Yıllar önce üstad Necip Fazıl demişti ya:
"Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz, barkımız bizim".
Dünya kurulalı beri, insanlık varolalı beri elbette ki o el hep üstümüzdedir ama, Ramazan hilali ile birlikte bir kez daha ve çok belirgin olarak yaşlarımızı silmek için, acılarımızı dindirmek için merhameti ile, şefkati ile tecelli etmiştir.
Şimdi gündem Ramazan'dır, oruçtur, sahurdur, iftardır, Kur'andır, Furkan'dır, hatimdir, mukabeledir, teravihtir, zekattır, sadakadır, yardımdır, yardımlaşmadır.
Açıklanan rakamlar, istatistikler ne söylerse söylesin yetmiş milyonluk nüfusun büyük bir çoğunluğu açlık sınırının çok çok altında ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Geçim sıkıntısı had safhaya ulaşmış olan Anadolu insanı; yine son ve evrensel İslam dininden almış olduğu eğitim, kültür, örf, gelenek ve ölçüler sayesinde açlığını, yoksulluğunu kimseye hissettirmeden, elini bağrına basarak yaşamaya çalışıyor. Kan kusuyor ama az önce kızılcık şerbeti içmiştim diyor. Eğitim-öğretim mevsiminin, kış mevsiminin getirdiği artı yüklerle, külfetlerle iyice bunalıma giren insanımızın imdadına Ramazan hilali yetişmiştir. Henüz ince bir hilaldir, fakat dolunay kadar ışık saçmaktadır.
Gökten bir el yaşlı gözleri silmeye başlamıştır. Hilalin aydınlığı zenginlerimizin gönüllerini aydınlatmış, orucun da öğretisi ile, uygulamalı belletişi ile açlığı tadarak, yaşayarak aç insanların dertleri ile dertlenmeye başlamışlardır.
Ramazan hilali, zenginlerimizin gönüllerine merhameti, şefkati hemhal olma, hemdert olma duygusunu getirmiştir. Dolayısıyla yoksul insanlarımızın sofralarında bolluğa, berekete vesile olmuştur. Onbir aydır gülmeyen gülemeyen yüzlere tebessümü taşımış, umudu taşımış, yaşama sevincini taşımıştır.
Zekatla mükellef olan, yardıma muktedir olan zenginlerimiz ellerini çabuk tutmalı, hesaplarını çabuk yapmalı ve fakir-fukaranın iftar sofralarını, sahur sofralarını bir an evvel şenlendirmelidirler.
Ramazan hilali, yetkililerimize, etkililerimize, Ankara'dakilere, İstanbul'dakilere şu gerçeği de haykırıyor aslında; bu milletin dertlerine yâd ellerde derman aramayın, derman içinizdedir. Müşkillerinizin halli için yâdlara el açmayın, tutunacağınız el içinizdedir. İçinde bulunduğunuz sıkıntıların dertlerin, acıların, ıstırapların bizzat sebebi olan çevrelerden medet beklemeyin; bütün çareler, çözümler içinizdedir, özünüzdedir, kültürünüzdedir, dininizdedir, orucunuzdadır, iftarınızdadır, sahurunuzdadır, bütün bu güzellikleri ihtiva eden Kur'an'ınızdadır, Kur'an'ı size tebliğ eden Alemlerin Efendisi Muhammed (sav) Mustafa'dadır.
Evet, "Kaldıranda başamızı/Düzeltecek işimizi/Ağlariken yaşımızı/Silen şehr-i Ramazandır/Mevlût İhsan'ın sözleri/Emretmiş cihan serveri/Mahşerde ab-ı kevseri/Alan Şehr-i Ramazandır.
Ve:
Kırılır da bir gün bütün dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz barkımız bizim
"Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz, barkımız bizim".
Dünya kurulalı beri, insanlık varolalı beri elbette ki o el hep üstümüzdedir ama, Ramazan hilali ile birlikte bir kez daha ve çok belirgin olarak yaşlarımızı silmek için, acılarımızı dindirmek için merhameti ile, şefkati ile tecelli etmiştir.
Şimdi gündem Ramazan'dır, oruçtur, sahurdur, iftardır, Kur'andır, Furkan'dır, hatimdir, mukabeledir, teravihtir, zekattır, sadakadır, yardımdır, yardımlaşmadır.
Açıklanan rakamlar, istatistikler ne söylerse söylesin yetmiş milyonluk nüfusun büyük bir çoğunluğu açlık sınırının çok çok altında ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Geçim sıkıntısı had safhaya ulaşmış olan Anadolu insanı; yine son ve evrensel İslam dininden almış olduğu eğitim, kültür, örf, gelenek ve ölçüler sayesinde açlığını, yoksulluğunu kimseye hissettirmeden, elini bağrına basarak yaşamaya çalışıyor. Kan kusuyor ama az önce kızılcık şerbeti içmiştim diyor. Eğitim-öğretim mevsiminin, kış mevsiminin getirdiği artı yüklerle, külfetlerle iyice bunalıma giren insanımızın imdadına Ramazan hilali yetişmiştir. Henüz ince bir hilaldir, fakat dolunay kadar ışık saçmaktadır.
Gökten bir el yaşlı gözleri silmeye başlamıştır. Hilalin aydınlığı zenginlerimizin gönüllerini aydınlatmış, orucun da öğretisi ile, uygulamalı belletişi ile açlığı tadarak, yaşayarak aç insanların dertleri ile dertlenmeye başlamışlardır.
Ramazan hilali, zenginlerimizin gönüllerine merhameti, şefkati hemhal olma, hemdert olma duygusunu getirmiştir. Dolayısıyla yoksul insanlarımızın sofralarında bolluğa, berekete vesile olmuştur. Onbir aydır gülmeyen gülemeyen yüzlere tebessümü taşımış, umudu taşımış, yaşama sevincini taşımıştır.
Zekatla mükellef olan, yardıma muktedir olan zenginlerimiz ellerini çabuk tutmalı, hesaplarını çabuk yapmalı ve fakir-fukaranın iftar sofralarını, sahur sofralarını bir an evvel şenlendirmelidirler.
Ramazan hilali, yetkililerimize, etkililerimize, Ankara'dakilere, İstanbul'dakilere şu gerçeği de haykırıyor aslında; bu milletin dertlerine yâd ellerde derman aramayın, derman içinizdedir. Müşkillerinizin halli için yâdlara el açmayın, tutunacağınız el içinizdedir. İçinde bulunduğunuz sıkıntıların dertlerin, acıların, ıstırapların bizzat sebebi olan çevrelerden medet beklemeyin; bütün çareler, çözümler içinizdedir, özünüzdedir, kültürünüzdedir, dininizdedir, orucunuzdadır, iftarınızdadır, sahurunuzdadır, bütün bu güzellikleri ihtiva eden Kur'an'ınızdadır, Kur'an'ı size tebliğ eden Alemlerin Efendisi Muhammed (sav) Mustafa'dadır.
Evet, "Kaldıranda başamızı/Düzeltecek işimizi/Ağlariken yaşımızı/Silen şehr-i Ramazandır/Mevlût İhsan'ın sözleri/Emretmiş cihan serveri/Mahşerde ab-ı kevseri/Alan Şehr-i Ramazandır.
Ve:
Kırılır da bir gün bütün dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz barkımız bizim
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024