Bir Anneler Günü'nü daha idrak ederken yine geçmiş yıllardaki ile benzer duygular içerisindeyiz. Yine benzer bir yazı kaleme almak zorunda kalıyoruz ne yazık ki. Bildiğimiz üzere her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü anneler günü olarak kutlanıyor.
Her sene aynı dilekler, benzer temennilerle kutluyoruz bugünü. Her yıl, bir sonraki yıl aynı şeyleri konuşmuyor olmak en büyük dileğimiz oluyor. Ancak bir yıl daha geçti ve hiçbir şey değişmediği gibi daha da kötü zamanlar geçirdik.
Tüm yıl boyunca en çok konuştuğumuz konuların başında kadın istismarları ve cinayetleri vardı. Bu yıl da maalesef bu konuda hiç yol kat edemedik. Anneleri en çok üzecek şey çocuklarının başına kötü bir şey gelmesidir. Yine çocuk istismarlarını, tecavüzlerini konuştuk. Yine yüzlerce annenin evladı şehit oldu, ciğerleri yandı çocuklarını toprağa verirken. Yine bir sürü annenin eşleri ya da kendileri işsiz kaldı.
Ekonomik sıkıntıları dayanılmaz boyutlara ulaştı. Akşam çocuklarıma ne pişireyim diye, karınlarını nasıl doyuracağım diye üzüldü bir sürü anne. Çocukları sınava girecek olanlar ise sınavların iptali ile, tarih değişiklikleri ve belirsizliklerle üzüldüler, gerildiler, çocuklarına nasıl moral vereceklerini, onları nasıl motive edeceklerini bilemediler. Çocukları üniversiteden mezun olmuş birçok anne ise KPSS'yi kazanmasına rağmen atanamayan ya da özel sektöre baş vurup iş bulamayan, açıkta kalan çocukları için üzüldü, onları teselli etmek için uğraştı.
Kimisinin çocuğu ise evlenecekti ama düğün yapmak, ev kurmak zordu, borç harç evladını evlendirebilmenin derdine düştü onlar da. Çocukları amansız hastalıklara yakalanmış birçok annenin feryadını duyduk bu yıl da. Devletin ödemediği ilaçlara ulaşamamanın, maddi sıkıntıdan dolayı imkansızlıklar içinde çocuklarına şifa olamamanın elemi içinde olan annelerin çaresizlik içinde ağlayışlarına şahit olduk. Bizler de üzüldük.
Velhasıl kadın olmak, hele de anne olmak bu yıl da çok zordu. Şu anda da çok zor. Hep zor. Malumunuz ülkemizin dönüm noktasında bulunduğu günlerden geçiyoruz. Eğer 24 Haziran'daki seçimde de yanlış tercihlerde bulunursak anne olmak önümüzdeki yıl da ondan sonraki yıllarda da zor olmaya, hatta daha da zor olmaya devam edecek.
Öyleyse bu Anneler Günü'nde annelerimize en güzel hediyemiz, tercihlerimizi doğru yönde kullanarak, onların daha mutlu, daha huzurlu, geleceğe güvenle bakan bir ülkede yaşamalarını sağlayacak tercihlerde bulunmak olmalıdır. Evlatlarının geleceği için kaygılanmadıkları, maddi sıkıntı çekmedikleri, sağlık sorunlarına devlet güvencesiyle çözüm buldukları, huzurlu bir ülkede yaşamak onlar için en büyük hediye olacaktır. Ama elbette ki bugün onları bir çiçekle de olsa hatırlayalım, ziyaret edelim, gönüllerini alalım ve mutlu edelim. Asıl hediyemizi de 24 Haziran'da verelim.
Bu niyetle en büyük temennimiz de önümüzdeki yıl benzer bir yazı yazmamak, sadece kutlama mesajı kaleme almak olsun inşaallah...
Her sene aynı dilekler, benzer temennilerle kutluyoruz bugünü. Her yıl, bir sonraki yıl aynı şeyleri konuşmuyor olmak en büyük dileğimiz oluyor. Ancak bir yıl daha geçti ve hiçbir şey değişmediği gibi daha da kötü zamanlar geçirdik.
Tüm yıl boyunca en çok konuştuğumuz konuların başında kadın istismarları ve cinayetleri vardı. Bu yıl da maalesef bu konuda hiç yol kat edemedik. Anneleri en çok üzecek şey çocuklarının başına kötü bir şey gelmesidir. Yine çocuk istismarlarını, tecavüzlerini konuştuk. Yine yüzlerce annenin evladı şehit oldu, ciğerleri yandı çocuklarını toprağa verirken. Yine bir sürü annenin eşleri ya da kendileri işsiz kaldı.
Ekonomik sıkıntıları dayanılmaz boyutlara ulaştı. Akşam çocuklarıma ne pişireyim diye, karınlarını nasıl doyuracağım diye üzüldü bir sürü anne. Çocukları sınava girecek olanlar ise sınavların iptali ile, tarih değişiklikleri ve belirsizliklerle üzüldüler, gerildiler, çocuklarına nasıl moral vereceklerini, onları nasıl motive edeceklerini bilemediler. Çocukları üniversiteden mezun olmuş birçok anne ise KPSS'yi kazanmasına rağmen atanamayan ya da özel sektöre baş vurup iş bulamayan, açıkta kalan çocukları için üzüldü, onları teselli etmek için uğraştı.
Kimisinin çocuğu ise evlenecekti ama düğün yapmak, ev kurmak zordu, borç harç evladını evlendirebilmenin derdine düştü onlar da. Çocukları amansız hastalıklara yakalanmış birçok annenin feryadını duyduk bu yıl da. Devletin ödemediği ilaçlara ulaşamamanın, maddi sıkıntıdan dolayı imkansızlıklar içinde çocuklarına şifa olamamanın elemi içinde olan annelerin çaresizlik içinde ağlayışlarına şahit olduk. Bizler de üzüldük.
Velhasıl kadın olmak, hele de anne olmak bu yıl da çok zordu. Şu anda da çok zor. Hep zor. Malumunuz ülkemizin dönüm noktasında bulunduğu günlerden geçiyoruz. Eğer 24 Haziran'daki seçimde de yanlış tercihlerde bulunursak anne olmak önümüzdeki yıl da ondan sonraki yıllarda da zor olmaya, hatta daha da zor olmaya devam edecek.
Öyleyse bu Anneler Günü'nde annelerimize en güzel hediyemiz, tercihlerimizi doğru yönde kullanarak, onların daha mutlu, daha huzurlu, geleceğe güvenle bakan bir ülkede yaşamalarını sağlayacak tercihlerde bulunmak olmalıdır. Evlatlarının geleceği için kaygılanmadıkları, maddi sıkıntı çekmedikleri, sağlık sorunlarına devlet güvencesiyle çözüm buldukları, huzurlu bir ülkede yaşamak onlar için en büyük hediye olacaktır. Ama elbette ki bugün onları bir çiçekle de olsa hatırlayalım, ziyaret edelim, gönüllerini alalım ve mutlu edelim. Asıl hediyemizi de 24 Haziran'da verelim.
Bu niyetle en büyük temennimiz de önümüzdeki yıl benzer bir yazı yazmamak, sadece kutlama mesajı kaleme almak olsun inşaallah...
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020