Eskiden "Ali Cengiz oyunu" diye bir söz kullanırdık ayak oyunlarını ifade etmek için. AKP iktidarından sonra bu sözü "AKP oyunları" diye değiştirmemiz icap ediyor.
AKP sergilediği profesyonel oyunlarla "Ali Cengiz'in" pabucunu dama attı.
Son oyun ise YÖK yasasında oynandı. Daha önce de (30 Mayıs 2004, 10 Haziran 2004) ifade ettiğimiz gibi AKP, YÖK yasasını çıkarmak için değil, geri çekmek için hazırlamıştı. Amacı İslami duyarlılığı olan çevrelere "Biz imam-hatiplere üniversiteye giriş hakkı tanıyacağız ama derin devlet yaptırmıyor" mesajını verebilmekti.
Nitekim öyle de oldu. Beklenenden sert tepkiler gelince yasayı rafa kaldırdı.
Sergilediği oyunda başarıya ulaşınca sırça köşke kurulup oyunun yarattığı dalgalanmayı keyifle seyretmeye başladı AKP kurmayları.
Başbakan Erdoğan'ın YÖK yasasını geri çektikten sonra sarfettiği sözler ise yenilir, yutulur gibi değil.
Erdoğan, YÖK yasasının geri çekilmesinden sonra "Toplumun daha duyarlı olması gerektiğini, yasayı savunmak için toplumun gerekli ilgiyi göstermediğini" söyledi.
Bu sözleri duyunca insanın tüyleri diken diken oluyor. Yani bu da savunma mı? El insaf!
Halk size yüzde 35 oy vermiş neredeyse anayasayı değiştirecek çoğunluğa da sahipsiniz, icra makamındasınız, iktidar koltuğundasınız.
Milli Güvenlik Kurulu'nun askeri sekreteryasını siville değiştirecek kadar yeri geldiğinde dengelerle oynuyorsunuz da, bir YÖK yasası konusunda mı muktedir değilsiniz?
Halk size yüzde 35 oy vermiş! Daha ne yapsın? Siz o halk adına yasa çıkarmayacaksanız o koltukta ne işiniz var.
AKP'li Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz bile bu oyunlara isyan ediyor.
Şöyle feryad ediyor Gündüz: "Toplum bize yüzde 35 oy verdi. Daha ne yapsın? Sokağa mı çıksın? Olmaz böyle şey, yanlış yoldan geri dönülsün. Böyle şey mi olur? Başbakan vatandaşa dememiş miydi 'go home eylemleriyle bir yere gidemeyiz yapmayın' diye. Şimdi vatandaşı sokağa mı çağırıyor? Bu bir çelişki olmaz mı?"
Trabzonlu hemşehrimiz Süleyman Gündüz, Başbakan'ın bu çelişkisine isyan ediyor ama arkasında kimse yok. AKP gurubu tam kadro kuzu kuzu kuzu Erdoğan'ın her yanlışını sahiplenmeye devam ediyor.
Erdoğan ise halkın bağrına sapladığı "İmam-hatip oyunu" hançerinin açtığı yaraya aldırmadan daha büyük oyunlara doğru yelken açıyor.
Şimdi sırada 2005 yılında yapılmasını planladığı baskın bir erken genel seçim var. Bu plana göre 2007 yılında Cumhurbaşkanı seçilecek. Çoğunluğu elde edebilmek için önümüzdeki yıl baskın bir seçim var Erdoğan'ın gündeminde.
Erdoğan bu seçimde de "Görüyorsunuz ey vatandaş! YÖK yasası Cumhurbaşkanından döndü. Beni köşke gönderin, işi kökten çözeyim" propagandasını işleyecek. Tabii, amaç işi çözmek değil, köşkte oturmak.
Başbakanda böylesine derin oyunlar, vatandaşta bu oyunlara her defasında kanmak gibi bir zaafiyet varken, yapılması gereken şey belli: Bu oyunu bozmak, halkı uyandırmak.
Çok çalışmak, çooook.