Türk yargısını ABD yargısına mahkum ettik

Devletler Hukuku öğretim üyelerinden hiçbiri neden çıkıp da konuşmuyor? Kamuoyunu bilgilendirmiyor. Roma Hukuku derslerinde; Romalıların "pacta sunt servanda" yani sözleşmeye bağlılık ilkesi ile öğrencilerin kafalarının şişirilmesi boşuna mıydı? Roma Hukuku ve Devletler Hukuku derslerinden geçmek için finallerde ter döken öğrencilere ne demeli. Onlar neden sosyal medyada haykırmıyor?
Ortada açıkça milletlerarası bir anlaşma hükmünün ihlali var. Bir Uluslararası hukuk kuralının bağlayıcı olması "ahde vefa" ilkesine dayanmaktadır. Devletler hukukunun en temel ilkesi olan anlaşmalara sadık kalmama nedeniyle BM ve dünya kamuoyunda ayağa kaldırmamız lazım.  Bu bir NOTA verilme sebebidir. Türkiye'nin ilk talebi üzerine FETÖ''nün derhal iade edilmemesi ABD ile Türkiye arasında 1981 yılından beri yürürlükte olan "Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Anlaşması"nın açık bir ihlalidir.
Devletlerarası anlaşmalar egemen üst güç olan devletlerarasında olduğundan devletlerin sözünün eri olduğu varsayılır ve güvenilirlik esastır. Türk yargı makamlarının yürüttüğü FETÖ soruşturmasını ABD yargısı hukukilik denetimi yapamaz. Sadece anlaşma kapsamında bir suç nedeniyle soruşturma mı yapılmaktadır? Şeklinde şekli inceleme yapabilir. Soruşturmanın esasına girmesi demek Türkiye'nin egemenlik haklarına müdahale anlamına gelir. ABD makamlarına; bizim bağımsız yargının FETÖ soruşturmasını delillere göre doğru yaptığını siz de teyit edin dercesine FETÖ'nün iadesi için 85 klasörlük ek delil gönderilmesi büyük bir hukuk vahametidir. ABD'nin taleplerine sorgusuz-sualsiz istenen kişileri iade ettiğimizi bizzat Cumhurbaşkanımız açıklamıştır. O halde aynı muameleyi görmemiz hem iki anlaşma hem de mütekabiliyet ilkesinin bir gereğidir. Dışişleri, bu konuda bir devletler hukuku uzmanından görüş almış mıdır? Açıklama bekliyoruz. 
15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili Türk mahkemeleri delilleri değerlendirmiş ve FETÖ hakkında yakalama kararı vermiştir. ABD yargıçlarının bu delilleri "biz de bir inceleyelim" deme hadleri yoktur. Zira Türk Hâkimleri ve Savcıları delilleri değerlendirme hak ve yetkisini bağımsız Türk milletinden almaktadır. Bu yetki kısmen de olsa ABD yargıçlarına devredilemez. Yargı yetkisi kayıtsız ve şartsız bir egemenlik hakkı olup başka devletler nezdinde küçük düşürülemez. Gelinen bir aşamada kendimizi düşürdüğümüz hale bakın. ABD'li yargıçlar delilleri inceleyecekmiş, uygun görürlerse karar vereceklermiş? Bir devletin yargısının yürüttüğü soruşturmanın hukukiliğini sanki üst denetim makamı imiş gibi diğer devletin yargısına teyit ettiriyoruz.
"Masaya yumruğu vurup anlaşmaya uyun FETÖ'yü verin!" demek bağımsız devlet olmanın bir gereğidir. Anlamadım. Yoksa o yumruğu masaya vuracak kimse yok mu? Ne? Yoksa masa da mı yok? O da mı özelleştirme idaresine devredildi?