Evrenin yaratılışından bu yana milyarlarca yıl geçmiş bulunmaktadır. Canlıların ve insanlığın dünyaya yaratılışı da buna benzer rakamlarla ifade edilebilmektedir. Ancak zaman ölçümleri insanların kullanımına çok daha sonraları girmiş bulunmaktadır. Kainatta zaten zaman ve mekan mefhumları da bulunmamaktadır. Kainat ölçüleri içine alınamayacak durumdadır. Bu ölçüler sadece insanların yaşadığı dünyamızda geçerli sayılmaktadır.
Zaman ölçümü bir nevi medeniyetin ilk belirtilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dünyada zaman ölçümü, daha fazla belirli tarihlere bağlanarak kullanıma konulmuştur. Dünyanın çeşitli ve ayrı bölgelerinde bu tarihler oldukça değişik olmuştur. Çünkü o zamanlarda iletişim ve insanların temasları ve haberleşmeleri, hele milletlerin temasları, bugünkü kadar kolay sayılmazdı. Böylece, bu kullanım tarihleri birçok kültür ve uygarlıkların yaşamlarına uygun olarak, benimsediği değişik tarihler olmuştur.
İnsanlardaki kutlama merakı
İnsanoğlu dertli dünyanın yorucu zorluklarından ve çalışmalarından kurtulmak için, bazı özel günleri kutlamaya ve eğlenceye doğru çevirmeye çalışmıştır. Mesela, doğum günleri, evlenme günleri, belirli açılış günleri, kurtuluş günleri, zafer haftaları veya benzeri durumları anmak ve kutlamak için özel tarihleri belirlemiştir. Ortak kutlama tarihleri ise, genellikle ülke bütünlüğüne, kurtuluşuna ve zaferlere kurtuluşuna ve zaferlere yönelik olmaktadır. Ayrıca dini günler ve özellikle bayramlar, kutsal aylar, oruç günleri ve dini törenler de ön planda gelmektedir.
Demokrasi dünyasındaki kutlamalar
Dünyadaki insanlar kutlamalarda özgürlükle ilgili olanlara özel önem vererek, onları adeta milli - dini günleri olarak ilan etmiş bulunmaktadır. Her milletin hatta her toplumun ve ailelerin, kendi özel günleri mevcuttur. Ama bazı günler vardır ki, dünyadaki bütün milletlere ve fertlere kabul ettirilmiş sayılmaktadır.
Deyim yerinde olursa "Global Günler", en uyduruk olmalarına rağmen (Mesela Sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, vb gibi...) tüm dünyaya kolayca yayılmak üzeredir. Çünkü bu günlerin arkasında büyük bir itici güç bulunmaktadır. Bu itici güç de - tüketimi arttırmak için çalışan ve satışlarını çoğaltmak için uğraşan büyük tröstler, dünya şirketleri ve ticari organizasyonlar ve ellerindeki TV ve gazete kurumları kısacası medya mevcuttur.
Dünyadaki ölçü kriterleri
Hıristiyan dünyası İsa peygamberin doğum tarihini alarak yılbaşılarını o tarihlere göre düzenlemeyi uygun görmüştür.
Aslında dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü gece ve gündüzü ifade etmektedir. Güneşin etrafındaki dünyanın eksenli dönüşleri ise mevsimleri oluşturmaktadır.
Mevsimler, dünyamızın Kuzey ve Güney kutbu ile ilgili yerleşim bölgelerine göre, değişik olmaktadır. Mesela: İlk bahar, yaz, sonbahar ve kış şeklinde oluşan havalar, dünyanın her bölgesinde aynı anda görülmemektedir.
Tabiat olaylarına bakıldığından, yıl başlangıcının daha fazla ilkbaharın başladığı günlerle ağırlıklı olması gerekmektedir. Ancak Kuzey küre bölgesindeki ilk bahar başlangıcı 21 martta, güney kürede ise mevsim olarak 21 aralıkta başlaması tarihlerde değişik rakamları ifade etmektedir.
Mesela kuzey küredeki Avrupa ve Asya bölgelerinde yıl başlangıcının 21 martta olması uygun gibi gelmektedir. Nitekim, dünyada binlerce yıl öncesi 21 mart - yeni gün olarak kutlanılıyordu. Bunun Farsça adı da "New - Ruz" olarak anılmaktadır. Eski Türk geleneklerinde de bu günün kutlanılması bazı yerlerde yoğun olarak görülmektedir.
Ayrıca Rumeli'deki Türklerin adetlerinde, "Nevruz" günleri ilk baharın başlangıcı olarak kısmen kutlanmaktadır ve çevredeki gezinti yerlerine çıkılmaktadır. Onun da ötesinde, ateş yakılarak üzerinden de atlanmaktadır. Bu kutlamalar ve ateş üzerinden atlamalar, herhalde İslamiyetten önceki "Şamanist" devirlerinden kalmış uygulamalardan biridir.
