Adalet herkese lazım... Adaleti hâkim kılmayan devlet, devlet olamaz. Adil davranmayan idareci sonunda zulme yönelir. Adalet yerine zulmü hakim kılanlar ise yok olmaya mahkumdurlar.
İnsanda ve devlette adaletin hakim olmasının şifresini ise Prof. Dr.
Haydar Baş'ın şu dünkü yazısındaki şu cümlede görüyoruz:
"Gerçek devlet adamı olmak için güzel ahlak ile donanmak gerekiyor. Hz. Peygamber, 'Müslüman elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir' buyurur." (Adalete Farklı Bakış, Haydar Baş, Yeni Mesaj)
Bugün adalet için yürüyenler, koşanlar, açıklama yapanlar, tepki gösterenler bilmeli ki, adaletin temelinde 'güzel ahlak' var.
Kanunların uygulanması, hukuk devletinin hâkim olması, kanun devletinin ihdas edilmesi için öncelikle güzel ahlak sahibi olmak şart.
Hangi konum ve mevkide olunursa olunsun, şifre 'güzel ahlak'tır.
Yine Haydar Baş'ın dünkü yazısına dönelim: "İmam Ali döneminde 'Devlet Baba' anlayışı vardı. Devlet, 'gerçek adalet' temeli üzerine bina edilmişti. Bakınız Malik'e verdiği nasihat gerçek devlet adamlığını bir cümle ile nasıl anlatıyor: Ey Malik! Eşin, dostun, ahbap ve arkadaşlarının istek ve arzuları halkın huzurunu kaçırırsa, Allah'ın rızasına aykırı davranmaktan uzak durmalısın. Eğer bunun aksini yaparsan zulmetmiş olursun." (A.g.y)
Devleti yönetme mevkiinde olanlar ya da kendini buna aday görenler bilmeli ki, "Allah'ın rızasına aykırı davranmaktan uzak duranlar, zulüm ehli" olurlar.
Allah'ın rızasına aykırı davrananların önüne en mükemmel kanunları koyun, en mükemmel anayasayı koyun, adaleti sağlamları mümkün değildir.
Mesele kanunlar ve anayasa değildir.
Mesele insan meselesidir.
Yine Haydar Baş'ın üç gün önce yazdığı "Önce İnsan" başlıklı yazısından bir kesit alalım:
"Başa geçenler, kurumları düzeltmek istese de, hak ve hukuk dağıtmak gayesinde olsa da asıl problemi halledemedikleri için başarılı olamıyorlar. Her zaman ifade ediyoruz. Önce insan meselesi çözülmelidir. İnsan, 'Hak adına ve kendi yararına' kazanılmadıktan sonra hangi kanunu, nizamı getirseniz, hangi düzenlemeyi yapsanız da işe yaramayacaktır.
Bugün gasp, hırsızlık, tecavüz, cinayet, yaralama, cinnet, uyuşturucu vesaire hayatımızın olağanı haline geldi. Cezalar caydırıcı olamıyor, tedbirler de yetersiz kalıyor.
Öyleyse önce bu kanunlardaki cezaya muhatap olacak insanı yetiştirmeliyiz." (Haydar Baş, 6 Temmuz, 2017)
İnsan bozulunca kurumlar bozuluyor, kurumlar bozulunca devlet bozuluyor, devlet bozulunca her şey yerle bir oluyor.
Yürüyenler ve yürüyenlere laf yetiştirenler, Haydar Hoca'ya kulak verseydiler, bütün bu sorunları yaşamazdık.