Suriye ve İran'a yönelik operasyonlar masada duruyor. Epeyce zamandan beri Amerikan toplumu ve Beyazsaray yönetimi rahatsız.Beyazsaray yönetimi, Amerikan toplumunun dikkatlerini dışarıya yöneltse de, artık kâr etmiyor. Afganistan ve Irak'taki askerî kayıplar ve yüksek maliyetin faturası, Amerikan toplumuna hızla yansıyor, toplum ciddi tepkiler veriyor. İçten kaynıyor. Sokaklar nümayişlere sahne oluyor. ABD ve AB ekonomisinin batış çalkantıları olayları daha da hızlandırıyor. Yakınlarını Afganistan ve Irak işgallerinde kaybeden aileler, ne adına oralarda ölüyoruz, demeye başladılar. Bu toplumsal çalkantı, Beyazsaray'ı sallamaya başladı bile? 10-20 gün önce ABD Başkanı B. Obama'nın Ortadoğu Danışmanı görevinden istifa etti.Beyazsaray'ın aklı gidip geliyor? Neo-Conlar, Temsilciler Meclisi bağlantılı üst düzey silah tüccarları ve militarist Musevi lobisi Obama yönetimini, BOP işgalleri ve yeni operasyonlar hususunda daha çok köşeye sıkıştırıyor.Ancak Ortadoğu'da yeni bir operasyona kalkışmak, kolay değil. Düşük maliyetli hiç değil? Rusya ve Çin'in oyun bozan duruşları, oldukça ciddi bir engel.Amerikan yönetimi bunu görüyor. Tam bu kavşakta, yeni operasyonlar için bölgede "maşa devletlerin ve maşa servislerin kullanılması" öngörülüyor.Amerika ve İngiltere, operasyonun Güvenli Konseyi, Birlemiş Milletler ve NATO kararları kısmında ağırlığını koymayı, bölgedeki operasyonları da fiilen bölgedeki "eş başkan"larına ve "maşa devletler"e yaptırmayı planlıyor? Nitekim gelişmeler bu kıvamda ilerliyor.Başbakan R. T. Erdoğan'ın "II. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi''nde, Suriye'ye yönelik Amerikanvâri çıkışları, akl-ı selim sahiplerini ister istemez işkillendiriyor. Zira aynı saatlerde İsrail Özel İstihbarat ve Harekat Servisi MOSSAD'ın, İsrail hükümetinden bile habersizce Ankara'dakilerle özel ve gizli ilişkiler içinde olduğunu bizzat İsrail Dışişleri Bakanı ifşa ediyor.Bu işaretler, önümüzdeki günlerin vahametinin habercisi?Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in koordine ettiği "II. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi'' ne kadar önemli ve güzel bir hizmet ise;Başbakan R. T. Erdoğan'ın, bu zirveyi Amerika'nın BOP siyasetine ve BOP eksenli bölge operasyonuna alet etmesi o derece yanlış ve vahim bir vaziyettir!Erdoğan, düne kadar abi-kardeş gibi sarmaş-dolaş olduğu Suriye Devlet Başkanı Esad'a, Obama'dan beter çıkışlar yapıyor. Maşerî vicdanda, AKP hükümetinin Suriye ve tabi ki İran'a karşı duruşunun makul izahı yok? Vicdanlardaki kanaat net: ABD, düğmeye bastı, Erdoğan nezdinde Esat tu kaka oldu.Daha düne kadar, Türkiye ile vizesiz geçiş uygulaması dönemine kadar, Suriye'nin, Şam'ın sütliman olduğunu, kimsenin burnunun kanamadığını herkes biliyor, görüyordu.Türkiye'nin, Suriye'ye BOP operasyonu yapabilmesi için Haçlı ordularına ekranlardan asker toplamaya çalışan cüppeli-sarıklı zavallı takımın çabaları tutmadı. Kılıç Arslanlar ve Selahattin Eyyübiler devrindeki meşhur Haçlı seferlerinde papaların yaptıklarını, şimdilerde sarıklı-cüppelilerin yapmasını milletimiz nefretle karşıladı. Yutmadı, hazmetmedi... Suriye operasyonunu ihalesi üstlenmiş gibi çıkışlar yapan Türkiyeliler desteksiz kaldı. Diyanet İşleri Başkanı'nın samimi davetine samimiyetle icabet eden Afrikalı gariban din adamlarını, siyasetin istismar etmeye kalkışması, din alimleri zirvesini Suriye'ye operasyon arenasına çevirmesi tarihi bir yanlıştır. Bu samimi dini zemin, BOP'un kirli siyaseti ve vahşi operasyonlarıyla kirletilmemeliydi, kirletilmemelidir.Bu istismar, AKP kurmaylarının BOP hizmetindeki bağlılıklarının ve katıksız teslimiyetlerinin ifadesidir.Ne yasalar ne de Anayasa, hükümete, Suriye'nin içişlerine karışma, içişlerini düzenleme yetkisi vermiyor. Erdoğan, Afrikalı din alimlerinin önünde güya ayet-hadisler okuyarak da böyle bir Amerikan işgal senaryosunu temize çıkartamaz; zira böyle bir operasyonun, dinde de, ne kitapta da, sünnette de yeri yoktur.Erdoğan'ın "Eğer sen bir lider olarak kendine inanıyorsan, kendine güveniyorsan, sandıkları açarsın herkes sandıklara yürür? Ama tanklarla toplarla iktidar bir yere kadar. Gün gelecek sen de gideceksin? Ve çok söylememize rağmen, hatta aile hukuku geliştirmemize rağmen, maalesef anlamadı Suriye'nin başkanı Beşar" demeye de siyaseten hakkı yoktur. Çünkü Esat, TBMM Meclis'indeki bir muhalefet lideri değildir; bir ülkenin başında Devlet Başkanıdır.Erdoğan, bu derece belden aşağı vurmaya kendini yetkili görürse; Esat'a da, "Sen de Güneydoğu ve Kandil üzerine yolladığın F-16'larla koltukta kalmaya çalışma" deme hakkı tanımış olur.Erdoğan, Esat'a yönelik BOP hıncını topluma hazmettirmek için kendince niyet okuması ve beyin yıkaması yapıyor, diyor ki: "Şu anda acımazsızca ülkesindeki bir tarafına alıyor hoca efendiyi, onunla poz veriyor. Kimi kandıracak, o ülkedeki saf Müslümanlar varsa onları kandıracak. Biz, bu oyunlara gelecek miyiz?"Beşar Esat'ın hocalarla ile verdiği poz ile Erdoğan'ın papazlar ve hahamlarla verdiği pozları yahut BOP operasyonlarını yutturmak için Afrikalı gariban din adamlarıyla verdiği pozları yan yana koyarsak, kusura bakmasın, ama sayın Erdoğan sınıfta kalır. Beşar Esat'ın duruşu daha asil durur.Vatanını BOP işgalinden korumak ve birliğini-dirliğini temin etmek için verilen poz mu daha asil? Yoksa 7-8 ay öncesine kadar tek millet iki devlet gibi ilişkiler içinde olduğumuz kardeş İslam milletine Haçlı senaryolarını uygulamak için verilen pozlar mı?! Amerika'ya emir eri olmada, BOP'a eş başkan ve Haçlı senaryolarına figüran almada asalet olmaz? Bu vaziyet, olsa olsa zillet olur. Tarihten bugüne Türk milleti böyle bir zillete düşmemiş, böyle bir zilleti de asla izzet olarak görmemiştir.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019