logo
19 MART 2024

'TÜRK' DEMEK 'İSLAM' DEMEKTİR

04.07.2010 00:00:00


Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Türk kimliği bir manada ümmet birliğinin formülize edilmiş adıdır. Bundan dolayı Batı dünyasında Türk dediğiniz zaman hatıra İslam gelir, İslam dediğiniz zaman hatıra Türk gelir" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin milli ve dini bütünlüğünü parçalamaya yönelik faaliyetleri değerlendirdi. Prof. Dr. Haydar Baş "dinlerarası diyalog ve benzeri projelerle Türk- İslam mozaiğini parçalamak istiyorlar" dedi ve Türk kimliğinin nasıl oluştuğunu anlattı. Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünü hatırlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Batı dünyasında Türk ve Müslüman kelimesinin eş anlamlı olarak kullanıldığını söyledi. Konuşmasında Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak her biri aynı hak ve yükümlülüklere sahip olan etnik gruplara açılım adı altında imtiyazlar verilmek istendiğini belirten Prof. Dr. Baş, son derece dikkat çekici açıklamalar yaptı.

Gayrimüslimler Türk olmak istedi

"Anadolu'nun Türklerin eline geçmesiyle bu coğrafyada yaşayan gayrimüslimler Türk- İslam medeniyetine hayran kalarak Müslümanlığı seçti" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu:"Her düştükleri yerde Türkleri kendi yanlarında buldular. Tamamen ihtiyaçlarını Türklerin karşıladığını gördüler. Sosyal dayanışma ve de ahlaki kuralların dört dörtlük yaşandığı bu topluluğa işte Anadolu coğrafyasında yaşayan etnik gruplar gıpta ettiler ve biz de keşke bunlar gibi olabilsek, dediler. Ardından da Müslüman oldular. Tabi Müslüman olduktan sonra da kendi isimlerine Türk adını verdiler. Biz de bunlar gibi Türk olacağız, dediler."

Türk Milleti kavramı medeniyeti temsil eder

Prof. Dr. Haydar Baş, Türk Milleti kavramının etnik kökenden ziyade ortak bir medeniyeti temsil ettiğini ifade etti. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Hangi millete gidip bakarsanız bakın onlar da ağır basan yön etnik taraftır. Ama Türk milletine baktığınız zaman onlarda ağır basan yön kültür beraberliği, siyaset, maneviyat ve din beraberliğidir. İşte bizim izah etmeye çalıştığımız Türk dediğimiz zaman sadece kafatasına ve göz yapısına bakarak, kanına bakarak, etine bakarak anlatılan bir Türk kimliği değil, bütün bu mozaiği meydana getiren o kültür birliğinin, o maneviyat ve siyaset birliğinin şemsiyesi altında toplanan isimdir, yani Türk ismidir."

Türk deyince İslam akla gelmektedir

Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünü hatırlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Batı dünyasında Türk ve Müslüman kelimesinin eş anlamlı olarak kullanıldığına şöyle dikkat çekti:  "Atatürk, ne mutlu Türk doğdum diyene, demiyor. Türk'üm diyene, diyor. Yani ne olursan ol bu sözü söyledin mi o dini yaşıyorsun, o maneviyatı yaşıyorsun, o tarihi, kültürü ve siyaseti yaşıyorsun. Bu şekilde bir medeniyet oluşturuyorsun. Geçmişte bunun adı bir manada da ümmetti. Ümmet birliğinin bir noktada formülize edilmiş adıdır, Türk kimliği? O bakımdan batı dünyasına gittiğinizde İslam'la yani ümmetle Türk kelimesi eş anlamlıdır. Türk dediğiniz zaman hatıra İslam, Müslümanlık ve İslam ümmeti gelir, İslam dediğiniz zaman hatıra Türk gelir."

Hedef Türk-İslam mozaiğini parçalamak

BTP Genel Başkanı açıklamalarına dinlerarası diyalog ve benzeri projelerle Türk - İslam mozaiğini parçalamak istiyorlar" sözleriyle devam etti. Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Uzun zamandan beri bu mozaiği parçalamak isteyen batı, savaşlar düzenlemiş Türk milletinin üzerine gelmiş ama buna muvaffak olamamıştır. Neticede yaptığı bir takım faaliyetlerle birlikte onu meydana getiren grupları evvelden yaşadıkları dinlerine, medeniyetlerine, kültürlerine ve siyasetlerine taşıyarak -biz onun için dinlerarası diyalog ve medeniyetler ittifakına karşıyız- bu mozaiği darmadağın etme projesidir."

