Geçmiş yıllara göre 2012 yılında intihar sayısında artışın görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Sümer, “Erkeklerin intihar oranlarında 2009 yılında yüzde 69, 2011 yılında yüzde 70, 2012 yılında ise yüzde 72 gibi bir artış söz konusu. Erkekler işsizlikten daha
22.06.2013 00:00:00
HABER MERKEZİ Ankara Üniversitesi Psikoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Durak Batıgün ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Sümer, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2012 yılı intihar raporunu değerlendirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ilk kez basın bülteni olarak hazırlanan intihar istatistiklerine göre 2012 yılında 3 bin 225 intihar vakası gerçekleşti. Kadınlarda intihar girişimi daha fazlaProf. Dr. Batıgün, TÜİK’in elinde bulunan istatistik intihar sayısını tam olarak yansıtmadığını söyledi. Batıgün, “TÜİK’in elindeki sayılar sadece hastaneye başvuran vakalarla sınırlı olanlar. Hastaneye başvurmayan ya da başvurduğu halde kayıtlara geçmeyen intihar vakaları da var. Dolayısıyla bu rakamlarla birlikte, TÜİK’in bildirdiği rakamların daha üstünde bir orana ulaşılır. Resmi rakamları saptamak çok zor. TÜİK’in verileri sadece tamamlanmış intiharlar ile hastaneye başvuran vakalardan oluşuyor” dedi. Dünyada ve Türkiye’de intihar oranları 14-24 yada 15-25 yaşları arasında yoğun olduğunu vurgulayan Batıgün, “Özellikle ‘yaşlılarda intihar oranı Türkiye’de çok yüksektir’ diye TÜİK’in bir bulgusu şimdiye kadar yoktu” derken şöyle konuştu: “Bugün dünyada tamamlanmış erkek intiharları kadın intiharlarından daha fazladır. Ama intihar girişimi açısından baktığınızda kadınlarda daha fazladır. Düşük eğitimli kişilerde intihar oranları biraz daha yüksek olduğuna ilişkin istatistikler dünyada da vardır” diye konuştu. 2012’de intihar sayısı arttıGeçmiş yıllara göre 2012 yılında intihar sayısında artışın görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Sümer ise “Geçmiş yıllara baktığımızda intihar oranlarında 2002 yılında 2 bin 300 iken, 2012 yılında 3 bin 225 çıkmış. Rakamları incelediğinizde yaşlı nüfusta intihar oranında bir artış var. Yaşlılar hastalıktan ve ağır bakıma ihtiyaç duyduklarından kaynaklı intihar ediyorlar. 65 yaş üzeri nüfus son yıllarda yüzde 7’lere çıkmaya başladı. Bundan dolayı intihar sayısında artış olabilir” dedi. Erkeklerin intihar oranlarındaki artışa da değinen Sümer, “Yıllara göre baktığımızda 2009 yılında yüzde 69, 2011 yılında yüzde 70, 2012 yılında ise yüzde 72 gibi bir artış söz konusu. Erkekler işsizlikten daha çok etkileniyor. Aile içi ve toplum içinde yaşanan şiddetin artması da intihar oranlarının artmasına neden oluyor. İntihar oranındaki artışı ekonomik kriz de etkiliyor. Kadın intiharlarının bir kısmı aile tarafından gizleniyor. Bu yüzden de kadın intiharı daha az görülüyor olabilir” diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Şi Cinping ve Macron'dan ortak yazılı açıklama
İki lider, İsrail'in Refah'a saldırısına karşı
Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı
Baş başa 45 dakika görüştüler
Bahçeli'den Sinan Ateş davası açıklaması
'Yargılama derhal başlamalı'
CHP'li başkan yeğenini atamıştı
Tepki çeken atamadan vazgeçti
Eylem Tok baskısı yapılan muhabirden genel müdürüne yanıt
'Her şeyden haberiniz vardı'
Mısır'a açılan kapının Filistin tarafı İsrail'in eline geçti
Refah'a kara saldırısı başladı
20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak
20 bin öğretmen atanacak
Prof. Dr. Osman Bektaş'tan Doğu Karadeniz uyarısı
'3 riskli fay ortasında yer alıyor'
Tarlasını yola çevirenlere kızdı, tabelayı dikti
'Emlakçı geçemez vatandaşa helaldir'
'Tokadımı yersin' diyerek kadının üstüne yürüdü
Taksim'de 'göbeğime vurdun' tartışması
Almanya ve Japonya'da ortak tatbikat kararı
Çin'e gözdağı verecekler
'Kanada'nın Ontario eyaletinde de kaldırılmış'
Yeni müfredatta integral neden yok?
2 yıl tecrübeli hakim ve savcıların yanında görev yapacaklar
Gaziantep'teki feci kazada ölen 9 kişi aynı köyde defnedildi
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde beton tankerinin karşı şeride geçerek yolcu minibüsünü biçtiği kazada hayatını kaybedenlerin cenazeleri İslahiye ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde defnedildi.
07.05.2024 14:07:00 İhlas Haber Ajansı
Kaza, İslahiye ilçesi Hassa karayolu Ağabeyi mevkiinde meydana geldi.
