logo
19 MART 2024

Yarın çok geç olabilir

11.05.2005 00:00:00
Milletimizi ve milletimize yön verme noktasında olan kişi, kurum ve kuruluşları, Türkiye'nin nasıl bir kuşatma altına alındığı hususunda yıllardır ikaz eden ve uyarıları bir bir gerçekleşmekte olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, kuşatma konusundaki uyarısını tekrar etti. Kuşatmanın sanki bir kadermiş gibi dayatıldığına da dikkat çekerek böyle bir ortamdan çıkış yolu hakkında bilgiler verdi.

Şark Meselesi projesi yürürlükte

Türkiye'nin kuşatılması, bölünme sürecine taşınması, Türk coğrafyasının milletimizin elinden alınması veya Türk milletinin Batının projesi olan Şark Projesi ile Anadolu'dan çıkartılmasının, Cumhuriyet dönemini kapsayan bir proje olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Adım adım maalesef bu noktaya gelinmiştir. Bugünkü iktidar, daha önce bizim de yakın arkadaşlığımız olan bu arkadaşlarımız maalesef çok ciddi bir yanılgı, yanlış icraatlar içerisindeler. Burada asıl mesele olarak önce Türk insanını hem Türklüğünden, milliyetinden, hem de manevi kimliğinden koparmak gibi bir düşünce ile yola çıkıldı. Onu dininden, milliyetinden koparabilmek için de gerekli olan ne ise bunların tamamını hayata geçirme sürecini başlattılar. Mesela bu iktidar döneminde Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 221. ve 265. maddesi ile birlikte esasen yapılmak istenilen, Türk insanını İslam'dan koparmaktır. Bahanesi ne olursa olsun bu iki madde ile yapılmak istenen Türk insanını dininden koparmaktır. Tâbiî dini bilgilerden, dini eğitimden, dini kültürden mahrum kalan ferdin sağa sola sarkması, bir arayış içerisine girmesi, bir bunalım dönemi yaşaması çok tabiîdir. Bu dini açlık onu mutlaka bir kimlik bunalımına sürükleyecek, bu arada yanlış da olsa bulduğu şeylerin doğru olduğuna kanaat getirerek kimlik değişikliği otomatikman vücuda gelecektir."

Afyon yutmuş gibiyiz

"Bu hususta epey zamandır Dinlerarası Diyalog denilen mesele gündem edilmiştir. Onu bazı sivil insanlara ihale ettiler. Dikkat edilirse bu Dinlerarası Diyalog, İslam dünyasına uygulanan bir projedir. Avrupalı, Amerikalı, Afrikalı herhangi bir insana uygulanan bir proje değildir. Özellikle Asya coğrafyasına, ve özellikle de Türk coğrafyasına, bu coğrafya üzerinde yaşayan Türk insanına uygulanan bir projedir. Peki bize uygulanmasının sebebi nedir? Niçin bütün coğrafyalardan vazgeçiliyor, Anadolu coğrafyasının insanı öne çıkartılıyor? Bu, Şark projesinin hayata geçirilmesi için yapılıyor. 'Siz isterseniz kendi isteğinizle, arzunuzla ülkenizi terk edin. Veya terk etmek istemiyorsanız bizim gibi olun. Bizim gibi olursanız zaten sorun kalmayacak. Onun için de biz size yol gösteriyoruz' denilmek isteniyor. Yani Dinlerarası Diyalog'un amacı Müslümanı Hıristiyan kimliğine büründürmektir. Siz Hıristiyan kimliğine büründüğünüzde yarın topraklarınızın işgalinde, Müslüman Türk kimliği sahibi vatandaşımız 'Yahu! Sizin bu ülkede ne işiniz var?' demesin, 'hoş geldiniz, safa geldiniz, ne kadar da iyi ettiniz' desin diye bu faaliyetlere başladılar. Kıbrıs elimizden çıktı, nerede ise çıkıyor. Ege elimizden çıkıyor, nerede ise çıktı. Kuzey Irak diye bir davamız, bir meselemiz kalmadı. Artık bundan sonrası, İstanbul Suriçinde ekümenik patriğe bir toprak tahsisi ile suriçinde bir devletin kurulması söz konusu. Bütün bunlar artık çok tabiî hale gelen konular oldu. Dikkat ederseniz, bütün bunlar oluyor, Güneydoğu'nun parçalanması, Karadeniz'in parçalanması hesapları var, hiç kimsenin kılı kıpırdamıyor. Sanki afyon yutmuşuz. Kurbağa hikayesi misalini maalesef bugün millet olarak yaşıyoruz. Vatan bölünüyor, devlet yıkılıyor, demokratik-laik cumhuriyetimiz elimizden çıkıyor, insanımız maalesef manen katledilip kimliğinden uzaklaştırılıyor; hepimiz sarhoş bir halde olan bitenlere bigane kalıyoruz. 50 sene evvel bunların %1'i yapılmış olsaydı millet sokağa, caddelere dökülür, 'ne yapıyorsunuz? Kendinize gelin!' diye siyasi iradeyi ayıktırırdı. Şu anda ise maalesef sivil irade haklarından vaz geçmiş vaziyette. 'Adam sende! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' mantığıyla hareket ediyor."

