İçişleri Bakanı Şahin, Trabzon’da sefer saatinden 30 dakika sonra bindiği uçakta yolcuların alkışlı protestosuyla karşılaştı. Bunu tezahürat sanan Şahin el kaldırıp teşekkür etti, ancak protesto edildiğini anlayınca uçaktan indi ve başka bir uçakla Ankara’ya döndüVatandaş protesto ediyor, bakan alkış zannedip el sallıyor.Esasında bu hadisede iki önemli nokta ortaya çıktı.Birincisi vatandaşlarımızın kendisine haklı olarak tepki gösterdikleri bakanın, uçaktan inip başka bir uçağa binmesi. Bu tavır göstermektedirki siyasi iktidarın halkın en ufak bir eleştirisine bile tahammülü yoktur.Vatandaş bu sıcakta uçağın içinde 30 dakika sırf Bakan gelecek diye bekletilmiştir ve buna tepki göstermiştir. Burada bakana düşen vatandaşlardan özür dilemektir, ama bakan yaptığı yanlıştan sonra özür dilemek yerine uçağı terk ederek halkı protesto etmiştir.Dünyanın her yerinde halkın siyasetçiyi protesto ettiği görülmüştür, ancak siyasetçinin halkı protesto ettiği görülmemiştir. Hele hele yüzde yüz haksız olduğu bir konuda böyle bir tavır demokrasi tarihinde bir ilktir.Bir diğer konu da iletişim meselesi. Halk protesto ediyor, bakan bunu alkış zannediyor.Bunu siyasi iktidar hep yapıyor.Çünkü AKP kendisinin her yaptığının doğru olduğunu düşünüyor.Vatandaşın da bu yapılanı sürekli tasdik edeceğini veya etmesi gerektiğini düşünüyor.Yunan mitolojisinde kendi görüntüsüne âşık olan narsist adında bir kişi vardır. Kendine öyle âşıktır ki asla en ufak bir eleştiriyi de kabul etmez. Maalesef AKP de kendi yaptıklarına âşık olarak, kendisinin eleştirileceğini aklının ucundan dahi geçirmiyor. O yüzden protesto alkışlarını tezahürat zannediyor.Açıkçası halk sesini nasıl duyuracak, derdini nasıl anlatacak anlamadım gitti.En iyisi Türkçe Olimpiyat yapalım, şarkıyla derdimizi anlatalım. İnsanlık el ele bölelim ülkeyi güzelce! Basında geçen gün önemli bir haber çıktı. Bu habere göre ABD’nin Adana konsolosluğunda Türkiye’nin federasyon adı altında bölünmesi masaya yatırılmış durumda. Yazılanlara göre, söz konusu toplantılar Amerika’nın Adana Konsolosu Bayan Daria L. Darnell başkanlığında yapılıyor. Ayrıca, Adana’da ikinci konsolosluk görevini yürüten Siyasi ve Ekonomik İşler Müdürü Joseph R. Babb ve siyasi uzman Adıyamanlı Hamza Uluçay toplantılara katılıyor. Her görüşme Amerika’ya bildiriliyor ve oradan gelen cevaba göre hareket ediliyor.Konuşulan konu Suriye, Irak ve Türkiye’yi içine alan bir devlet yapısına hemen mi geçelim yoksa önce demokratik özerklik deyip zaman içerisin de mi bunu yapalım?Başka bir dönemde böyle bir şey olsa yer yerinden oynardı.Ortalık karışırdı. Ama şimdi AKP dönemi.Sizce bu olaydan sonra siyasi iktidar ne yapar?a) İşin içinde ABD varsa, sadece bakar.b) Bir dakika (one minute) beni neden çağırmadınız oraya deyip toplantıya katılır.c) Zaten o da o toplantıdadır.d) Toplantıdan çıkacak kararı heyecanla bekler.e) Konuyu “Türkçe Olimpiyatlarında insanlık el ele” diyen Gülen’e havale eder.f) Daha önce yaptığı gibi, “onlar demeden önce dediklerini yapmalıyız” der.