Almanya'nın Türkiye'yi dinlemesi şaşkınlık yarattı. Haber, Der Spiegel dergisinde yayınlandı. Belli ki hükümet çevreleri bunu bilerek sızdırdı. Türkiye'ye "gözümüz üzerinizde, ne yaptığınızdan haberimiz var" mesajı veriliyor. Ama şaşırmaya gerek yok aslında. Devletler sürekli bir birini dinlerler! Bu durum dün de böyleydi, yarın da böyle olacak. İstihbarat örgütlerinin gelişen dinleme teknolojilerinden yararlanmamış olması düşünülemez. Bence Almanya'nın dinlemesinden daha önemli olan şey, Alman hükümet kaynaklarının yaptığı açıklamalarda "Türkiye ile müttefik olduklarını ama dost olmadıklarını" ima etmeleri idi. Türk hükümeti, sonunda Almanya'yı bile dost ülke kategorisinden çıkartmayı başarabildi ya bravo! Alman hükümet kaynaklarının dinleme gerekçeleri olarak ileri sürdüğü iki önemli unsur var. Bir: Türk hükümetinin yıllarca Almanya'daki dernekler vasıtasıyla siyasi faaliyetlerini sürdürüyor olması, İki: PKK gibi yasa dışı örgütlerin kaçakçılık ve uyuşturucu satışı. Almanya, AKP hükümetinin Almanya'da ile irtibat halinde olduğu derneklerin faaliyetlerini tehdit kapsamında görüyor. Aynı tavrı PKK yanlısı derneklere de gösteriyor. Yani AKP yanlısı derneklerle, PKK yanlısı derneklerin çalışmaları aynı tehdit konseptinde! Ben yorum yapmıyorum, Almanya'nın resmi açıklamasından çıkan net sonucu açıklıyorum. Bu bağlamda Oslo süreci ile başlayan Hükümet-PKK görüşmeleri konusunda Almanya'nın elinde çok önemli bilgiler olduğunu söyleyebiliriz. Deniz Feneri gibi Avrupa'nın dudağını uçuklatan ve içinde hükümetin de olduğu yolsuzlukların ört bas edilmesindeki önemli detayların da Alman gizli servisi BND'nin dosyalarında olduğunu tahmin edebiliriz. Kendi ülkesinde binlerce kişiyi yasalara aykırı olarak dinlenmesine göz yaman, parti genel başkanlarının, vekillerin evlerine gizli tertibat konularak en mahrem görüntüleri internete servis edilen ve bunların failleri ısrarla bulunmayan bir ülkenin, Almanya'ya "beni neden dinledin?" diyecek yüzü var mı?