Gafletten uyanmak şart

"5-6 tane yabancı firma Anadolumuzun 400 bin km2'sinde yer altı kaynaklarımızı ellerine geçirdiler. Bu kadar madenler talan edilirken devletimizin bütçesine 3 milyar dolar dahi girmiş değil. Bu madenlerin rezerv olarak tutarı 3 katrilyon dolardır. 3 katrilyon dolarlık kıymeti olan bütün bu madenlerimiz elimizden çıkıyor, hiç kimsenin kılı kıpırdamıyor. 3 katrilyon dolarlık rezerv sadece Türkiye'yi değil bütün dünyayı en az 500 sene bakar. Bu şirketlerin isimlerini vereceğim. Vatandaşımız artık siyasilerin yakasına mı yapışacak, eline mi yapışacak, nasıl hesap soracaksa lütfen sorsunlar, gafletten uyansınlar."

Coğrafyamız talan ediliyor

"Rio Tinto adlı İngiliz şirketi, binlerce km2 toprağımızı satın almış durumda. Daha ziyade trona, bakır, altın, çinko gibi ruhsatları topluyor. Bilhassa başkent Ankara merkezli ruhsatları hayli fazla. Kazan, Güdül, Sincan, Eryaman'da 500 km2'lik ruhsatla dünyanın en zengin trona (doğal soda) yataklarına çöreklenmiş durumda. Anglo Amerikan adlı ABD şirketi tam 20 ruhsat almış. Cominro (Kanada şirketi) 191 ruhsat almış. Eldorado Gold (ABD şirketi) 150 ruhsat almış. Krupp (Alman şirketi) 59 ruhsat almış. Omga'nın (İsviçre şirketi) 85 ruhsatı var. Oysa merhum Atatürk döneminde Köy Kanununa yapılan bir ilave ile ne topraklarımız, ne madenlerimiz yabancılara satılamıyordu. Ama 2003'te bu iktidarın yaptığı değişiklikle artık Anadolu toprağı, Türk'ün coğrafyası talan edilme noktasına geldi.

Eldorado Gold, binlerce km2 toprağımızı içine alan bölgede çalışma yapıyor. Anatolia maden şirketi 50 bin km2 toprağımızı tasarrufuna almış. Giresun, Artvin, Van, Tunceli, Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale, Bursa vs.de faaliyet gösteriyor. Anatolia Mineral Şirketi Karadeniz Bölgesi için 'İncil'deki Altın Ülke' diye söz ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletinden bahsederken de federal cumhuriyet diyor. Bizi takip edenler, 'bu kadar bilgiyi siz nereden aldınız? Meclis kayıtlarında, Bakanlık kayıtlarında bunlar yok' diyebilirler. Hakikaten de yok. Vermiyorlar. Saman altından su yürütmek tarzından bu işler yapılıyor. Ama kaynak var. Bu kaynağı hazırlayan Mustafa Çınkı beye milletimizin huzurunda teşekkür ediyorum. Rant Lordları adlı kitabının 548, 556, 557, 561, 583 sahifelerinde bu bilgi var. Bu kaynak elimizden çıkan toprakların 400 bin km2'yi aştığını söylüyor."

İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü

Van'da esnafın gözü İranlı turistte

 
 
Bu yılın ilk iki aylık döneminde Saray ilçesindeki sınır kapısından 150 bin kişinin giriş yaptığı Van'da iş yeri sahipleri, önümüzdeki hafta Nevruz tatili döneminde kente gelmesi beklenen binlerce İranlı için etkinlikler planladı.
19.03.2024 11:08:00
AA
Van'da esnafın gözü İranlı turistte
Van'da esnafın gözü İranlı turistte

Van'da iş yeri sahipleri, ülkelerindeki tatil dönemlerinde kente gelen ve yaptıkları alışverişle ekonomiye canlılık katan İranlı turistler için 'Nevruz tatili' hazırlığı yapıyor. Komşu ülkeyle en uzun sınır hattına sahip olan Van, Saray ilçesindeki Kapıköy Sınır Kapısı'nın modernize edilmesi ve 24 saat geçişlere açılmasıyla yılın her döneminde İranlı turistlere ev sahipliği yapmaya başladı. Van'da bu yılın ilk iki aylık döneminde sınır kapısından geçen kişi sayısı 150 bine ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2 kat arttı. Kentte yaptıkları alışverişle esnafın yüzünü güldüren İranlı turistlerin kentte kalma süresini uzatmak amacıyla Van Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde 'Alışveriş Festivali' düzenlendi. İş yerlerine Farsça bilgilendirici yazılar yazdıran, İranlı turistlere hitap eden ürünler bulunduran esnaf, 5 Nisan'a kadar devam edecek alışveriş festivali dönemini en verimli şekilde geçirmeyi hedefliyor.


Hedef 1 milyon İranlı turist

Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fevzi Çeliktaş, her sene İranlı turistlerin kente önemli bir katma değer sağladığını söyledi. Kapıköy Sınır Kapısı'nın kentin ekonomik anlamda can damarı olduğunu belirten Çeliktaş, şunları söyledi: "Bu yılın ilk iki ayında yaklaşık 150 bin turist kentte geldi. Yönümüzü İran'a döndük, Alışveriş Festivali ve Nevruz Bayramı tatili kapsamında sosyal etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz. İranlıların kentte daha iyi vakit geçirmeleri ve kentin ekonomisine katkı sağlamaları için indirim kampanyası başlatıyoruz. Festival 5 Nisan'a kadar devam edecek. Yönetimdeki tüm arkadaşlarla sürekli İran'a gidiyoruz. Ziyaret kapsamında da kentin tanıtımı için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Gelen turistler Van'dan mutlu şekilde ayrıldığı zaman bir sonraki ziyaretlerinde daha kalabalık geliyor. Bu sene bir milyon İranlıyı kentte ağırlamayı hedefliyoruz. İstatistiklere baktığımız zaman bu sayıyı aşacağımızı da düşünüyorum. İş insanlarımız da buna göre otel ve eğlence merkezleri gibi yatırımlar yapıyor. İki ülke olarak aynı kültürleri paylaşıyoruz, ülkeler arasında herhangi bir sorun da yok. İranlılar bizi, biz de onları seviyoruz. Ülkelerin zenginliklerini komşuluk ilişkileri içerisinde faydaya dönüştürmemiz gerekiyor." İranlı turistlerden Celil Bayrami ise "Türkiye'nin birçok iline gittim ama Van bize yakın olduğunu için sürekli burayı tercih ediyoruz. Türk yemekleri ve döner için nabzımız atıyor. Buraların yemeklerini çok beğeniyoruz. Fırsat bulduğumuz gibi geliyoruz. Tahran, Tebriz ve daha birçok uzak şehirden Van'a turistler geliyor" dedi. Esnaf Umut Çelik de turistler sayesinde esnafın ekonomik anlamda rahatladığını dile getirdi. AA

FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, kayyum atanan Boydak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi firari Bekir Boydak, İstanbul'da düzenlenen operasyonla yakalandı.
19.03.2024 10:25:00
İhlas Haber Ajansı
FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı
FETÖ firarisi Bekir Boydak, yüklü miktarda para ve külçe altınlarla İstanbul'da yakalandı

Edinilen bilgilere göre, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ve TEM ekiplerince yapılan ortak operasyonda, hakkında Kayseri Ağır Ceza İlamat Masası'nca 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan örgüt üyesi Bekir Boydak'ın İstanbul'da saklandığı bilgisine ulaşıldı.

