AKP bir şeyi başardı

AKP'nin 3 yılı aşkın "tek başına iktidar" döneminde Türk Milleti hiçbir şey görmedi.AKP, IMF'ye çalıştı. AKP, AB'ye hizmet sundu. AKP, ABD'nin değirmenine su taşıdı. AKP, milletin ve devletin elinde avucunda "ne var ne yok ecnebiye" sattı. Satmaya devam ediyor.Sıra milletimize gelince, ne bir hayır gördü, ne de yüzü güldü.Anaların sırtındaki yükAncak AKP hükümeti "çok önemli bir şey"i başardı.Ev temizliği ve çocuk bakıcılığı gibi "özel hizmet sektörü"nde çalışan kadınların eğitim seviyesini yükseltti. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde bu "yüksek standart" belirgin biçimde göze çarpıyor. AKP sayesinde, artık üniversite mezunu kızlar "çocuk bakıcılığı" yapıyor, lise mezunu veya üniversiteden terk hatta üniversiteli analar-bacılar "ev temizliği"ne gidiyor. Kendi evlerini bırakıyor, dışarıya gidiyorlar.Geçmişte böyle değildi... AKP bunu başardı. Bir yandan "yüksek maliyetler ve belkıran vergiler" sebebiyle "kapanan işyerleri" sonucu artıkça artan "işsizlik", diğer yandan "350 YTL'lik asgari ücret"e talim ettiren "zar-zor bir iş" ortamı, işte bu başarıyı getirdi.Ailenin yükü, anaların sırtında. Çoluk-çocuğun yeme-içmesi, okul masrafı, cep harçlığı, ev kirası, elektrik-su faturası, yakacak parası vs... Bütün bunların stresi ve ağırlığı, sürekli evde bulunan "anaların", kadınların sırtında.Asgari ücretli baba ne yapsın...Yok canım, parayı kocalar veriyor, parayı babalar kazanıp veriyor, demeyin.Artık çalışan babalar, hiç kimseye para veremiyor. 350 milyonluk asgari ücreti, baba, nereye versin, nereye yetirsin?!350-400 milyonluk kiraya mı versin... Pazar parası mı yapsın... Kahvaltılık mı alsın... Kömür çuvalına mı versin... Veresiye defterine mi işletsin... Kırtasiyeciye mi ulaştırsın... Faturalara mı yatırsın... Hangisine yetirsin? Yetmeyince de, yak bir cigara; doğru dışarıya, hava almaya... Evde kalanın ise, canı çıksın... Kimin? Ananın, kadının...Aile reisi, şayet işi düzgün gitmeyen esnaf ise ki - maalesef IMF'ciler sayesinde işi düzgün giden esnaf kalmadı-, dönen çeklerin, protesto olan senetlerin, hacizlerin stresi de yine katlanarak evdeki kadının sırtına biniyor.Türk ailesi, yani Türk devleti çatırdıyorAile reisi baba; ama ailenin bütün yükü dönüp dolaşıp anaların sırtında toplanıyor. Ailenin beli bükülüyor, Türk ailesi çatırdıyor; devletin beli bükülüyor, Türk devleti çatırdıyor.Beli iki büklüm olmuş gencecik kadınlar, beni-benzi sararmış analar, ya ev temizliğine ya da çocuk bakıcılığına çıkıyorlar... Ya da bir fasoncunun yanında "kayıtdışı orta elemanı" olarak iş görüyorlar... Aileye üç kuruşluk katkı sağlamak için.Meclis'teki bütçe görüşmelerinde bu "yürek yakan" tabloyu konuşan var mı? Asgari ücretin hesabı ortaya koyan ve hükümete hesap soran var mı? Yok...Meclisi, seçilmişlerin "politik müsamere" salonuna döndürdüler.Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez'in yaptırdığı araştırmaya göre, bir yıl önce kendilerine  "Sizce kadın çalışmalı mı?" diye sorulan Konyalı kadın ve erkeklerden "Evet, çalışmalı" diyenlerin yüzdesi 68'miş.Aynı soru bu yıl yine soruluyor. Bu defa "kadın çalışmalı" diyenlerin oranı yüzde 88. Başkanın değerlendirmesi, işsizlik kol geziyor, gelir seviyesi son derece düştü, şeklinde.AKP işte bunu başardı; aile bütçesine üç kuruş katkıda bulunmak için dışarıya "çocuk bakımı"na ve "ev temizliği"ne giden kadınların eğitim düzeyini, lise ve üniversiteye kadar yükseltti... Yazık.İnsanı yaşat ki devlet yaşasın...AKP hükümeti, zaten zar-zor iş bulabilen "asgari ücret"li garibana 350 milyon 153 bin lirayı reva görüyor. 138 milyon 546 bin 450 lira kesinti uyguluyor... "Açlık sınırının çok altındaki" asgari ücretten yapılan insafsız kesintiye bakın Allah aşkına... Açlık sınırı 542 milyon TL, yoksulluk sınırı 1 milyon 650 bin lira TL.Çalışanını açlığa mahkum eden bir hükümet, çalışanını açlıkla boğuşturan bir devlet iflah olur mu? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, nasihatini tutan var mı? Bunlar devlete kastediyorlar; sonuç oraya gidiyor, işin ucu oraya değiyor. 350 milyonluk asgari ücrete Patagonya'da dahi rastlanmaz.Bakın size birkaç "asgari ücret rakamı" sunayım... Belçika'da 1233 Euro (1.972.800.000 TL), İrlanda 1213 Euro (1.940.800.000 TL), Malta 542 Euro (867.200.000 TL), Slovenya 442 Euro (707.200.000), Yunanistan 504 Euro (806.400.000 TL)...Yer altı ve yerüstü kaynakları, enerji ve su kaynakları, genç ve yetişkin insan kaynakları, coğrafi konumu ve tarihi potansiyeli ile dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Türkiye, İrlanda kadar, Malta kadar, Slovenya kadar olamıyor, öyle mi?Türkiye'nin bahtı bu değildir... Aymaz ve dıştan güdümlü politikacılarımızın eliyle Türkiye'ye dayatılan "kara baht"... Türkiye'nin kaderi bu değildir. Türk Milleti'nin kaderi "Hazine üstündeki dilenci"lik asla değildir. Bütçe görüşmesinde aşık atışması niye?350 milyonluk asgari ücretli garibana 138 milyon 546 bin 450 lira kesinti uyguluyor AKP. 400 milyar doları aşan iç-dış borçların faizini karşılamak için. Karşılayabiliyor mu? Nerede! Ne mümkün!Çözümleri var mı? Ne iktidarın, ne de muhalefetin çözümü yok... Yok.Olsa, bütçe görüşmelerinde konuşurlardı; aşık atışması yapmazlardı.BTP'den gayrı çözümü olan yok, çaresi olan yok... Ne iktidarda, ne de muhalefette olanların hiçbirinin çözümü yok. BTP'den gayrı Milli Ekonomi Modeli olan yok. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu işin kitabını yazdı. BTP, "Sosyal Devlet"in projelerini ve çözümlerini açıkladı, herkese vatandaşlık maaşı müjdesi verdi. Asgari ücretten tüm kesintileri kaldırmayı, 100 milyarın altında geliri olan kesimden kesinlikle vergi almamayı projelendirdi BTP.O halde..? O haldesi yok. Aklın yolu bir... Aklın yolu; çözümü ve projesi olan siyaset. Aklın yolu eski ve yeni tüm IMF'cilerin oyununu bozmak. Aklın yolu, Milli Ekonomi Modeli. Aklın yolu, BTP... Bir kereliğine de olsa "bu sefer BTP".