Çocuklara yönelik cinsel istismarın patlama yapması siyasileri harekete geçirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 6 bakanlı bir komisyon oluşturuldu.
Son 10 yılda bu suçların yüzde 700 artması, devlet katında bir aczin ifadesidir. Dışardaki çocukların korunması için çare arayışı sürerken mahpus çocukların dramını nasıl izah edeceğiz?
Cezaevinde cinsel şiddete maruz kalan çocuklarımız var!
Cezaevleri Adalet Bakanlığı'nın denetimindedir. Bir şekilde tutuklu ya da mahkûm çocuklardan doğrudan sorumlu bakanlık, cezaevlerinde güvenliği sağlayamıyor, istismarların önüne geçemiyorsa, "dışarda"kiler için ne yapılabilir?
Türkiye şu anda çocuk hakları ve çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarla mücadele açısından mevcut yasalarının ve imzaladığı uluslararası sözleşmelerin bile çok gerisinde.
Hak ihlâllerinin yoğun biçimde yaşandığı cezaevlerinden en olumsuz şekilde etkilenen hiç kuşkusuz çocuklardır. Cezaevi, çocukların savunmasız durumda oldukları, iyileştirici hiçbir özelliği olmayan, çocuğu daha da güçsüz, kırılgan duruma getiren, çocukları fiziksel, duygusal yönden istismar eden ve temel ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması nedeniyle çocukların ihmal edildikleri bir ortam. Zaten kapatıldıkları, haklarının ihlâl edildiği bir ortamdan bir de cinsel şiddete maruz kalmanın, böylesi travmatik yaşantıyla baş etmenin güçlüğü ortada?
Cezaevlerinde kalan çocukların cinsel istismara uğraması, yaşadıkları ortamda yeterince korunamadıklarının, çocukları koruma sorumluluğu olan devletin burada da görevini yerine getirmediğinin göstergesi olarak kabul edilebilir. Cinsel istismara uğrayan çocukların psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyaçları varken cezaevinde ailelerinden uzakta ve sosyal çevreleriyle iletişimden yoksun biçimde iyileştirilmeleri mümkün değildir.
Cezaevinde cinsel şiddet gören çocukların acilen cezaevlerinden çıkarılarak, sosyal desteklerinin bulunduğu ortamlara yakınlaştırılmaları, psikiyatrik destek almaları, psikolojik ve sosyal iyileştirilme programlarından yararlandırılmaları zorunludur.
Son 10 yılda bu suçların yüzde 700 artması, devlet katında bir aczin ifadesidir. Dışardaki çocukların korunması için çare arayışı sürerken mahpus çocukların dramını nasıl izah edeceğiz?
Cezaevinde cinsel şiddete maruz kalan çocuklarımız var!
Cezaevleri Adalet Bakanlığı'nın denetimindedir. Bir şekilde tutuklu ya da mahkûm çocuklardan doğrudan sorumlu bakanlık, cezaevlerinde güvenliği sağlayamıyor, istismarların önüne geçemiyorsa, "dışarda"kiler için ne yapılabilir?
Türkiye şu anda çocuk hakları ve çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarla mücadele açısından mevcut yasalarının ve imzaladığı uluslararası sözleşmelerin bile çok gerisinde.
Hak ihlâllerinin yoğun biçimde yaşandığı cezaevlerinden en olumsuz şekilde etkilenen hiç kuşkusuz çocuklardır. Cezaevi, çocukların savunmasız durumda oldukları, iyileştirici hiçbir özelliği olmayan, çocuğu daha da güçsüz, kırılgan duruma getiren, çocukları fiziksel, duygusal yönden istismar eden ve temel ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması nedeniyle çocukların ihmal edildikleri bir ortam. Zaten kapatıldıkları, haklarının ihlâl edildiği bir ortamdan bir de cinsel şiddete maruz kalmanın, böylesi travmatik yaşantıyla baş etmenin güçlüğü ortada?
Cezaevlerinde kalan çocukların cinsel istismara uğraması, yaşadıkları ortamda yeterince korunamadıklarının, çocukları koruma sorumluluğu olan devletin burada da görevini yerine getirmediğinin göstergesi olarak kabul edilebilir. Cinsel istismara uğrayan çocukların psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyaçları varken cezaevinde ailelerinden uzakta ve sosyal çevreleriyle iletişimden yoksun biçimde iyileştirilmeleri mümkün değildir.
Cezaevinde cinsel şiddet gören çocukların acilen cezaevlerinden çıkarılarak, sosyal desteklerinin bulunduğu ortamlara yakınlaştırılmaları, psikiyatrik destek almaları, psikolojik ve sosyal iyileştirilme programlarından yararlandırılmaları zorunludur.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023