Türkiye bölünme sürecine sokuluyor

Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak her biri aynı hak ve yükümlülüklere sahip olan etnik gruplara açılım adı altında yeni imtiyazlar verilmek istendiğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş şu kritik uyarıyı yaptı: "Etnik gruplara hak verme adı altında parçalanma yoluna girmişlerdir. O takdirde bu bütünlük dağıldığı zaman Anadolu coğrafyasında istiklal peşinde koşacak olan bir sürü insan topluluğu ortaya çıkacaktır. Bu durumda kabul etseniz de etmeseniz de Türkiye bölünme sürecine girecektir. Ve benim kanaati şahsiyem batı dünyasının da Obama'nın da Türkiye'nin nimetlerinden istifade edebilmeleri için bekledikleri netice de budur."
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor

Bitcoin'in 4'te 3'ü küçük yatırımcılara ait

Geçen hafta 72 bin doları test eden Bitcoin'de daha önce haber yaptığımız gibi düşüş sürüyor. Bitcoin, 19 Mart'ta saat 11.15'te 64 bin 445 dolardan işlem görüyordu. Öte yandan piyasa değerine göre dünyanın en büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in sahiplik yapısının nasıl şekillendiği de yakından takip ediliyor. Güncel veriler, Bitcoin sahiplerinin yüzde 74'ünün küçük yatırımcılardan oluştuğunu, dört kişiden yaklaşık üçünün yalnızca 0.01'den az Bitcoin'i olduğunu gösteriyor. 
 
19.03.2024 11:17:00 / Güncelleme: 19.03.2024 11:24:20
AHMET TURAN YİĞİT
Bitcoin'in 4'te 3'ü küçük yatırımcılara ait
Bitcoin'in 4'te 3'ü küçük yatırımcılara ait
Geçen hafta 72 bin dolara kadar tırmanan Bitcoin, beklediğimiz gibi düşüş trendine girdi. Bitcoin, 19 Mart'ta saat 11.15'te 64 bin 445 dolardan işlem görüyordu.

İnişleri, çıkışları, geleneksel finans kuruluşlarının gösterdiği ilgi ve kripto varlıkların başlangıç noktası oluşuyla gündemden düşmeyen Bitcoin'e ilişkin sahiplik verileri, gelir dağılımı adaletinin konuşulduğu son günlerde yakından takip edildi. Grayscale tarafından yayımlanan "Bitcoin Sahiplik Manzarasının Gizemini Çözmek" başlıklı bir çalışmada, dünyanın en değerli kripto para biriminin çok çeşitli gruplar arasında dağıldığı, Bitcoin sahiplerinin yaklaşık yüzde 74'ünün ise küçük yatırımcılardan oluştuğu tespit edildi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan GateTR CEO'su Kafkas Sönmez, "Bireysel yatırımcılardan kripto madencilerine, hükümetlerden halka açık şirketlere, özel şirketlerden borsalara, pek çok varlık piyasası oyuncusuna dağıtılmış olan Bitcoin, kripto paraların merkeziyetsizliğini de yansıtıyor" dedi.

Minik miktarda Bitcoin'i olanlar çoğunlukta

Söz konusu çalışmada Bitcoin sahiplerinin yüzde 74'ünün ise yaklaşık 0.01 (yüzde 1) değerinden daha az Bitcoin'e sahip olduğu görüldü. Bitcoin'in değeri 20 Şubat'ta 51 bin 675 dolardı. Bunun yüzde biri 516.75 dolar yani 15 bin 980 TL yapıyor. Yaklaşık 516 bin 750 dolara veya 16 milyona liraya karşılık gelen 10 Bitcoin ve daha üzerine sahip olan yatırımcılar ise binde 5'lik bir azınlığı oluşturdu.  Bitcoin sahipliğine ilişkin dikkat çeken bir yanılgı olduğunu belirten Kafkas Sönmez, "Kripto para ve yatırım ekosisteminde 'balina' olarak tabir edilen, az sayıda bireyin ağırlıklı olarak büyük Bitcoin varlığına sahip olduğuna yönelik bir kabul var. Gerçek veriler ise bunun bir yanılgı olabileceğini gösteriyor. Bitcoin'in şeffaf yapısı, sahiplik de dahil olmak üzere Bitcoin hakkındaki bilgileri izlemeye olanak tanıyor. En çok Bitcoin tutan cüzdan adreslerine bakıldığında ise ilk beşte kripto para borsalarının veya hükümetlerin olduğu görülüyor. Borsaların da milyonlarca bireysel yatırımcıyı temsil ettiğini hatırlamak gerekiyor" diye konuştu.

