1980'li yılların sonuna kadar tarım ürünleri dış ticaretimiz fazla veriyordu. Bir buçuk, iki milyar dolar dolayındaki ihracatımız ithalatımızdan daha fazlaydı. Şimdilerde ise ithal etmediğimiz tarım ürünümüz kalmadı gibi. Kazmayı, çapayı toprağa vuracak yerde, çiftçimizin beline beline vurarak hak ile yeksan etmiş durumdayız tarımı.Bunun suçlusu elbette bu ülkeyi IMF'ye kurban eden siyasilerdir. Yıllardan beri emek yerine uluslararası sermayeyi, üretim yerine ithalatı ikame eden IMF politikalarının uygulayıcısı siyasiler, bu ülkeye en büyük darbeyi indirmişlerdir.Çiftçiye toprak dar edilmiştir ve şu an köylü toprağına küserek ekip biçmekten vazgeçmiştir. Tarım arazilerinin son 10 yılda 30 milyon dekarı (Belçika devletinin yüzölçümü kadar) ekilmemektedir. Malumunuz simite geçtiğimiz günlerde "ithal susam" bahanesiyle %40 gibi bir zam yapıldı. Geçen yıl 131 bin 803 tonluk susam tüketiminin yüzde 87,7'sini ithalat yoluyla karşılamışız. Susam ihtiyacını üçüncü dünya ülkelerinden karşılıyoruz. Ekim alanlarının azalması sonucu susam üretimi son 10 yıllık süreçte yüzde 50 gerilemiş bulunmakta.Suya ve besin maddelerine ihtiyacı düşük, toprak seçiciliği az, sıcaklığa toleransı yüksek olan üstelik pazarlama sorunu olmayan, İkinci ürün tarımında da önemli bir potansiyel olan susamı maalesef ekmiyoruz ithal ediyoruz. Bu ithal kafa ileride bizleri havayı ve suyu ithal etmeye mecbur bırakırsa şaşmayalım sevgili okurlar. Atalarımız boşuna söylememişler; "Elden gelen öğün olmaz, oda vaktinde bulunmaz". Bu ithal kafa mutlaka ama mutlaka değişmelidir. Şu anki mevcut siyasiler gerçekten bu işi bilmiyorlar. Sokma akılla ezberledikleri ve dayattıkları uygulama şudur: "Üretme ithal et, ithal daha ucuz?" Oysa olayı hesaba ve kitaba vurduğunuzda ülkemizde üretim daha az maliyete, daha fazla istihdama, daha fazla katma değere, daha fazla gelire tekabül etmektedir.Üretim teşvik edilseydi gelinen nokta elbette bu olmazdı. Ve simit yüzde kırk gibi bir zam yemezdi. Ve dahi hiçbir tarım ürününü ithal etmez, ihraç ederdik. Tarımdan bu ülkeye para kazandırmak dünyanın en basit işidir. En fazla senyoraj gelirini elde edeceğimiz sektör tarımdır. Bu işi bilmeyenler lütfen "Milli Ekonomi Modeli" kitabını okusunlar. Elin yabancısı Rusya, Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) uygulayarak bugün ekonomisini düzlüğe çıkarıp dünya lideri olmuştur. MEM'i iktidar ettiğimiz gün elbette üretmekten, sonsuzcasına üretmekten, en kalitelisini üretmekten zevk alacağımız günler olacak inşallah.Çiftçimizin emaneti ehline bırakması dileklerimizle; ithalsiz ve bereketli bir tarım adına iyi hasatlar?
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023