Ya Atatürk'te birleşeceğiz ya çöplükte!

Bugün size geçenlerde tv'de rast geldiğim bir Suriyeli'nin ibret verici sözlerinden bahsedeceğim.
Türkiye'de yaşayarak Türkçeyi oldukça düzgün konuşan Suriyeli geçimini İstanbul'da çöp toplayarak sağladığını söyledi ve ekledi:
"Biz Suriye'de önyargılı yaşıyorduk, birbirimize ayrım yapmaya başladık ve bu yavaş yavaş arttı. 
Şiiler, Sünniler, Araplar ve Türkmenler birbirlerini beğenmeyip eleştiriyordu. 
Toplumun bütün kesimleri birbirlerinin dedikodusunu yapıp gruplaşıyorlardı. 
Bu sosyal medya üzerinden daha da büyüdü. 
Son zamanlarda herkes herkesten uzaklaşmaya başlamıştı. 
Eline bir kitap alıp okumayan çok bilmiş, sokaklarda ve meydanlarda herkes namus, ahlak ve dindarlık naraları atıyordu. 
Şimdi halimiz ne oldu görüyor musunuz? 
Kendi vatanımızda birbirimizi beğenmeyen bizler İstanbul'un çöplüklerinde birleştik. 
Artık çöp toplarken kimse kimse ile kavga etmiyor. 
Çok geç oldu ama biz çöplüğe düşünce birleşmeyi öğrendik?"
Suriyeli'nin bu itirafları size hiçbir şey anımsattı mı?
Sizce biz Türkiye Cumhuriyeti fertlerinin bu anlatılanlardan farkı kaldı mı?
Sünni, Alevi'ye karşı, Laz Kürt kardeşine karşı, zengin fakire kısacası toplumun her kesimi gizli bir el tarafından birbirine karşı körüklenmeye çalışılıyor.
Hatta bu durum 4 büyük takım taraftarlarına kadar sıçradı.
72 milleti bir araya getirip kardeş yapan Atatürk'ün çizgisinden şaştığımız için burnumuz pislikten kurtulmuyor.
Allah'ın ve Peygamberinin sımsıkı sarılmamızı emrettiği Ehl-i Beyt'in İslam anlayışını bırakıp Yezit ve Muaviye'nin dincilik anlayışını yaşadığımız için ne deccalleri tanıyabiliyoruz ne de gerçek dostları.
Velhasıl; bir olmalıyız.
Çöplüklerde birleşmek istemiyorsak eğer Atatürk çizgisinde, Ehl-i Beyt paydasında buluşmalıyız.
Tarihini ve değerlerini unutarak ihanet eden bir milletin ayakta kalmasına kesinlikle imkan yoktur.