Geçtiğimiz Ağustos ayında kaleme aldığım "AKP'de iç savaş" başlıklı yazımda şöyle demiştim:"AKP, parti olarak bir "ihanet" hareketidir. Erdemliler Hareketi olarak sahneye çıkan kadrolar eski liderleri Erbakan'a ihanet etmişlerdi. Bu görüş bana ait değil. Bugün Saadet Partisi içinde yer alan pek çok kişi, birçok konuda Erdoğan'a kucak açsalar da, Erdemliler Hareketi'nin ortaya çıkışının eski partilerine bir ihanet olduğunu söylerler.Bu ihanetin iki önemli ismi Erdoğan ve Gül'dü.Refah Partisi'nden ayrıldılar. AKP'yi kurdular. Biri Başbakan, diğeri Cumhurbaşkanı oldu.Şimdi Başbakan olan kişi Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak ama dava arkadaşı olan ve Köşk'ten inen Gül'ün KOLTUĞU BELLİ DEĞİL!Kısa sürede, kılıçların daha keskince çekileceği, saldırıların daha da katmerleşeceği ve bölünmelerin daha da derinleşeceği bir AKP görmeye hazır olun.İşin içinde koltuk olunca "vatan, millet" hikâye oluyor. (16 Ağustos 2014)Nitekim tahminimizde haklı çıktık: Savaş başladı!Savaşı başlatan kıvılcımı ilk ateşleyen kişi olan Erdoğan'ın sözlerini hatırlayalım:"İmralı'ya gidecek olan izleme heyetinden benim haberim yok, bu heyete karşıyım."Oysa Erdoğan'ın izleme heyetinden habersiz olması mümkün değil. Bugüne kadar Apo ile yapılan yüzlerce görüşmenin mimarının izleme heyetinden habersiz olması mümkün mü?Bu açıklama üzerine Bülent Arınç "Sayın Cumhurbaşkanının izleme heyetinden haberi vardır. Kendisine bilgi verilmiştir. Bu açıklamalarla hükümet yıpratılmaktadır" dedi.Arınç'a cevap Melih Gökçek'ten geldi:"İstifa et!"Arınç anında ve sert cevap verdi:"Biz kimin nerede havlayacağını biliriz. Beni istifaya davet etmek haddin değil. Ankara'yı paralel yapıya sen peşkeş çektin. Onların kucağına oturdun. Ahmet Hakan, senden daha namuslu ve haysiyetlidir. Bana hayâsızca hakaret eden şahıs?"Ardından Melih Gökçek'in cevabı geldi. O da Arınç'ı "paralel yapının adamı olmakla" suçladı.Ortalıkta dolaşan laflara bakın: Hayâsız, köpek, kucağa oturdun, Ankara'yı sattın, haysiyetsiz?Erdemliler Hareketi'nin mimarlarının "can yaka yaka, milletin ahını ala ala geldikleri vahim nokta, erdemsizlikte zirve yapmış durumda.Ve yazımın başında belirttiğim "AKP bir ihanet hareketidir" tespitinde son halka olarak bir son dakika haberi geldi:Abdullah Gül, içinde Cemil Çiçek'in de olduğu bazı isimlerle yeni bir parti kurma hazırlığında imiş.Saray'ın ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmesine AKP'den gelen itiraz "vatan-millet" hassasiyetinden çok "bu ülke bizim de çiftliğimiz" algısından kaynaklanıyor bence!Başa dönelim:Apo ile görüşecek olan izleme heyetine karşı çıkarak kavgayı başlatan kişi olan Erdoğan şimdilik suskun. Oysa Apo'ya ilk "el uzatan o." Hatta Erdoğan ile Apo'nun baş başa "bizzat" görüştüklerine dair iddialar var. Yakında bu görüşmenin fotoğrafları çıkarsa şaşmam.Erdoğan "birlik ve beraberlik" projesi diyerek girdiği Oslo sürecinde hem partisini hem de ülkeyi böldü.Partisinin bölünmesi umurumda değil, ama Nevruz'da ülkenin her yanında Apo bayraklarının hâkim olması, Apo'dan gelen "Eşme ruhu" açıklaması Türkiye'nin düştüğü maskara durumu ortaya koyuyor. Apo, Süleyman Şah türbesinin nakledildiği yeni yerin Kürt toprağı olduğunu ima ederek, "Osmanlı'nın simge ismi Süleyman Şah'ın Eşme topraklarında yani Kürdistan'da "kendilerinin emin ellerinde" olduğunu ilan ediyor.Ve ülkeyi bu hale getiren zat, Roma yanarken keman çalan Neron gibi "yanan siyasetin ve ülkenin küllerinde" keman çalıyor.