Darbe girişiminden sonra adeta düğmeye basıldı, gün geçmesin ki terör saldırıları ile sarsılmayalım.
Bitlis, Elazığ, Van, Gaziantep saldırılarının daha yarası sarılmazken şimdi de yeniden Kilis'e roket saldırıları başladı.
Sayın Erdoğan ve hükümet yetkilileri darbe girişimi ve terör olaylarının ardındaki esas failleri çok iyi biliyor. Bu failleri halk da biliyor. Artan saldırılar topraklarımızda gözü olan iradenin kararlı olduğunun göstergesidir.
O halde hükümetin de aynı kararlılık ile zaman kaybetmeden adımlarını atması gerekmektedir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi "FETÖ, IŞİD, PKK, PYD ve adını sayamadığımız terör örgütleri" tek elden idare edilmektedir.
Yaşanan terör uluslararası terördür ve arkasında devlet(ler) vardır. Bizim bölgemizdeki terörü yapanlar bizim bölgemizde gözleri olanlardır.
Kimdir bunlar, Büyük Ermenistan, Büyük İsrail ve Büyük Ortadoğu Projesi'ni hazırlayanlardır.
Yapılmak istenen bir iç savaş çıkartmaktır. Bakın Haydar Baş Hocamız 1980'li yıllardan beri milletimizin birlik beraberliğini şiar edinmiş bunun mücadelesini vermiştir.
Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-antilaik kavgası çıkartılmak istenmektedir.
Şunu artık görelim. FETÖ'nün ve diğer terör örgütlerinin ardındaki asıl global emperyalist güçler ile tiyatro oynamaktan vazgeçilmeli verilmesi gereken mücadele verilmelidir.
* * *
Ülkemizin kırmızı çizgilerinden bir tanesi PYD'nin Fırat'ın batısına geçmemesi idi. Oysa bizzat stratejik ortak kabul edilen ABD yardımıyla bu çizgi ihlal edildi. Erdoğan'ın, ya PYD'yi ya da bizi tercih et çağrısına, ABD, PYD'yi tercih ederek cevap vermiştir.
Darbe girişiminde İncirlik Üssü başrol oynamıştır.
ABD ve Batı'nın darbe girişimine destek veren hal ve tavırları hâlâ devam etmektedir.
Bir kere ülkemiz çok kritik bir dönemeçten geçmektedir.
Artık kararlı ve cesur adımlar atılmalıdır.
Rusya ile ilişkiler samimiyet temelinde olmalı; ABD'ye ve batılı devletlere karşı bir kart olarak kullanılmamalıdır. Teknolojinin, iletişimin, istihbaratın geldiği seviye dikkate alındığında samimi davranılmadığı takdirde bunun kokusu kısa sürede çıkacaktır.
Amerika'nın coğrafyamızdaki eylemlerinden, bölge ülkeleri son derece rahatsız durumdadır. ABD karşıtı bir birlik oluşmaktadır. Hükümet geç de olsa gelişmeleri okumaya başlamıştır.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş "Başımıza ne geldiyse Suriye politikası yüzünden geldi" demektedir. Suriye politikasını bu hükümet uyguladığına göre, bu da bir 'kandırıldık' seremonisi olsa gerek. Bu da mı yanlarına kar kalacak acaba?
Şimdi sormak gerekmez mi, size Haydar Hoca, "Yanlış yapıyorsunuz, Türkiye'nin toprak bütünlüğü Suriye'den başlar demedi mi, hem de bir kere değil, çok kere bunu söylemedi mi?" Söyledi ama siz dinlemediniz.
Süreç BOP kapsamında ilerlemektedir, ülkemize biçilen kaftan Irak'a, Suriye'ye giydirilen kefen misali gibidir. O halde gelin toplumun gören gözü, işiten kulağı olan, bir bilen olan ilim ve irfan sahibi Haydar Hoca'yı dinleyelim.
Aksi halde yarın geç olacaktır.
Bitlis, Elazığ, Van, Gaziantep saldırılarının daha yarası sarılmazken şimdi de yeniden Kilis'e roket saldırıları başladı.
Sayın Erdoğan ve hükümet yetkilileri darbe girişimi ve terör olaylarının ardındaki esas failleri çok iyi biliyor. Bu failleri halk da biliyor. Artan saldırılar topraklarımızda gözü olan iradenin kararlı olduğunun göstergesidir.
O halde hükümetin de aynı kararlılık ile zaman kaybetmeden adımlarını atması gerekmektedir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi "FETÖ, IŞİD, PKK, PYD ve adını sayamadığımız terör örgütleri" tek elden idare edilmektedir.
Yaşanan terör uluslararası terördür ve arkasında devlet(ler) vardır. Bizim bölgemizdeki terörü yapanlar bizim bölgemizde gözleri olanlardır.
Kimdir bunlar, Büyük Ermenistan, Büyük İsrail ve Büyük Ortadoğu Projesi'ni hazırlayanlardır.
Yapılmak istenen bir iç savaş çıkartmaktır. Bakın Haydar Baş Hocamız 1980'li yıllardan beri milletimizin birlik beraberliğini şiar edinmiş bunun mücadelesini vermiştir.
Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-antilaik kavgası çıkartılmak istenmektedir.
Şunu artık görelim. FETÖ'nün ve diğer terör örgütlerinin ardındaki asıl global emperyalist güçler ile tiyatro oynamaktan vazgeçilmeli verilmesi gereken mücadele verilmelidir.
* * *
Ülkemizin kırmızı çizgilerinden bir tanesi PYD'nin Fırat'ın batısına geçmemesi idi. Oysa bizzat stratejik ortak kabul edilen ABD yardımıyla bu çizgi ihlal edildi. Erdoğan'ın, ya PYD'yi ya da bizi tercih et çağrısına, ABD, PYD'yi tercih ederek cevap vermiştir.
Darbe girişiminde İncirlik Üssü başrol oynamıştır.
ABD ve Batı'nın darbe girişimine destek veren hal ve tavırları hâlâ devam etmektedir.
Bir kere ülkemiz çok kritik bir dönemeçten geçmektedir.
Artık kararlı ve cesur adımlar atılmalıdır.
Rusya ile ilişkiler samimiyet temelinde olmalı; ABD'ye ve batılı devletlere karşı bir kart olarak kullanılmamalıdır. Teknolojinin, iletişimin, istihbaratın geldiği seviye dikkate alındığında samimi davranılmadığı takdirde bunun kokusu kısa sürede çıkacaktır.
Amerika'nın coğrafyamızdaki eylemlerinden, bölge ülkeleri son derece rahatsız durumdadır. ABD karşıtı bir birlik oluşmaktadır. Hükümet geç de olsa gelişmeleri okumaya başlamıştır.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş "Başımıza ne geldiyse Suriye politikası yüzünden geldi" demektedir. Suriye politikasını bu hükümet uyguladığına göre, bu da bir 'kandırıldık' seremonisi olsa gerek. Bu da mı yanlarına kar kalacak acaba?
Şimdi sormak gerekmez mi, size Haydar Hoca, "Yanlış yapıyorsunuz, Türkiye'nin toprak bütünlüğü Suriye'den başlar demedi mi, hem de bir kere değil, çok kere bunu söylemedi mi?" Söyledi ama siz dinlemediniz.
Süreç BOP kapsamında ilerlemektedir, ülkemize biçilen kaftan Irak'a, Suriye'ye giydirilen kefen misali gibidir. O halde gelin toplumun gören gözü, işiten kulağı olan, bir bilen olan ilim ve irfan sahibi Haydar Hoca'yı dinleyelim.
Aksi halde yarın geç olacaktır.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024