Bitcoin milyonerlerinin sayısı da artıyor

2023'ü güçlü bir performansla tamamlayan ve Bitcoin ETF onayının ardından da piyasaların boğa beklentilerini güçlendirdiği bir dönem yaşayan Bitcoin'e sahip olan kişilerin kazanımlarına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Kafkas Sönmez, "Aralık 2023 sonunda incelenen veriler, 97 bini aşkın kişinin cüzdanında 1 milyon dolara karşılık gelen Bitcoin tuttuğunu gösteriyor. 5 Ocak 2023'te bu rakam, 28 bin civarındaydı. Başka bir deyişle, 2023'te Bitcoin milyonerlerinde yaklaşık 70 binlik bir büyüme görüldü. Oransal olarak bu büyüme, yüzde 250'lik bir artışa işaret ediyor. Bitcoin'in iyi performans gösterdiği bir yılın, sahiplik dağılımındaki tüm oyuncular için pozitif trendleri beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Van'da esnafın gözü İranlı turistte

 
 
Bu yılın ilk iki aylık döneminde Saray ilçesindeki sınır kapısından 150 bin kişinin giriş yaptığı Van'da iş yeri sahipleri, önümüzdeki hafta Nevruz tatili döneminde kente gelmesi beklenen binlerce İranlı için etkinlikler planladı.
19.03.2024 11:08:00
AA
Van'da esnafın gözü İranlı turistte
Van'da esnafın gözü İranlı turistte

Van'da iş yeri sahipleri, ülkelerindeki tatil dönemlerinde kente gelen ve yaptıkları alışverişle ekonomiye canlılık katan İranlı turistler için 'Nevruz tatili' hazırlığı yapıyor. Komşu ülkeyle en uzun sınır hattına sahip olan Van, Saray ilçesindeki Kapıköy Sınır Kapısı'nın modernize edilmesi ve 24 saat geçişlere açılmasıyla yılın her döneminde İranlı turistlere ev sahipliği yapmaya başladı. Van'da bu yılın ilk iki aylık döneminde sınır kapısından geçen kişi sayısı 150 bine ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2 kat arttı. Kentte yaptıkları alışverişle esnafın yüzünü güldüren İranlı turistlerin kentte kalma süresini uzatmak amacıyla Van Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde 'Alışveriş Festivali' düzenlendi. İş yerlerine Farsça bilgilendirici yazılar yazdıran, İranlı turistlere hitap eden ürünler bulunduran esnaf, 5 Nisan'a kadar devam edecek alışveriş festivali dönemini en verimli şekilde geçirmeyi hedefliyor.


Hedef 1 milyon İranlı turist

Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fevzi Çeliktaş, her sene İranlı turistlerin kente önemli bir katma değer sağladığını söyledi. Kapıköy Sınır Kapısı'nın kentin ekonomik anlamda can damarı olduğunu belirten Çeliktaş, şunları söyledi: "Bu yılın ilk iki ayında yaklaşık 150 bin turist kentte geldi. Yönümüzü İran'a döndük, Alışveriş Festivali ve Nevruz Bayramı tatili kapsamında sosyal etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz. İranlıların kentte daha iyi vakit geçirmeleri ve kentin ekonomisine katkı sağlamaları için indirim kampanyası başlatıyoruz. Festival 5 Nisan'a kadar devam edecek. Yönetimdeki tüm arkadaşlarla sürekli İran'a gidiyoruz. Ziyaret kapsamında da kentin tanıtımı için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Gelen turistler Van'dan mutlu şekilde ayrıldığı zaman bir sonraki ziyaretlerinde daha kalabalık geliyor. Bu sene bir milyon İranlıyı kentte ağırlamayı hedefliyoruz. İstatistiklere baktığımız zaman bu sayıyı aşacağımızı da düşünüyorum. İş insanlarımız da buna göre otel ve eğlence merkezleri gibi yatırımlar yapıyor. İki ülke olarak aynı kültürleri paylaşıyoruz, ülkeler arasında herhangi bir sorun da yok. İranlılar bizi, biz de onları seviyoruz. Ülkelerin zenginliklerini komşuluk ilişkileri içerisinde faydaya dönüştürmemiz gerekiyor." İranlı turistlerden Celil Bayrami ise "Türkiye'nin birçok iline gittim ama Van bize yakın olduğunu için sürekli burayı tercih ediyoruz. Türk yemekleri ve döner için nabzımız atıyor. Buraların yemeklerini çok beğeniyoruz. Fırsat bulduğumuz gibi geliyoruz. Tahran, Tebriz ve daha birçok uzak şehirden Van'a turistler geliyor" dedi. Esnaf Umut Çelik de turistler sayesinde esnafın ekonomik anlamda rahatladığını dile getirdi. AA

Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli şekilde kullanma konusunda kararlı olduğunu vurguladı
19.03.2024 01:58:00
AA
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında dış politika gündemini değerlendirdi, soruları yanıtladı.

