İki milyarlık İslam alemi hakkında turpun yaptığı plan, şalgamın tasarladığı taslak yürüyecekse bizim insanlığımız, bizim Müslümanlığımız nerede kalır o zaman?
Niçin, başkalarının bizim hakkımızda plan-proje yapmalarına müsait hale geliyoruz?
Neden sürekli başkalarının yazdıkları seneryolarda rol alma durumunda kalıyoruz?
Niçin başkalarının yaptığı planlara, çizdiği rotalara teslim oluyoruz?
Neden bizim hakkımızda başkalarının proje çizmesine, taksimat yapmasına fırsat veriyoruz ve de planlarına razı oluyoruz?
Nasıl oluyor da dün olduğu gibi bu gün de turpların, şalğamların bizlere verdikleri ayrıştırıcı ve koca gövdeyi paramparça edici isimleri benimseyip kullanıyoruz?
Sömürgecilerin, emperyalistlerin üretip piyasaya sürdükleri ayrılıkçı ve ayrıştırıcı dili kullanmak onların ekmeğine yağ sürmek değil midir?
Onların kasıtlı olarak ürettikleri kavramları ısrarla kullanıp onlara hayatiyet kazandırmak, küresel eşkıyaların değirmenine su taşımak değil de nedir?
"Kuzey Irak" ne demek? "Kuzey suriye" ne demek? "Sünni hilal, şii hilal" ne demek? Haçlı-siyonist ittifakının İslam coğrafyasının herhangi bir köşesini bombalamasına sevinmek ne demek? Yine bekleriz demek ne demek? Basiretsizliğin bu kadarına siz bir isim bulabiliyor musunuz?
Müslüman bir kişi ya da bir kitle, birileri tarafından insanlığa kurulan tuzakları bertaraf etmek, kurgulanan oyunları bozmak için var edilmiş iken, varlık sebebi bu iken, nasıl olur da sürekli oyuna gelen taraf olur?
"Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah'a ve Peygamberine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir." (Tevbe: 71).
Dostluklarımızı sorguluyor muyuz?
İyiyi emretme ve kötülükten nehyetme vazifesi kimin umurunda?
Namazlarımız, zekatlarımız ne haldedir, dert edinen var mı?
Allah ve Resulüne itaat hususunda kaçımız geçer not alabilir?
Merhamete mazhar olamayışımız nedendir acep?
Sürekli oyuna gelen, sürekli kandırılan, sürekli hilebazların ve düzenbazların yazdıkları çirkin seneryolarda rol kapma peşinde olanların, hem insanlığın aleyhinde hem de kendileri aleyhinde oynanan oyunları bozma imkan ve ihtimalleri olabilir mi?
Turpun, şalğamın hakkımızda tasarladığı plan-projeler derhal hayata geçiyorsa o zaman biz deneme tahtası durmuna düşmüyor muyuz?
Kendi vatanında, kendi yurdunda-yuvasında, kendi toprağında sürekli denek olmak, deneme tahtası muamelesine maruz kalmak ayıp değil mi, yazık değil mi?
Ramazan ikliminde, sahur vakitlerinde, seher vakitlerinde hayat kitabımızı satır sarır, ayet ayet ve anlayarak okursak bütün bu soruların cevabını da çözüm yollarını da bulacağız inşaallah.
Niçin, başkalarının bizim hakkımızda plan-proje yapmalarına müsait hale geliyoruz?
Neden sürekli başkalarının yazdıkları seneryolarda rol alma durumunda kalıyoruz?
Niçin başkalarının yaptığı planlara, çizdiği rotalara teslim oluyoruz?
Neden bizim hakkımızda başkalarının proje çizmesine, taksimat yapmasına fırsat veriyoruz ve de planlarına razı oluyoruz?
Nasıl oluyor da dün olduğu gibi bu gün de turpların, şalğamların bizlere verdikleri ayrıştırıcı ve koca gövdeyi paramparça edici isimleri benimseyip kullanıyoruz?
Sömürgecilerin, emperyalistlerin üretip piyasaya sürdükleri ayrılıkçı ve ayrıştırıcı dili kullanmak onların ekmeğine yağ sürmek değil midir?
Onların kasıtlı olarak ürettikleri kavramları ısrarla kullanıp onlara hayatiyet kazandırmak, küresel eşkıyaların değirmenine su taşımak değil de nedir?
"Kuzey Irak" ne demek? "Kuzey suriye" ne demek? "Sünni hilal, şii hilal" ne demek? Haçlı-siyonist ittifakının İslam coğrafyasının herhangi bir köşesini bombalamasına sevinmek ne demek? Yine bekleriz demek ne demek? Basiretsizliğin bu kadarına siz bir isim bulabiliyor musunuz?
Müslüman bir kişi ya da bir kitle, birileri tarafından insanlığa kurulan tuzakları bertaraf etmek, kurgulanan oyunları bozmak için var edilmiş iken, varlık sebebi bu iken, nasıl olur da sürekli oyuna gelen taraf olur?
"Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah'a ve Peygamberine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir." (Tevbe: 71).
Dostluklarımızı sorguluyor muyuz?
İyiyi emretme ve kötülükten nehyetme vazifesi kimin umurunda?
Namazlarımız, zekatlarımız ne haldedir, dert edinen var mı?
Allah ve Resulüne itaat hususunda kaçımız geçer not alabilir?
Merhamete mazhar olamayışımız nedendir acep?
Sürekli oyuna gelen, sürekli kandırılan, sürekli hilebazların ve düzenbazların yazdıkları çirkin seneryolarda rol kapma peşinde olanların, hem insanlığın aleyhinde hem de kendileri aleyhinde oynanan oyunları bozma imkan ve ihtimalleri olabilir mi?
Turpun, şalğamın hakkımızda tasarladığı plan-projeler derhal hayata geçiyorsa o zaman biz deneme tahtası durmuna düşmüyor muyuz?
Kendi vatanında, kendi yurdunda-yuvasında, kendi toprağında sürekli denek olmak, deneme tahtası muamelesine maruz kalmak ayıp değil mi, yazık değil mi?
Ramazan ikliminde, sahur vakitlerinde, seher vakitlerinde hayat kitabımızı satır sarır, ayet ayet ve anlayarak okursak bütün bu soruların cevabını da çözüm yollarını da bulacağız inşaallah.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024