Ben bir partinin tek başına iktidara gelmesi ile ulusal iradeyi eşit görmüyorum. İktidar olmak başka şey, ulusal bütünlüğü sağlamak ayrı şey. Onun için bugünkü iktidarın, Ben "Ulusal İradeyi "temsil ediyorum yaklaşımına sadece gülüp geçiyorum. Evet, ulusal iradeyi temsil edebilir; ancak tüm ulusun siyasal bakışlarına, inançlarına hatta ayırım yapmaksızın ulusal gelirden herkesin eşit paylaşım sağlamasına olanak sağlarsa o zaman sorun yok. Ama görüyoruz ki kendi partisinden olmayan ama kariyer yönünden üstün insanlar işsiz gezerken kendilerine oy verenlere iş olanağı sağlanmaktadır.
Prof. Haydar Baş, "Sosyal Devlet Milli Devlet" isimli eserinde "Milli devlet, milletlerindeki değerinden alan, başka ülkeleri taklitten uzak olan çağdaş uygarlık seviyesine gitme yolunda diğer ülkelerle yarışan, bütün dünyaya açık ama hiçbir dış güce ihtiyaç duymadan kalkınabilen, kendi devinimi için gerekli sinerjiyi kendi kaynaklarından alan 'Milli Ekonomi Modeline' sahip, devletinin ancak milleti ile var olduğu şuuru milletinin tamamını kucaklayan, vatandaşına hizmeti dolayısıyla sosyal güvenliği ve sosyal hizmeti kendine en temel gaye edinen, vatandaşlarına insan haklarını ve hürriyetlerini doya doya yaşatan, adalet, eşitlik ve hukuk temeline dayalı bir devlet anlayışıdır."
Ulusal Devlet için bundan açık ve net bir tanım olabilir mi? Elbette ki ulus için devlet vardır. Her ulus kendi ulus anlayışına göre devlet edinmiştir. Türkiye gibi stratejik önemi büyük olan bir ülkedeki devlet yapısı ile bir İsviçre'deki devlet yapısı aynı olamaz. Güçlü devlet yapısı, güçlü ordu, güçlü aile yapısı ve demokratik yönetimle mümkündür.
Cumhuriyetin duyurusu ile birlikte devlet ağırlıklı, karma ekonomi modelini uyguladık. Çünkü ülkemizde yetişmiş kadro yoktu. Kişiler bireysel çabaları ile ülkenin kalkınmasını sağlayamazlardı. Onun için devlet kendi şirketlerini kurarak üretime olanak sağlamıştır. Sümerbank, Etibank, SEKA, PTT? örnekler çoğaltılabilir. Mutlu bir azınlığın çıkarları için değil, bütün fertlerin haklarını korumak için kurulan bir düzendi. Çünkü sürekli büyüme ve ulusal geliri artırma, insanların tümünün yararlanacağı zemin hazırlama Milli Devlet anlayışının temel görevidir.
28 Ocak Kararları ile ülkemiz karma ekonomiden kapital ekonomiye geçmiştir. Hele 2002'den sonra ulusal ekonomiye özel şirketler egemen olmuştur. Gerek yerli, gerekse yabancı şirketlere yok pahasına satılan Cumhuriyet Dönemi kazanımları ile kontrol özel kuruluşlara geçmiştir.
Bugünlerde, bireylerin inançlarının güvencesi olan laiklik ilkesine dil uzatılmaktadır. Ülkenin ikinci adamı bunu seslendirirse korkunçluk daha vahim boyutlara ulaşır. Sayın Başkan sanıyorum ki bizimle yaşıttır. Milli Türk Talebe Birliği Başkanlığı yapmıştır. O dönemde Amerikan Filosu'na karşı çıkanlara yaklaşımı da gayet iyi bilindiği için laiklik yaklaşımını doğal karşılamak gerekir.
Unutmayalım ki devlet, ulusu için vardır. Din ise bireylerin inancını göstermektedir.
Ulusal devlette, milli birlik ve beraberlik ülküsü ağır basmalıdır. Öyle ise kimsenin inancına etnik yapısına karışmamalı ve saygı duyulmalıdır. Bu yapılanma sağlanırsa Ulusal İrade neden sağlanmasın ki?
Prof. Haydar Baş, "Sosyal Devlet Milli Devlet" isimli eserinde "Milli devlet, milletlerindeki değerinden alan, başka ülkeleri taklitten uzak olan çağdaş uygarlık seviyesine gitme yolunda diğer ülkelerle yarışan, bütün dünyaya açık ama hiçbir dış güce ihtiyaç duymadan kalkınabilen, kendi devinimi için gerekli sinerjiyi kendi kaynaklarından alan 'Milli Ekonomi Modeline' sahip, devletinin ancak milleti ile var olduğu şuuru milletinin tamamını kucaklayan, vatandaşına hizmeti dolayısıyla sosyal güvenliği ve sosyal hizmeti kendine en temel gaye edinen, vatandaşlarına insan haklarını ve hürriyetlerini doya doya yaşatan, adalet, eşitlik ve hukuk temeline dayalı bir devlet anlayışıdır."
Ulusal Devlet için bundan açık ve net bir tanım olabilir mi? Elbette ki ulus için devlet vardır. Her ulus kendi ulus anlayışına göre devlet edinmiştir. Türkiye gibi stratejik önemi büyük olan bir ülkedeki devlet yapısı ile bir İsviçre'deki devlet yapısı aynı olamaz. Güçlü devlet yapısı, güçlü ordu, güçlü aile yapısı ve demokratik yönetimle mümkündür.
Cumhuriyetin duyurusu ile birlikte devlet ağırlıklı, karma ekonomi modelini uyguladık. Çünkü ülkemizde yetişmiş kadro yoktu. Kişiler bireysel çabaları ile ülkenin kalkınmasını sağlayamazlardı. Onun için devlet kendi şirketlerini kurarak üretime olanak sağlamıştır. Sümerbank, Etibank, SEKA, PTT? örnekler çoğaltılabilir. Mutlu bir azınlığın çıkarları için değil, bütün fertlerin haklarını korumak için kurulan bir düzendi. Çünkü sürekli büyüme ve ulusal geliri artırma, insanların tümünün yararlanacağı zemin hazırlama Milli Devlet anlayışının temel görevidir.
28 Ocak Kararları ile ülkemiz karma ekonomiden kapital ekonomiye geçmiştir. Hele 2002'den sonra ulusal ekonomiye özel şirketler egemen olmuştur. Gerek yerli, gerekse yabancı şirketlere yok pahasına satılan Cumhuriyet Dönemi kazanımları ile kontrol özel kuruluşlara geçmiştir.
Bugünlerde, bireylerin inançlarının güvencesi olan laiklik ilkesine dil uzatılmaktadır. Ülkenin ikinci adamı bunu seslendirirse korkunçluk daha vahim boyutlara ulaşır. Sayın Başkan sanıyorum ki bizimle yaşıttır. Milli Türk Talebe Birliği Başkanlığı yapmıştır. O dönemde Amerikan Filosu'na karşı çıkanlara yaklaşımı da gayet iyi bilindiği için laiklik yaklaşımını doğal karşılamak gerekir.
Unutmayalım ki devlet, ulusu için vardır. Din ise bireylerin inancını göstermektedir.
Ulusal devlette, milli birlik ve beraberlik ülküsü ağır basmalıdır. Öyle ise kimsenin inancına etnik yapısına karışmamalı ve saygı duyulmalıdır. Bu yapılanma sağlanırsa Ulusal İrade neden sağlanmasın ki?
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023