AB ile Türkiye'nin kan ve kültür uyuşmazlığı var-8

KKTC adalet bekliyordu, darbeler yedi Rauf Denktaş hayatı boyunca Kıbrıs uğruna çalıştı, çabaladı. Kendi Cumhurbaşkanlığının son devrelerinde Anavatan tarafından güdülen kendine ters politikalar O'nun kahrına sebep oldu. Türkiye'den yeterli destek göremedi. En çok da ona üzüldü. Sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmayacağını, aday olmayacağını da bildirdi. Bu sözlerine de sadık kaldı. Ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmedi. Böylece Mehmet Ali Talat Cumhurbaşkanı oldu. Mehmet Ali Talan ise benden öncekiler Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini koruyamadı, harcadı sözlerini çekinmeden ortaya koydu. Daha düne kadar Güneyle adeta işbirliği yapmaya sanki o çalışmamıştı. Sanki o dimdik bir KKTC'nin tanınmasını ve korunmasını istemişti de O'na kimseler mani olmuştu! Rauf Denktaş'ın çabaları ve istekleri ise aslında KKTC'nin haklarıydı: 1. Mesela Rauf Denktaş biz çözüme hazırız demişti. Bizim istediğimiz haklarımızın teslim edildiği bir Birleşik Kıbrıs'tır diyordu. Ama önce müzakere zemininin hazırlanmasını ve tarafların eşitlenmesini istiyoruz demişti. 2. Parametrelerini hazırlamak gerekir, diyordu. Genel sekreter Kofi Annan bunu dolaylı veya direkt görüşmelerle tespit edebilir. 3. Ada'da iki egemen halk olduğunu kabul etmek gerekir. Kaldı ki bu durum BM tarafından ve Genel Sekreter Kofi Annan tarafından zaten iki tarafta ayrı ayrı oylama yaparak fiilen kabul edilmiştir. Bunun sadece resmen ilan edilmesi gerekmektedir. 4. Not: Diploması apayrı bir alanı işgal etmektedir. Diplomasi kavramları da bilinen kavramları dışındadır. Mesela bizde bir şey ya evettir ya da hayırdır. Diplomatik lisanda tanıma evet de, hayır da çeşitli parçalara ayrılabilmektedir. Tanımda mesela: Siyaseten tanıma-fiilen tanıma-geçici tanıma-ekonomik tanıma veya benzeri sıfatlar takılarak lisan oyunları yapılmaktadır. Aslında tüm bunlar bir samimiyetsizliğin ambalajı olmaktadır. Birbirilerini atlatmaya veya yanıltmaya dönük olduğu açık olarak görülmektedir! 5 - Ada'da iki halk - iki devlet - iki demokrasi idaresinin olduğu kabul edilmesi gerekir ve bundan sonra hareket noktasının bilinmesi gerekir. Bunun ötesinde eğer adada sadece Rum halkının varlığından hareket edilirse o zaman anlaşmadan uzak kalınmış olur. 6 - Kalıcı çözüm birleşik Kıbrıs'ı kurmaktır. Kıbrıs Türkünün hakkını vererek eşit haklara sahip iki devletten oluşan bir birleşik Kıbrıs kurulabilir. 7 - Kıbrıs Türklerinin adaletli bir şekilde yaşamını sürdürmesi için adadaki Türk askerinin varlığı da yaşamsal önem taşımaktadır. Türkiye AB'ye üye oluncaya kadar adadaki Türk Yunan dengesinin sağlıklı bir şekilde korunması gerekir. 8 - Bunun dışındaki Kıbrıs Rum Yönetimini tanımanın manası Kıbrıs Türklerini Rumların insafına terk emektir. Kısacası KKTC Türklerinin yok olması demektir! Şimdi ise AB tarafında KKTC'ye verilmesi vaadedilen 400 küsür milyon Avroluk yardım, serbest dolaşım, sınırların açılması limanların ve havaalanlarının kullanıma açılması sözlerin hiçbir yıllar geçmesine rağmen tutulmamıştır. Neredeyse vaat üstüne vaat, doğru olmayan sözler ve tesellilerin hepsi sadece lafta kalmaktadır. Kısacası Kıbrıs'ı son ek maddelerle ve AB'ye TC'nin müzakerelere katılması ön şartı olarak kabul edilen ön anlaşmanın Protokol imzalanması durumuna gelinmiştir.