABD'nin Ortadoğu'daki çıkarlarını riske attı" ifadesini kullandı.
Trump geçtiğimiz hafta Perşembe günü ilk istihbarat brifingini almadan önce, Fox News kanalındaki "Fox and Friends" programına katılmış ve bu programda, Amerikan istihbarat kurumlarına güvenmediğini açıklamıştı. Irak işgaline işaret eden Trump, "Irak'a, Ortadoğu'ya bir bakın. Eğer buralara hiç dokunmamış olsaydık, şimdi çok daha iyi durumdaydı" ifadelerini kullanmıştı. Hatta sunucunun  "Amerikan istihbarat kurumlarına güveniyor musunuz?" sorusunda ise "Çok değil" yanıtını vermişti.
Ayrıca ABD'nin Irak işgaline giden süreçte devrik lider Saddam Hüseyin'in kimyasal silahları olduğu yönündeki istihbarat raporlarına atıfta bulunan Trump, "Demem o ki, son 10 yılda olanlara bir bakın. Tam bir felaket. Bu istihbaratı kullanmak çok kolay ama ben kullanmayacağım. Çünkü çok kötü kararlar verdiler" demişti.
Trump'ın bir diğer ilginç açıklaması ise IŞİD'le ilgili?
Partisinin Florida'da düzenlediği mitingde konuşan Trump, Obama'nın DAEŞ'in kurucusu olduğunu ifade etmiş, Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton'ın da terör örgütünün kurucu ortaklarından olduğunu söylemişti.
Rusya'ya sığınan CIA eski ajanı Snowden'in "IŞİD'i CIA kurdu" açıklamalarını hatırlıyoruz, ilk defa en üst düzeyde, ABD başkan adayı düzeyinde böyle bir itiraf gelmiş oldu.
İşte stratejik müttefik ABD'den yükselen sesler ve itiraflar bu yönde?
Geçmişte ve günümüzde birçok karanlık hadiseye, işgale, katliama, darbeye imza atan sözde stratejik müttefikimiz ABD'nin kendi içinden yükselen itiraflar bunlar?
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, yıllardır, "Türkiye olarak üzerimizde hesabı olmayan, milli menfaatlerimize ters düşmeyen ülkelerle işbirliği içinde olmalıyız" derken boşuna söylemiyordu.
Türkiye bugün milli bir devlet olmaya, milli çıkarlar konusunda adım atmaya karar verdiğinde asla yalnız değildir. Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle dünyanın zirvesine oturan ve Sayın Baş'ın şahsında Türk milletine minnettar olan bir Rusya, Prof. Dr. Baş'ın Milli Paralarla Ticaret formülü temelinde kurulmuş olan koskoca bir BRICS dünyası bizi beklemektedir.
Siyasilerimizin bugüne kadarki en büyük yanlışı, aman bizi yanlız bırakmasınlar, bir darbe yapmasınlar diye ABD gibi ülkelerle taviz vermeye dayalı politikalara devam etmeleriydi. ABD'nin her dediği yapılmasına rağmen darbe girişimi gerçekleşti, ok yaydan çıktı o halde artık uyanma zamanı?