Kayyum atanan Boydak Şirketler Grubunun Yönetim Kurulu üyesi Boydak'ın, Çekmeköy ilçesinde bulunan saklanabileceği bazı adresler takibe alındı. Belirlenen adreslere yönelik sabaha karşı saat 06.00 sıralarında eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Baskınlarda örgütü üyeliğinden 'firari' olarak aranan Bekir Boydak, yüklü miktarda para, külçe altın ve takılarla birlikte yakalanarak gözaltına alındı.

Hakkında Kayseri Ağır Ceza İlamat Masası'nca 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan örgüt üyesi, İstanbul Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Boydak'ın, FETÖ/PDY'nin mali ayağını şekillendiren yapıda yer aldığı ileri sürülüyor.

"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, avukat Gökhan Taşkapan'ın "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadeye ulaşıldı.
19.03.2024 08:05:00
Anadolu Ajansı
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti
"Para sayma" soruşturmasında avukat Gökhan Taşkapan'ın ifadesi: Fazla para istenmesinin önüne Kaftancıoğlu geçti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Soruşturma kapsamında avukat Gökhan Taşkapan'ın savcılıkta kendi rızasıyla "beyan sahibi" sıfatıyla verdiği ifadesine ulaşıldı.

Taşkapan ifadesinde, şu anda CHP İstanbul İl Binası olarak kullanılan yerin 2019'da müvekkili Ali Rıza Braka'ya ait olduğunu, bir emlakçı aracılığıyla CHP'nin kendilerine teklifte bulunduğunu söyledi.

Görüşmelerde son fiyat olarak CHP'ye 43 milyon lira bildirildiğini, ancak 41 milyon liraya anlaşıldığını ifade eden Taşkapan, aradaki 2 milyon lira farkın nasıl ortaya çıktığına ilişkin şunları kaydetti:

"CHP tarafı taşınmazları satın alırken Gül İnşaat sahibi Metin Gül'ün binanın alınmasına 2 milyon lira yardım etmesini istedi, bu nedenle birçok kez Metin Gül'ün de bulunduğu toplantılar gerçekleştirdik. Metin Gül bana, kendisinin Büyükçekmece ve Sarıyer'de çok fazla yatırımı olduğunu, CHP'den Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve dosyada ismi bulunan Fatih Keleş'in arada bulunan 2 milyon lirayı kendisinden istediklerini, bu parayı vermezse bu kişilerin yatırımlarını durduracaklarını söylediklerini, Fatih Keleş'in Ekrem İmamoğlu'na yakın olması nedeniyle bu durumdan korktuğunu ve mecburen parayı ödemek zorunda olduğunu söyledi. Bu nedenle bize, 'Bu 2 milyon liranın 1 milyon lirası sizden olsun, geri kalan 1 milyon lirayı da ben ayrıca size elden vereceğim.' dedi. 11 Aralık 2019'da tapu devrinin yapıldığı gün çalışanı aracılığıyla elden teslim etti. Biz de kendisi zor durumda kalmasın diye bedeli 41 milyon lira olarak güncelledik.''

Taşkapan, taşınmazın resmi alım bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak kararlaştırıldığını, kalan rakamı ise CHP'nin haricen ödemesinin istenmesi üzerine bu konuda mutabık kalındığını anlatarak, bu işlemler sırasında CHP yetkilisi olduğunu öğrendikleri bir kişinin kendilerinden 2 milyon lira istediğini, bu kişiyi de Canan Kaftancıoğlu'nun tanıdığını ve bilgi sahibi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Durumu Kaftancıoğlu'na iletmesi üzerine fazla para alınmasının önüne geçildiğini kaydeden Taşkapan, 10 Aralık 2019'da CHP'li yöneticilerin ısrarı sonucu ödemenin kendi ofisinde yapıldığını anlattı.

