logo
28 MART 2024

AB Müslüman Türk'ün neyine!

24.07.2012 00:00:00
Hiçbir şeyine… Kimse kimseyi kandırmasın, boşuna da uğraşmasın, Avrupa Birliği'nin Müslüman Türkle hiçbir alâkası yok. Müslümanlık ve Türklük kimliğini kabul edip benimseyenler iyi bellesin, boşa kürek çekmesin. Avrupa Birliği'nin "Müslümanlık" ve "Türklük"e karşı alerjisi vardır. Avrupa Birliği'nin "Müslümanlık" ve "Türklük" değerlerimize tarihsel kini vardır ve bundan vazgeçmiş de değildir. Avrupa Birliği, ülkemizle olan münasebetlerini her zaman dikkatle, özenle Müslümanım ve Türküm demeyenler lehine düzenlemiştir.  
Avrupa Birliği'nin bu ülkedeki nihaî hedefi, Müslümanlık ve Türklük varlığını silmek, onların yerine başka etnik ve dinî kimlikler ikame etmektir. Müslüman Türkler iyi anlasın ve iyi öğrensin, Avrupa Birliği zihniyeti, Türkiye'yi Türksüzleştirmek ve Müslümanlığı önce sulandırıp, ılımlılaştırmak, sonra tamamen yok etmek hedefine yönelik olarak politikalar geliştirmektedir.  
Müslüman Türkün, "Ben Avrupa Birliği'ni kendi amaçlarım için kullanıyorum" avuntusu boş, anlamsız kuruntulardır. Avrupa Birliği hiçbir zaman kendisini Müslüman Türk'ün hedefleri doğrultusunda kullandırtmaz. Asıl o seni sürekli kendi hedefleri doğrultusunda kullanır.  Müslümanlık ve Türklük hassasiyeti olan arkadaşları uyarmaya devam edeceğiz.  
Avrupa Birliği, Türkiye'yle ortak bir gelecek inşa etme derdinde değildir. Avrupa Birliği, Türkiye'yi kullanarak kendi geleceğini inşa etme derdindedir.  
Avrupa Birliği ne demek? Avrupa Birliği demek, Türkiye'de herkesi kucaklayan kapsayıcı "Türk milleti" kavramından rahatsız olan, bunun yerine bin tane kavim, etnik grup, dinî topluluk, coğrafî küme ihdas ederek, paramparça bir Türkiye görmek isteyen, Türk olarak görmediği unsurlara her türlü ayrıcalık tanınarak onları Türk'e karşı palazlandırıp, hatta azdırıp kaos çıkartmak isteyen Haçlı-Siyon politika cambazlarının poker kulübüdür. Bizim orada ne işimiz var?
Avrupa Birliği demek, Müslüman Türk'ün Allah'tan sonra en büyük güvencesi demek olan Türk ordusunu etkisiz, vatanı ve milleti savunamaz, Türk'ün güvenini kaybetmiş bir hâle getirmek, sürekli ordu düşmanlarına yem vererek onları, Türk milletiyle ordusu arasında fitne memuru olarak istihdam etmek isteyen Haçlı-Siyon politbürosu demektir. Hedeflerinde şimdi en büyük engel olarak Türk ordusunu görmektedirler. Türk ordusu etkisiz hâle getirilirse bu ülke kolayca parçalanabilecek, kolayca işgal edilebilecek, kolayca doğrudan sömürge yapılabilecek, Müslüman Türk bu coğrafyadan kolayca sürülüp tasfiye edilebilecektir.  Avrupa Birliği demek, Fener Rum papazını ekümenik yapın, Heybeliada Ruhban okulunu açın, gayr-i müslim azınlıklara her türlü imtiyazı tanıyın ve onları Türkiye'nin efendisi yapın, Türkleri de onların işçileri, köleleri hâline indirgeyin diyen ve demek isteyen, kerameti kendinden menkul sömürge komisyonu demektir.
Müslüman Türk! Avrupa Birliği demek, sürekli senin kafana vura vura, sen Ermeni katilisin, sen Kürt katilisin, sen tarihte şu suçları işledin, sen suçlusun, sen kötüsün, sen barbarsın, sen adam olmazsın, sen hatta insan bile değilsin diye diye seni afallatmak, şaşkınlaştırmak, beyinsizleştirmek, mankurtlaştırmak, kendi kendinden utanır hâle getirmek, kendi kendine düşman olmanı sağlamak isteyenlerin legal örgütüdür. Senin orada ne işin var? Avrupa Birliği, Türkiye'de bütün bir milleti birleştiren, bütün Türk milletinin ortak anlaşma, dertleşme, kaynaşma, bütünleşme, işini görme dili olan Türkçeyi rafa kaldırmak, onun yerine İngilizceyi, Kürtçeyi resmî dil ve eğitim dili yapmak isteyen kabile mühendislerinin yuvalandıkları bir platformdur. Kuyusunun kazılma çalışmalarının yapıldığı bu platformda Müslüman Türk'ün ne işi var? Avrupa Birliği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Türk ordusunu kovun, oradaki Türk devletini tasfiye edin, orayı Rumların hâkimiyetine verin, oradaki Türkleri de ya asimile edin ya yok edin ve orası tamamen Rum adası olsun diyenlerin ev sahipliği yaptığı bir dehlizdir. O karanlık yerlerde Müslüman Türk'ün ne işi var? Avrupa Birliği, Irak'ın kuzeyinde Kürt devleti kurun, orada yüzyıllardır yaşayan, oranın öz be öz sahibi olan Türkmenlerin peşmergeler tarafından zamanla değişik yollarla yok edilmesine zemin hazırlayın, oraları İsrail'in güdümünde Yahudi