ABD ve Irak hadiseleri
İşte şimdi ABD bu bölgeye yakın olan Irak'a da bu kaderi eklemiş olmaktadır. Üstelik bu yaptıklarıyla kalmamakta, bu duruma kendi askerlerini de oraya sürüklemiş bulunmaktadır. Kendi ülkesinden binlerce km. uzakta bir bölgede petrol aramak ve enerji yataklarına sahip olmak isterken - şu anda sadece, kin, nefret ve ölüm kuyularını açmış bulunmaktadır!
Her gün birkaç Amerikan askeri öldürülmekte, her gün birkaç askeri yaralanmaktadır. Tam bir gerilla savaşına dönüşen Irak'ın mücadelesi, ABD'nin gözünü korkutmuş bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı ABD şimdi bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmektedir. Saldırmadan önce tam bir patavatsız ve kendine emin şekilde kimseye hiçbir söz ve karışma hakkı tanımadan hareket eden bir zorba devlet tablosu çizen süper devlet ABD, şimdi etrafından ve müttefiklerinden asker yardımı istemektedir. Son günlerde sadece terörist hareketleri değil ve fakat sistemli ve bilinçli bir direnme emareleri izlenmektedir. Adeta bir kurtuluş savaşına giden belirtiler alınmaktadır. Irakta uluslaşma - milletleşme hareketleri başlamaktadır. Bununla beraber orası aynı zamanda Ortadoğu'nun bir hesaplaşma arenasına da dönüşmüş oldu. Arap dünyası ile İslam dünyası organize olmaya mı çalışmaktadır? Organize bir gizli savaş mı başladı, onu gelecekteki durumlar gösterecektir.
İslam ve terör - zıt anlamlardır
Batı dünyası terörizmi Islam'a bağlamak istemektedir. Bir Hıristiyan terörist, terör yaptığında ona HIRİSTİYAN TERÖRİZMİN temsilcisi denmemektedir. Ama bu düşünce Islam'a aynen uygulanmaktadır.
Mesela:
Almanya'da Baaden Meinhoff ile Red Brigades İtalya'da terör estirdiler. Ama bunlara kimse Hıristiyan Teröristi dememektedir! Onlara sadece terörist denmektedir. Fakat Batı dünyası ikiz kulelerine yapılan saldırıyı, Islam'a karşı koz olarak kullanmaktadır. Ancak bu iddianın haklılık derecesi hemen hemen sıfır nitelikte kalmaktadır. Çünkü:
1 - Usame Bin Ladin ne bir Devlet Başkanı ne de bir Halifedir. Kendi başına böyle bir cihat ilan etmesi mümkün de değildir. O öyle bir düşünse ortaya sürse dahi, bu düşünce bütün İslam'i kaplamaz ve kaplayamaz. Çünkü Usame Bin Ladin'in İslam adına cihat ilan etme hakkı hukuken de, dinen de yoktur.
2 - Usame Bin Laden ABD'nin hizmetinde Ruslara karşı 10 yıl kadar AFGAN halkının Komünizme karşı kullandığı bir sloganı kullanmıştır. Bu slogan da komünizmin dinsizliğine karşı İslam'ın savaşını sembolize etmekteydi. O zamanları Usame Bin Laden'in bu savaşı ABD'nin ve İsrail'in hoşuna gidiyordu da şimdi mi hoşuna gitmiyor. Oysa Usame Bin Laden aynı savaşçıdır. Aynı sloganlarla savaş yapmaktadır. ABD o zamanları Orta Asya petrollerinin ve yeraltı zenginliklerinin komünizmin eline girmemesi için uğraşıyordu. Şimdi ise bu bölgeleri kendi İşgal etmektedir. Fark işte buradadır. ABD kendi menfaatlerine neyin ne kadar uygun olduğunu hep kendi ayarlar ve uygular. Kendi dışındaki dünyayı ise hiç düşünmez.
Bu Haçlı politikayı AB Yüzyıllarca uygulamaktadır. O politikanın ağırlığını ise daima Türkler omuzlarında taşımışlardır. Çok zayiat verilmiştir. Ama Islam'a daima sahip olunmuştur.