"Satın alma sürecini Canan Kaftancıoğlu başlattı, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz yönetti"

Taşkapan beyanlarında, satın alma sürecini Kaftancıoğlu'nun başlattığını ancak ilerleyen süreçte el çektirildiğini düşündüğünü ve sürecin devamını Fatih Keleş ile ismini basından öğrendiği Tuncay Yılmaz'ın yönettiğini söyledi.

Odadaki kamera kaydının gizli yapılmadığını, bu durumu oradaki yöneticilerin de bildiğini dile getiren Taşkapan, oradakilerden birinin, "Hatta bunların kaydı yapılırsa bir kaydının tarafımıza verilmesi ve ödemenin kayıt altına alınmış olması, ayrıca bunun başkana sunulması iyi olacaktır." demesi üzerine kamera kayıtlarının tamamının Tuncay Yılmaz'a verildiğini söyledi.

Taşkapan, ifadesini şöyle sürdürdü:

"İfadelerde Fatih Keleş'in tek parça halinde ve Tuncay Yılmaz ile birlikte para getirdiği belirtilmektedir. Halbuki Keleş öğlen 12.30 gibi, Yılmaz ise 14.30 gibi ofisime gelmiştir. Ve ofise çeşitli yerlerden farklı miktarlarda yaklaşık 3 saat boyunca para getirilmiştir. En son bilirkişi raporunda da Tuncay Yılmaz'ın elinde bulunan avro ve dolarlar kendisi tarafından bizzat getirilmiştir. Orada sayılan dolar ve avrolar liraya çevrilerek hesaplanmış ve toplamda 15 milyon 510 bin lira olarak satıcı Ali Rıza Braka'ya elden teslim edilmiştir. Ayrıca kapalı halde iki çanta daha getirildi ancak bu çantalar açılmadı. Bu nedenle içinde para olup olmadığını bilmiyorum."

Taşkapan, ofise gelen giden paraları Keleş'in not aldığını, bu sırada bir kişinin daha içinde 1 milyon lira olan çantayla geldiğini ifade ederek, "Bunun İBB'den gönderildiğini ve ihaleyi verecekleri kişinin ayarladığını söyledi. Gelen giden tüm para notları en son Tuncay Yılmaz'a teslim edildi." dedi.

Sarıyer Tapu Müdürlüğünde 11 Aralık 2019'da satış işlemleri için buluştuklarını, saat 12.00'den önce, Gül ile anlaştıkları gibi çalışanı aracılığıyla kayıt dışı olarak 1 milyon liranın Braka'ya elden teslim edildiğini, yine aynı gün Keleş tarafından 490 bin liranın da verildiğini aktaran Taşkapan, elden teslim edilen haricen paranın toplam 17 milyon lira olduğunu beyan etti.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı." notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.

Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.

Soruşturma kapsamında, Braka ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da "şüpheli" olarak ifadesi alınmıştı.

Şüpheli Ali Rıza Braka'nın savcılıkta, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliğinde satış sözleşmesi imzaladık." şeklindeki ifadesiyle isminden söz ettiği Kaftancıoğlu'nun "şüpheli" olarak ifadeye çağırıldığı öğrenilmişti. 

Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkındaki kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı.
19.03.2024 07:28:00 / Güncelleme: 19.03.2024 07:39:52
İhlas Haber Ajansı
Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar
Erdoğan'dan yeni görevden alma ve atamalar
Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile birlikte, Devlet Arşivleri Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığına Murat Yıldız, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığında açık bulunan Başkan Yardımcılığında ise Abdülhamit Tüfekçioğlu atandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Rize İl Milli Eğitim Müdürü Engin Emen görevden alınırken yerine ise Yusuf Tüfekçi getirildi.

Atamalar, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince gerçekleştirildi.

Sağlık Bakanlığında ise Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğüne Şali Yıldırım, Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğüne ise Rıza Uçan 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2, 3 ve 4'üncü maddeleri gereğince atandı.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.