Edinilen bilgilere göre, Hatay'ın Hassa ilçesi istikametinden Gaziantep'in İslahiye ilçesine giden Mehmet G. yönetimindeki 56 AAB 043 plakalı beton tankeri, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek İslahiye ilçesinden Hassa ilçesi yönüne seyir eden Latif Örs yönetimindeki 27 K 2127 plakalı yolcu minibüsüne çarptı.
Feci kazada 9 kişi hayatını kaybederken 1'i ağır 11 kişi de yaralandı.
Kazada hayatını kaybeden 8'i kadın 9 kişinin cenazeleri İslahiye ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde defnedildi.
Cenaze törenine, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Teleferik kazasında sanıklar için 27'şer yıl hapis istendi
İddianamede, şüpheliler için 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
07.05.2024 13:17:00 İhlas Haber Ajansı
Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı, 174 kişinin de mahsur kaldığı teleferik kazasına ilişkin, aralarında Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de bulunduğu 5'i tutuklu 12 şüpheli için hazırlanan iddianame tamamlandı.
İddianamede, şüpheliler için 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Konyaaltı'da 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı, 174 kişinin de mahsur kaldığı teleferik kazasına dair, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 12 şüpheli için hazırlanan iddianame tamamlandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 36 sayfalık iddianamede 3'ü çocuk 16 müşteki ve suçtan zarar gören 146 kişi yer aldı.
İddianamede eski ANET Genel Müdürü ve mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'le birlikte genel müdür yardımcısı A.B.S., E.K.B., S.T., O.E., S.Y., S.K.'nin 'asli kusurlu', diğer şüpheliler O.K., K.K., H.A., A.A. ve Ö.E.'nin ise 'tali kusurlu' oldukları belirtildi.
İddianamede dikkat çeken bir detayda ise şüpheli S.K.'nin teleferik tesisinde elektrik teknikeri olarak çalıştığı, şüphelinin dosyasında ilkokul diplomasının yer aldığı ancak ustalık ya da mesleki yeterlik belgesinin bulunmadığı vurgulandı.
Şüphelilerin ifadelerinde suç isnadını kabul etmediklerini dile getirdiği iddianamede, şüphelilerin 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' ve 'trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma' suçlarından 27'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin: 20 bin öğretmen ataması yapılacak
"20 Mayıs'ta başvuru takvimi açılacak."
07.05.2024 09:43:00 / Güncelleme: 07.05.2024 11:41:44 Anadolu Ajansı
Prof. Dr. Osman Bektaş: Doğu Karadeniz 3 riskli fay ortasında yer alıyor
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde dolgu ve heyelanlı alanlarındaki yapılaşma deprem riskini büyütüyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin 3 tane fay arasında bulunduğuna dikkat çekerek yerel yöneticilerinin deprem algısını benimsemeleri gerektiğini söyledi.
07.05.2024 09:34:00 İhlas Haber Ajansı
Doğu Karadeniz Bölgesi'nin dik ve engebeli arazi yapısı tehlikeli yapılaşmayı beraberinde getirdi. Son yıllarda dolgu ve heyelanlı alanlarda yükselen yüksek katlı binalar deprem riskini arttırdı. 3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi'nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon'daki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını belirterek 'Yerel yöneticilerin Doğu Karadeniz'in deprem tehlikesini kabullenmesi gerekir. Maalesef yıllardan beri burada deprem olmaz buranın deprem tehlikesi yoktur diye Doğu Karadeniz'in yapı stoku maalesef depreme dayanıklı değildir.
Yani hem şu andaki yapı stokumuz depreme dayanıklı değil hem şehirleşme, heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanda yapılaşmalar mevcut. Kumsaldaki bir apartman üç depremi hissetti. Şimdi bu durumda burada deprem tehlikesi yok demek mümkün mü' Mümkün değil. Yani her şeyden önce yöneticilerin bu deprem algısını benimsemeleri lazım. Halkın daha duyarlı olması lazım. Toplum ve yöneticiler ile el birliği verirsek bu gelecek kuşağı daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam ortamı bırakmış oluruz' dedi.
Trabzon'da Yomra, Beşirli ve Akyazı'da riskli yapıların olduğuna dikkat çeken Bektaş, 'Deprem açısından eğer değerlendirecek olursak en riskli yerlerden bir tanesi Yomra'da Şana mevkii. Kumsal alan üzerindeki binalar veya dere yatağındaki büyük binalar. Ayrıca Beşirli ve Akyazı mahallelerinde heyelan sahaları üzerinde dikilmiş çok katlı binalar. Bunlar her an sallanıyor. 10 kilometre açıkta kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Deprem kaynağı. Güneyimizde 100 kilometre uzaklıkta Kuzey Anadolu fayı var. Türkiye'nin en büyük fayı. Doğumuzda Kuzeydoğu Anadolu fayı var. Bu üç tane deprem kaynağı arasında ben kumsalın üzerindeyim ve her depremi de hissediyorum. O zaman deprem tehlikesi yok demek ne kadar doğrudur'' ifadelerini kullandı.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.