İşte şimdi ABD bu bölgeye yakın olan Irak'a da bu kaderi eklemiş olmaktadır. Üstelik bu yaptıklarıyla kalmamakta, bu duruma kendi askerlerini de oraya sürüklemiş bulunmaktadır. Kendi ülkesinden binlerce km. uzakta bir bölgede petrol aramak ve enerji yataklarına sahip olmak isterken - şu anda sadece, kin, nefret ve ölüm kuyularını açmış bulunmaktadır!
Her gün birkaç Amerikan askeri öldürülmekte, her gün birkaç askeri yaralanmaktadır. Tam bir gerilla savaşına dönüşen Irak'ın mücadelesi, ABD'nin gözünü korkutmuş bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı ABD şimdi bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmektedir. Saldırmadan önce tam bir patavatsız ve kendine emin şekilde kimseye hiçbir söz ve karışma hakkı tanımadan hareket eden bir zorba devlet tablosu çizen süper devlet ABD, şimdi etrafından ve müttefiklerinden asker yardımı istemektedir. Son günlerde sadece terörist hareketleri değil ve fakat sistemli ve bilinçli bir direnme emareleri izlenmektedir. Adeta bir kurtuluş savaşına giden belirtiler alınmaktadır. Irakta uluslaşma - milletleşme hareketleri başlamaktadır. Bununla beraber orası aynı zamanda Ortadoğu'nun bir hesaplaşma arenasına da dönüşmüş oldu. Arap dünyası ile İslam dünyası organize olmaya mı çalışmaktadır? Organize bir gizli savaş mı başladı, onu gelecekteki durumlar gösterecektir.
İslam ve terör - zıt anlamlardır
Batı dünyası terörizmi Islam'a bağlamak istemektedir. Bir Hıristiyan terörist, terör yaptığında ona HIRİSTİYAN TERÖRİZMİN temsilcisi denmemektedir. Ama bu düşünce Islam'a aynen uygulanmaktadır.
Mesela:
Almanya'da Baaden Meinhoff ile Red Brigades İtalya'da terör estirdiler. Ama bunlara kimse Hıristiyan Teröristi dememektedir! Onlara sadece terörist denmektedir. Fakat Batı dünyası ikiz kulelerine yapılan saldırıyı, Islam'a karşı koz olarak kullanmaktadır. Ancak bu iddianın haklılık derecesi hemen hemen sıfır nitelikte kalmaktadır. Çünkü:
1 - Usame Bin Ladin ne bir Devlet Başkanı ne de bir Halifedir. Kendi başına böyle bir cihat ilan etmesi mümkün de değildir. O öyle bir düşünse ortaya sürse dahi, bu düşünce bütün İslam'i kaplamaz ve kaplayamaz. Çünkü Usame Bin Ladin'in İslam adına cihat ilan etme hakkı hukuken de, dinen de yoktur.
2 - Usame Bin Laden ABD'nin hizmetinde Ruslara karşı 10 yıl kadar AFGAN halkının Komünizme karşı kullandığı bir sloganı kullanmıştır. Bu slogan da komünizmin dinsizliğine karşı İslam'ın savaşını sembolize etmekteydi. O zamanları Usame Bin Laden'in bu savaşı ABD'nin ve İsrail'in hoşuna gidiyordu da şimdi mi hoşuna gitmiyor. Oysa Usame Bin Laden aynı savaşçıdır. Aynı sloganlarla savaş yapmaktadır. ABD o zamanları Orta Asya petrollerinin ve yeraltı zenginliklerinin komünizmin eline girmemesi için uğraşıyordu. Şimdi ise bu bölgeleri kendi İşgal etmektedir. Fark işte buradadır. ABD kendi menfaatlerine neyin ne kadar uygun olduğunu hep kendi ayarlar ve uygular. Kendi dışındaki dünyayı ise hiç düşünmez.
Bu Haçlı politikayı AB Yüzyıllarca uygulamaktadır. O politikanın ağırlığını ise daima Türkler omuzlarında taşımışlardır. Çok zayiat verilmiştir. Ama Islam'a daima sahip olunmuştur.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006