Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yastık altı altınları ekonomiye kazandırmak için bir çalışma başlattı. Amaçlarının 100 milyar doları bulan yastık altı altınları sisteme kazandırmak olduğunu söyledi.
Yıllardan beri ekonomisi tıkanan her hükümetin yeni bir buluşmuş gibi ortaya attığı "yastık altı altınları ekonomiye kazandırma" çabaları bir türlü ülkeyi düzlüğe çıkaramadı.
Bir yandan hazinene koyduğun faizli dolarların karşılığında piyasaya para süreceksin -ki bunun büyük çoğunluğu yine bankalara gidiyor- diğer yandan bütçendeki açığı kapatmak için yastık altı altınlara can simidi gibi sarılacaksın..
Demek ki hazineye faizli dolar değil de altın konmuş olsa, sadece yastık altındaki altınlarla 100 milyar dolar tutarında bir rezervimiz olacaktı. Peki, biz ne yapıyoruz; bir yandan faizle dolar satın alırken diğer yandan yabancı sermaye karşılığında ülkemizin bir değerini satıyoruz.
Yabancı sermayeye dayalı bir sistemi benimseyen bugünkü ekonomik düzenin piyasaları getirdiği duruma da bir göz atalım.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, haziran ayında kapanan şirket sayısının bir önceki aya göre yüzde 28.28 arttığını aynı ay açılan şirket sayısında da düşüş olduğunu söyledi. Buna göre; kapanan şirket sayısı bir önceki aya göre %28.28, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %24.82 kapanan kooperatif sayısı %39.13 oranında arttı.
2017 yılı Haziran ayında kapanan şirket sayısı, 2016 yılının aynı ayına göre %29.26 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %11.36, kapanan kooperatif sayısı %4.35 oranında arttı.
Yani binlerce esnaf kepenk indirdi...
Bu, şu demek oluyor; vatandaşta para yok, piyasada para yok. Bankalar hariç herkes kan ağlıyor. Deniz bitti, hiç bir çözümleri de yok!
Bir yandan ülkedeki altın madenlerini yabancılara vereceksin, diğer yandan milletin yastık altı altınlarıyla ekonomiyi kurtarmanın hesabını yapacaksın. Peki, altınlar nereye gidecek? Tabi ki bankaya?
Oysa Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde, yeraltı kaynaklarımızın devlet ve millet ortaklığı ile işletilmesi var. Toplam 3 katrilyon dolar değerindeki madenlerimizin ekonomiye kazandırılması var. Mademki yastık altı altınlar ekonomiye kazandırılabiliyor o halde neden altın madenlerimiz ekonomiye kazandırılmasın! Yüzde yüz öz sermaye olan bu madenlerimizin karşılığında neden para basıp ekonomiyi canlandırmayalım!
Madenlerimizi, neden devlet ve millet ortaklığı ile siz çıkarmıyorsunuz da yabancılara bu ruhsatı veriyorsunuz??
Sözü fazla uzatmaya gerek yok. İçinde bulunduğunuz çıkmazın nedeni, Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş'a sırt dönmenizdir. Çözüm de tövbe etmektedir.
Yıllardan beri ekonomisi tıkanan her hükümetin yeni bir buluşmuş gibi ortaya attığı "yastık altı altınları ekonomiye kazandırma" çabaları bir türlü ülkeyi düzlüğe çıkaramadı.
Bir yandan hazinene koyduğun faizli dolarların karşılığında piyasaya para süreceksin -ki bunun büyük çoğunluğu yine bankalara gidiyor- diğer yandan bütçendeki açığı kapatmak için yastık altı altınlara can simidi gibi sarılacaksın..
Demek ki hazineye faizli dolar değil de altın konmuş olsa, sadece yastık altındaki altınlarla 100 milyar dolar tutarında bir rezervimiz olacaktı. Peki, biz ne yapıyoruz; bir yandan faizle dolar satın alırken diğer yandan yabancı sermaye karşılığında ülkemizin bir değerini satıyoruz.
Yabancı sermayeye dayalı bir sistemi benimseyen bugünkü ekonomik düzenin piyasaları getirdiği duruma da bir göz atalım.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, haziran ayında kapanan şirket sayısının bir önceki aya göre yüzde 28.28 arttığını aynı ay açılan şirket sayısında da düşüş olduğunu söyledi. Buna göre; kapanan şirket sayısı bir önceki aya göre %28.28, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %24.82 kapanan kooperatif sayısı %39.13 oranında arttı.
2017 yılı Haziran ayında kapanan şirket sayısı, 2016 yılının aynı ayına göre %29.26 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %11.36, kapanan kooperatif sayısı %4.35 oranında arttı.
Yani binlerce esnaf kepenk indirdi...
Bu, şu demek oluyor; vatandaşta para yok, piyasada para yok. Bankalar hariç herkes kan ağlıyor. Deniz bitti, hiç bir çözümleri de yok!
Bir yandan ülkedeki altın madenlerini yabancılara vereceksin, diğer yandan milletin yastık altı altınlarıyla ekonomiyi kurtarmanın hesabını yapacaksın. Peki, altınlar nereye gidecek? Tabi ki bankaya?
Oysa Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde, yeraltı kaynaklarımızın devlet ve millet ortaklığı ile işletilmesi var. Toplam 3 katrilyon dolar değerindeki madenlerimizin ekonomiye kazandırılması var. Mademki yastık altı altınlar ekonomiye kazandırılabiliyor o halde neden altın madenlerimiz ekonomiye kazandırılmasın! Yüzde yüz öz sermaye olan bu madenlerimizin karşılığında neden para basıp ekonomiyi canlandırmayalım!
Madenlerimizi, neden devlet ve millet ortaklığı ile siz çıkarmıyorsunuz da yabancılara bu ruhsatı veriyorsunuz??
Sözü fazla uzatmaya gerek yok. İçinde bulunduğunuz çıkmazın nedeni, Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş'a sırt dönmenizdir. Çözüm de tövbe etmektedir.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022