Kürdistan yapın diye talimatlar, paralar, destekler verenlerin yeridir. Müslüman Türk'ün orada ne işi var? Anlayabilen beri gelsin. Avrupa Birliği, siz Türkler tarihte Ermenileri kestiniz, onları katliamdan geçirdiniz, şimdi suçunuzu kabul edin, özür dileyin, ezilip büzülün, bu da yetmez, onlara toprak verin, tazminat ödeyin, Ermenistan sınırını açarak onlara her türlü yardımı yapın, onları iyice besleyerek şımartın, tepenize binsinler, hem sizin paranızı alsınlar hem size hakaretler etsinler, böylece tarihte işlediğiniz suçları belki affettirmiş olursunuz, o da belli değil ha!!!.. deyicilerin arenasıdır. Müslüman Türk'ün oraya burnunu uzatıp beni de alın demesi ne mana?  Avrupa Birliği, Boğazların kontrolünü, Fırat, Dicle sularını uluslararası komisyonlara devredin, GAP bölgesini İsrail'e bırakın, İstanbul uluslararası bir heyetin hâkimiyetinde kozmopolit bir şehir olsun diyerek kendini âlemin akıllısı sanan politika üçkağıtçılarının tepişme yeridir. Saf Müslüman Türk'ün oralara heveslenmesinin izahı ne? Avrupa Birliği, aman özelleştirmeye devam edin, devletçilik çok kötü, elinizde Telekom, Tüpraş, Erdemir, Petkim, liman, banka, fabrika, sigorta şirketi, verimli arazi; para getiren, paranın toplandığı ve dağıtıldığı ne kadar kurum varsa hepsini yabancılara satın, bunlar büyük işlerdir. Büyük dağın derdi büyük olur, o büyük işlere biz bakarız, siz bir çaputa, bir kirli ekmeğe kanaat edin, işçi olun, memur olun, asker olun, oturun oturduğunuz yerde, büyük işlerle başınızı ağrıtmayın deyicilerin geviş getirme yeridir. Müslüman Türk orada kendine yer bulabileceğini mi sanıyor acaba? Vah benim zavallı milletim! Ölmüş de ağlayanı yok. Avrupa Birliği, destansı bir mücadeleyle Haçlı işgalcilerini geri püskürten büyük Türk kağanı Atatürk'ün okullardan, resmî binalardan, Anayasa'dan ve her yerden; resminden sözlerine, fikrinden gölgesine kadar her şeyini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden tasfiye edilmesini isteyenlerin İtilaf devletleri karargâhıdır. Dertleri Atatürk'ün şahsı değildir. Dertleri, Atatürk'ün şahsında tecessüm eden Türk millî iradesidir, Atatürk'ün şahsında tezahür eden tam bağımsız ve bağlantısız Türk siyasî iradesidir, Atatürk'ün şahsında görünür kılınan Türk millî ruhudur ve bütünüyle Türk varlığıdır. O zaman Müslüman Türk'ün orada işi yoktur. Bir Müslüman Türk politikacı, vaktiyle Müslüman Türk milletine Avrupa Birliği hakkında şöyle demişti:  "Aslında, Avrupa Gümrük Birliğine Türkiye'nin gayretleriyle girilmedi. Bunu burada açıklıyorum. Bu tamamen ideolojiktir, tamamen siyasî bir olaydır. Bu ideolojik tavır, hem şu anda Türkiye'yi yönetenler açısından geçerlidir hem de Avrupalılar açısından geçerlidir. Türkiye'nin Avrupa Birliğine giremeyeceği kesindir; bunu Avrupalılar söylemektedir, Avrupa'nın önde gelen bütün politikacıları söylemektedir, Avrupalı filozofların hepsi söylemektedir. Çünkü, Avrupa Birliği bir Hıristiyan Birliğidir. Bunu biz söylemiyoruz; bunu, dünkü, Avrupa Birliğinin başındaki Delors söylüyor, dünkü İngiliz Başbakanı söylüyor, bunu Avrupa'da herkes söylüyor, herkes biliyor.  1982 yılından itibaren, malî yardım yapmayacak mıydı Ankara Antlaşmasına veyahut da diğer anlaşmalara göre... Dolayısıyla, burada, her şey, tek taraflı olarak gitmektedir. Avrupa'nın menfaatleri söz konusu olduğunda tavizler verilmektedir, vazgeçilmektedir; fakat, Türkiye'nin çıkarları söz konusu olduğunda, hiçbir direniş, hiçbir ısrar olmamaktadır. Bu, şudur: Ne pahasına olursa olsun, Türkiye, Avrupa Birliğine girecek, Türkiye, Gümrük Birliğine girecek anlayışıdır. Siz, eğer, bu zihniyette olursanız, işte, o zaman, Prof. Erol Manisalı'nın dediği gibi "sizi, o zenginler köşkünün -maalesef, üzülerek, söylüyorum kendi ülkem adına- bahçesindeki bir kulübeye, böyle koyarlar işte." Bunu, biz söylemiyoruz, herkes söylüyor. Bu, ideolojiktir dedim; aslında, Türkiye, kendi gayretleriyle girmedi buna. Avrupa Birliğine, Türkiye'nin alınmayacağı kesin olunca, Türkiye'nin de, kendi başına bırakılması Avrupa'nın çıkarına değildi; çünkü, Türkiye'nin önünde büyük bir potansiyel vardır; bu, tarihî bir potansiyeldir, bu, bir realitedir istesek de istemesek de."  Bu sözler, güncelliğini ve geçerliliğini hâlâ koruyor. Bir şey değişmedi vesselam.  
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.