Kullanılan değişik tarihler
Şu anda ise dünyada yeni yıl olarak benimsenen değişik tarihler mevcuttur. Bunların başında ikisi önemli yer tutmaktadır. Bunlar:
1 - Rumi ve
2 - Hicri tarihlerdir.
Zaman ölçümü bir nevi medeniyetin ilk belirtilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dünyada zaman ölçümü, daha fazla belirli tarihlere bağlanarak kullanıma konulmuştur. Dünyanın çeşitli ve ayrı bölgelerinde bu tarihler oldukça değişik olmuştur. Çünkü o zamanlarda iletişim ve insanların temasları ve haberleşmeleri, hele milletlerin temasları, bugünkü kadar kolay sayılmazdı. Böylece, bu kullanım tarihleri birçok kültür ve uygarlıkların yaşamlarına uygun olarak, benimsediği değişik tarihler olmuştur.
İnsanlardaki kutlama merakı
İnsanoğlu dertli dünyanın yorucu zorluklarından ve çalışmalarından kurtulmak için, bazı özel günleri kutlamaya ve eğlenceye doğru çevirmeye çalışmıştır. Mesela, doğum günleri, evlenme günleri, belirli açılış günleri, kurtuluş günleri, zafer haftaları veya benzeri durumları anmak ve kutlamak için özel tarihleri belirlemiştir. Ortak kutlama tarihleri ise, genellikle ülke bütünlüğüne, kurtuluşuna ve zaferlere kurtuluşuna ve zaferlere yönelik olmaktadır. Ayrıca dini günler ve özellikle bayramlar, kutsal aylar, oruç günleri ve dini törenler de ön planda gelmektedir.
Demokrasi dünyasındaki kutlamalar
Dünyadaki insanlar kutlamalarda özgürlükle ilgili olanlara özel önem vererek, onları adeta milli - dini günleri olarak ilan etmiş bulunmaktadır. Her milletin hatta her toplumun ve ailelerin, kendi özel günleri mevcuttur. Ama bazı günler vardır ki, dünyadaki bütün milletlere ve fertlere kabul ettirilmiş sayılmaktadır.
Deyim yerinde olursa "Global Günler", en uyduruk olmalarına rağmen (Mesela Sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, vb gibi...) tüm dünyaya kolayca yayılmak üzeredir. Çünkü bu günlerin arkasında büyük bir itici güç bulunmaktadır. Bu itici güç de - tüketimi arttırmak için çalışan ve satışlarını çoğaltmak için uğraşan büyük tröstler, dünya şirketleri ve ticari organizasyonlar ve ellerindeki TV ve gazete kurumları kısacası medya mevcuttur.
Dünyadaki ölçü kriterleri
Hıristiyan dünyası İsa peygamberin doğum tarihini alarak yılbaşılarını o tarihlere göre düzenlemeyi uygun görmüştür.
Aslında dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü gece ve gündüzü ifade etmektedir. Güneşin etrafındaki dünyanın eksenli dönüşleri ise mevsimleri oluşturmaktadır.
Mevsimler, dünyamızın Kuzey ve Güney kutbu ile ilgili yerleşim bölgelerine göre, değişik olmaktadır. Mesela: İlk bahar, yaz, sonbahar ve kış şeklinde oluşan havalar, dünyanın her bölgesinde aynı anda görülmemektedir.
Tabiat olaylarına bakıldığından, yıl başlangıcının daha fazla ilkbaharın başladığı günlerle ağırlıklı olması gerekmektedir. Ancak Kuzey küre bölgesindeki ilk bahar başlangıcı 21 martta, güney kürede ise mevsim olarak 21 aralıkta başlaması tarihlerde değişik rakamları ifade etmektedir.
Mesela kuzey küredeki Avrupa ve Asya bölgelerinde yıl başlangıcının 21 martta olması uygun gibi gelmektedir. Nitekim, dünyada binlerce yıl öncesi 21 mart - yeni gün olarak kutlanılıyordu. Bunun Farsça adı da "New - Ruz" olarak anılmaktadır. Eski Türk geleneklerinde de bu günün kutlanılması bazı yerlerde yoğun olarak görülmektedir.
Ayrıca Rumeli'deki Türklerin adetlerinde, "Nevruz" günleri ilk baharın başlangıcı olarak kısmen kutlanmaktadır ve çevredeki gezinti yerlerine çıkılmaktadır. Onun da ötesinde, ateş yakılarak üzerinden de atlanmaktadır. Bu kutlamalar ve ateş üzerinden atlamalar, herhalde İslamiyetten önceki "Şamanist" devirlerinden kalmış uygulamalardan biridir.
Kullanılan değişik tarihler
Şu anda ise dünyada yeni yıl olarak benimsenen değişik tarihler mevcuttur. Bunların başında ikisi önemli yer tutmaktadır. Bunlar:
1 - Rumi ve
2 - Hicri tarihlerdir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006