Irak'taki terörle mücadeleye değinen Fidan, "Bizim arzumuz Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye'yle dostluklarını, tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe bizim beraber hareket etmemiz" ifadelerini kullandı.

Fidan, Erbil, Süleymaniye, Bağdat, Kerkük ve Musul'da "geleceği hep beraber" kuracaklarını, burada terör örgütlerine yer olmadığını belirterek, "Bunları artık bizim sistem dışına atmamız lazım. Bunlar kullanım ömrü tamamlanmış örgütler. Sözünü ettiğim şehirler, kültürler kadim kültürler ve daha önce bu türden tehditlerin üstesinden geldiler, inşallah bundan sonra da gelecekler" diye konuştu.

İleri tedbirlerin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, şöyle yanıt verdi:

"Siz benim düşmanıma destek verdiğiniz sürece ne yapmamı bekliyorsunuz? Bu konuda açığız. Bu düşmanın senden istifade etmesinin yolunu engellemek benim görevim. Ben bunu yapacağım. Bunu yaparken de sana hile tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç, çünkü bu senin lehine değil, kimsenin lehine değil. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu olan bir halk. Terör örgütüyle işi olabilecek bir halk değil."

Bakan Fidan, "Süleymaniye'deki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderliği ve onu oluşturan ekibin PKK ile olan ilişkileri, samimiyeti bizim için bir problem olmanın ötesinde artık ulusal bir güvenlik tehdidi olmuştur" dedi.

Fidan, "Türkiye bölgesinde istikrarı hakim kılmak için elindeki tüm dış politika araçlarını koordineli bir şekilde kullanma konusunda kararlı" şeklinde konuştu.

Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız." dedi.
18.03.2024 21:11:00 / Güncelleme: 18.03.2024 21:16:44
Anadolu Ajansı
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması
Adalet Bakanından 9. Yargı Paketi açıklaması

Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Tunç, hukuk devletlerinde basının dördüncü kuvvet olduğunu, kamunun denetimi ve doğru bilgilendirmesi için basının önemli bir görevi ifa ettiğini vurguladı.

Basın kuruluşlarının başta 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere demokrasinin yanında durduğunu belirten Tunç, "Basının demokrasinin yaşatılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi anlamında görevi yadsınamaz." dedi.

Tunç, adaletin tecellisinin hukuk devletinde mümkün olduğunu, bunun için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ifade ederek, buna ilişkin mevzuat iyileştirilmesi anlamında çok önemli reformlara imza atıldığını anlattı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren planlı bir reform stratejisine girdiğini belirten Tunç, son Yargı Reformu Stratejisi Belgesi kapsamında da 8 yargı paketinin yasalaştığını anımsattı.

8. Yargı Paketi'nde önemli düzenlemelerin gerçekleştirildiğini belirten Tunç, şunları kaydetti:

"9. Yargı Paketi'mizin hazırlıkları devam ediyor. Meclis'in takvimi nedeniyle o pakette yer alamayan birçok husus var. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ilgili, cezasızlık algısıyla ilgili bazı yasal düzenleme ihtiyaçları var. Bununla ilgili taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Meclis açıldığında, seçim sonrası Meclis'imizin takdirine taslak çalışmamızı sunacağız."

"İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur"

Adalet Bakanı Tunç, Anayasa'da da reform niteliğinde değişiklikler yapıldığını, hak arama hürriyetine ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.

Anayasa'da yapılan değişikliklerin darbeci, vesayetçi ruhu tam anlamıyla kaldırmadığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler, yeknesaklığı bozdu. Bu bozukluk devletin kurumları, yargı kurumları arasında görüş farklılıklarına, bazı olaylarda farklı sonuçlara varmalarına neden olabiliyor. O nedenle yeknesaklığın ortadan kaldırılması hem darbeci ve vesayetçi ruhun tamamen terk edilmiş olması ve Anayasa'mızın darbeciler tarafından yazılmış olması bile yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunun açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Herkesin "yeni bir anayasaya mutlaka ihtiyaç vardır" görüşünü paylaştığını aktaran Tunç, "O zaman milletimize olan bu borcumuz, parlamentoda bu uzlaşma ile inşallah gerçekleşir ve Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında yeni anayasayı da bu ülkeye yapmak nasip olur." dedi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.