'Ağrıların kaynağı psikolojik olabilir'
Nöroloji Uzmanı Psikiyatrist Dr. Selin Baran, omuz ve sırt bölgesinden kollara ve başa yayılan ağrılara ilişkin, "Birçok doktora gitmenize rağmen ağrılarınıza çözüm bulamadıysanız ağrılarınızın kaynağı psikolojik olabilir" uyarısında bulundu
01.04.2017 00:00:00
Nöroloji Uzmanı Psikiyatrist Dr. Selin Baran, omuz, sırt ve kol ağrılarının psikolojik rahatsızlıklarla bağlantılı olabileceğini söyledi.
Baran, "Sabah yataktan yorgun mu kalkıyorsunuz? Gün ortasına doğru kolunuzu kaldıracak haliniz kalmıyor mu? Azıcık iş yapmak veya yol yürümekle bile bacaklarınızda ağrılar mı oluyor? Birçok doktora gitmenize rağmen çözüm bulamadınız mı?" sorularını yönelterek, "Yapılan yüzlerce tetkik ve inceleme sonucu ağrıya sebep olabilecek hiçbir bedensel hastalık bulamayan doktorunuz bunun psikolojik olduğunu ve bir psikiyatriste gitmenizi söylediğinde 'Ne yani ben mi uyduruyorum? Doktor benim ne kadar acı çektiğimi anlamıyor' şeklinde düşünüp öfkelenebilirsiniz. Aslında psikolojik ağrı, insanın kendi kendine yarattığı, uydurduğu anlamına gelmez. Ağrının kaynağı sadece fiziksel bir hastalık değil stresli yaşam olaylarıdır" bilgilerini verdi.
'Depresyon belirtisi olabilir'
Baran, ağrıların bazen depresyonun bir belirtisi olarak ortaya çıkabildiğini belirterek, yaşlılarda genel vücut ağrısını, çocuklarda ve ergenlerde ise karın ve baş ağrılarını depresyonun belirtileri arasında sıraladı. Ağrının kaygıya, kaygının ise ağrının daha da şiddetlenmesine neden olduğunu belirten Baran, şunları kaydetti: "Bu da hastanın içinden çıkamadığı bir kısır döngüye neden olur. Korku ve kaygı panik bozukluklarında kalp ağrılarına sebep olmaktadır. Aynı zamanda ağrı uykusuzluğa ve strese yol açar. Ciddi derecede ağrısı olan birinin rahat bir uyku çekmesi beklenemez. Doktor doktor gezmesine rağmen ağrısının nedeninin bulunamaması hastada belirsizliğe ve kanser gibi ciddi bir hastalığının olduğu gibi çarpık bir düşünceye neden olur. Bunun sonucunda da hastanın psikolojisi iyice bozulmaktadır."
Akupunktur ile ağrı tedavisi
Akupunkturun ağrı ve stres üzerine etkisinin yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını savunan Baran, akupunkturun beyinden endorfin ve serotonin gibi mutluluk veren maddeler salgılattığını kaydetti.
Baran sözlerini şöyle tamamladı: "Bu maddelerin eksikliği depresyon gibi birçok psikiyatrik hastalığa neden olmaktadır. Endorfin aynı zamanda güçlü bir ağrı kesicidir. Dışardan aldığımız ağrı kesiciler bir süre sonra endorfin salgısını azaltmaktadır. Akupunktur bu doğal ağrı kesicinin salgılanmasını uyarır. Böylece tüm ağrılarda azalma meydana gelir. Aynı zamanda stres ve sıkıntı ortadan kalkar. Hasta kendini daha mutlu hissettikçe ağrılar da yok olur." AA
Baran, "Sabah yataktan yorgun mu kalkıyorsunuz? Gün ortasına doğru kolunuzu kaldıracak haliniz kalmıyor mu? Azıcık iş yapmak veya yol yürümekle bile bacaklarınızda ağrılar mı oluyor? Birçok doktora gitmenize rağmen çözüm bulamadınız mı?" sorularını yönelterek, "Yapılan yüzlerce tetkik ve inceleme sonucu ağrıya sebep olabilecek hiçbir bedensel hastalık bulamayan doktorunuz bunun psikolojik olduğunu ve bir psikiyatriste gitmenizi söylediğinde 'Ne yani ben mi uyduruyorum? Doktor benim ne kadar acı çektiğimi anlamıyor' şeklinde düşünüp öfkelenebilirsiniz. Aslında psikolojik ağrı, insanın kendi kendine yarattığı, uydurduğu anlamına gelmez. Ağrının kaynağı sadece fiziksel bir hastalık değil stresli yaşam olaylarıdır" bilgilerini verdi.
'Depresyon belirtisi olabilir'
Baran, ağrıların bazen depresyonun bir belirtisi olarak ortaya çıkabildiğini belirterek, yaşlılarda genel vücut ağrısını, çocuklarda ve ergenlerde ise karın ve baş ağrılarını depresyonun belirtileri arasında sıraladı. Ağrının kaygıya, kaygının ise ağrının daha da şiddetlenmesine neden olduğunu belirten Baran, şunları kaydetti: "Bu da hastanın içinden çıkamadığı bir kısır döngüye neden olur. Korku ve kaygı panik bozukluklarında kalp ağrılarına sebep olmaktadır. Aynı zamanda ağrı uykusuzluğa ve strese yol açar. Ciddi derecede ağrısı olan birinin rahat bir uyku çekmesi beklenemez. Doktor doktor gezmesine rağmen ağrısının nedeninin bulunamaması hastada belirsizliğe ve kanser gibi ciddi bir hastalığının olduğu gibi çarpık bir düşünceye neden olur. Bunun sonucunda da hastanın psikolojisi iyice bozulmaktadır."
Akupunktur ile ağrı tedavisi
Akupunkturun ağrı ve stres üzerine etkisinin yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını savunan Baran, akupunkturun beyinden endorfin ve serotonin gibi mutluluk veren maddeler salgılattığını kaydetti.
Baran sözlerini şöyle tamamladı: "Bu maddelerin eksikliği depresyon gibi birçok psikiyatrik hastalığa neden olmaktadır. Endorfin aynı zamanda güçlü bir ağrı kesicidir. Dışardan aldığımız ağrı kesiciler bir süre sonra endorfin salgısını azaltmaktadır. Akupunktur bu doğal ağrı kesicinin salgılanmasını uyarır. Böylece tüm ağrılarda azalma meydana gelir. Aynı zamanda stres ve sıkıntı ortadan kalkar. Hasta kendini daha mutlu hissettikçe ağrılar da yok olur." AA