Bazı gazetelerin köşe yazarlarına bakılırsa Irak'a asker gönderme konusunda, "asker kararını verdi, sıra hükümette."
ABD'nin Avrupa'daki Kuvvetleri Komutanı (EUCOM) Orgeneral Jones'un Genelkurmay Başkanı Özkök'ü ziyaretinin ardından yapılan karşılıklı açıklamalar da bu ididaya gerekçe gösteriliyor.
Eğer Genelkurmay'ın içinden sızan başka bir bilgiye dayanmıyorsa, bu açıklamalardan ben bu sonucu çıkaramam.
Hatta tam aksi bir sonuç çıkarmak mümkün.
Özellikle General Jones'un açıklamlaarı kaçamak cevaplardan ibaret.
Jones'a bakılırsa ziyaret sebebi dahi Irak değil. Jones, özellikle Türkiye'nin ABD tarafından yanıtlanmasını istediği Irak'a asker göndermeye ilişkin sorularının yanıtlarının Ankara'daki temaslarda gündeme gelip gelmedğii sorulunca da, "Türkiye'ye NATO'daki misyonu çerçevesinde ve ABD'nin Avrupa'daki kuvvetlerinin komutanı olarak geldim. Bu soruların yanıtları ABD Merkez Karargâhı (Centcom) Komutanlığı tarafından karşılanmalıdır. Belirttiğim gibi bunlar ikili konulardır" diye geçiştiriyor.
Hiç kimse de Jones'a şu soruyu sormayı akıl edemiyor: "Madem NATO çerçevesinde görüşmeye geldin ne diye Irak konusunda destek istiyorsun? Daha sualnameye dahi cevap alamadan nasıl Irak'a asker göndermemizi isteyebilirsin? Yoksa NATO şemsiyesi içinde bir görev mi söz konusu?"
Bu sorular sorulmayınca ve Genelkurmay'dan yapılan açıklamaya da bakınca ister istemez şu sonuca ulaşıyoruz: "ABD ustaca bir taktikle Irak işgalini yürüten CENTCOM yani Merkezi Komutanlık Türkiye'yi muhatap almıyor, sualnameye cevap vermiyor."
NATO komutanı Jones'u muhatap kılarak, adeta bana destek olman NATO ititfakı gereği senin görevin demeye getiriyor.
Ama gazetecilerimize bakılırsa Genelkurmay Başkanlığı henüz sualnameye cevap alamadan Irak'a asker göndermeye karar vermiş, gerekçelerini açıklamış ve topu siyasilere atmış.
Ben ise, Genelkurmay'ın öyle alacakaranlıkta ölüme yürümeyeceğine inanmak istiyorum.