Amerika Birleşik Devletleri, PKK'nın 3 yöneticisi hakkında bilgi verenler için para ödülü koydu. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'ın kimlik ya da yer tespitini mümkün kılacak bilgiler verenler ödüllendirilecek.
Buna göre Murat Karayılan için 5 milyon dolar, Cemil Bayık için 4 milyon dolar, Duran Kalkan için de 3 milyon dolar para ödülü verilecek.
Sanırsınız Amerikalılar PKK'yı hiç sevmez, zerre kadar haz etmez, yaptıkları eylemlerden ve saldırılardan rahatsızlardır da "yeter artık!" diyerek PKK'nın lider kadrosunun yakalanması için "düğmeye basmış!" görüntüsü veriyor. Sanki Murat Karayılan'ın, Cemil Bayık'ın, Duran Kalkan'ın şu anda nerede olduklarını en küçük koordinatlarına kadar bilmiyorlarmış gibi başlarına ödül koyma komedisini sergiliyorlar.
Amerikalıların, Türkiye'nin gözünü boyamak için haklarında bilgi verenlere milyon dolarlık ödül koydukları PKK'lılar hakkında biz de bazı bilgiler verelim. Bakalım bu sözümona terör düşmanı Amerikalılar, PKK ile nasıl bir ilişki ve irtibat içinde imiş. Yazacaklarımın hepsini kendi kitabım olan Batının Kanatları Altında PKK adlı eserden aldığımı da belirteyim. Hepsi belgeli, kayıtlı.
Amerika'nın başına ödül koyduğu Murat Karayılan bakın ne diyor:
"ABD yönetimi bizimle görüşmektedir. ABD, PKK'dan ateşkes yapmasını istiyor. Bu da demek oluyor ki bizi muhatap alıyor." (Tercüman, 25.08.2006, Batının Kanatları Altında PKK, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, sf. 243)
Yine Murat Karayılan itirafı: "Kandil Dağı'na gelen Amerikalılar ile sık sık toplantılar yapıyoruz. (Milliyet, 1 Eylül 2006, A.g.e 243)
Bu konuda daha ayrıntılı itirafları aşağıda vereceğim.
Murat Karayılan'ın bu açıklamayı Fransız Basın Ajansı (AFP), Reuters, Associated Press (AP), El Cezire başta olmak üzere bir çok yabancı basın organının önünde yaptığını ilave edelim.
Bir başka PKK lideri Zübeyr Aydar, Yunanistan'da yayın yapan Elefterotipia gazetesine verdiği mülkatta şöyle diyor:
"Amerika bizim uzaktan gelen koruyucumuzdur. Bölgede bulunmasını ve oynadığı rolü olumlu buluyoruz. ABD askeri bu bölgeden kesinlikle çekilemez. Eğer bu bölgeden çekilirlerse bölgedeki katliamlar daha artar. (Cumhuriyet 14 Şubat 2007, Batının Kanatları Altında PKK sf.241)
Washington'da Rumi Forum adlı kuruluşta "dinler arası diyalog" konulu bir sunum yapan Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi üyesi Demokrat Parti milletvekili Rush Holt'un sözlerini de aktaralım:
"PKK'nın bu günlere gelmesinde ABD'nin önemli bir katkısı var." (Haber 7, 05.03.2008)
Fransız Le Monde gazetesi 3 Ekim 2005 tarihli nüshasında şu habere yer veriyor:
"ABD gizli servisi CIA, PKK'nın lider kadrosundan Nizamettin Taş ile üç kez görüştü."
PKK ile ABD arasında bir Ortadoğu ülkesinde gerçekleşen buluşmada ise ilginç pazarlıklar yapılmış.
Buluşmada Amerika tarafında Pentagon, CIA görevlileri ve o ülkenin ABD elçisi, PKK tarafında ise Başkanlık Konseyi üyesi Mustafa Karasu bulunuyor.
PKK'ya göre "Görüşme oldukça memnun edici olmuştur. Bölgede demokratikleşmenin sağlanması için ABD ve AB ile her türlü işbirliğine hazırız." (18.01.2001- Milliyet)
Gazeteci Namık Durukan'ın ele geçirdiği belgelerde ise PKK, işbirliği için ABD heyetine 9 maddelik önerilerde bulunuluyor. Bu önerilerden bazılarını sıralayalım:
"Amerika'nın Irak'a müdahalesi desteklenecek, Kürtlere fedaral bir statü tanınması Kürt sorununu çözüme kavuşturacaktır, Kürt ulusal güçlerinin aralarındaki ilişkileri düzeltip ittifak yapması için ABD'nin teşvik ve çabalarına ihtiyacımız vardır. PKK'nın uluslararası çalışmalarına konulan kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Öcalan'ın sağlık ve yaşam koşulları düzeltilmelidir. Bu görüşmelere Kuzey Irak'ta heyetlerle devam edilmelidir." (Milliyet - 18.01.2003)
ABD ile PKK arasındaki derin dostluğun hangi birini
yazalım:
Batman DEHAP eski il başkanı Mehdi Öztüzün'ün açıklamaları ise daha ilginç:
"ABD heyetleri bize ve çeşitli kitle örgütlerine gelip "milliyetçi ve ayrılıkçı yanınızı öne çıkartın, etnik kimliklerinizi tartıştırın. Ayrılıkçı olursanız size destek veririz. (Aydınlık sayı, 917)
Aynı tarihlerde ABD Adana Başkonsolosu Scood Reid, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Kürt dernekleri ve siyasi kuruluşları gezerek onları ayrılıkçı olmaya, Kürtçülüğü savunmaya davet ediyor, halkın kültürel ve etnik kimliğini savunmak adı altında kışkırtıcı faaliyetlerde bulunuyordu.
Türk emniyet güçlerince sorgulanan PKK'lılardan bazılarının ifadelerinden de kısa kesitler aktarayım:
Rıdvan Şener: " Kandil Dağı'ndaki Kortek Kampı'na 28 Aralık 2006 günü 3 adet zırhlı paletli araçlarla Amerikan askerleri geldi. Bu araçlar kampa ulaştığında içlerinde 100'er adet, M-16 marka piyade tüfeği bulunan 3 adet sandık bıraktılar. Silahların tümünde dürbün ve bomba atar takılıydı. Amerikalılar gidince Kawa kod adlı terörist bizleri alana toplayarak gelen araçlardaki şahısların Amerikalı olduğunu ve gördüğümüz araçları ve şahısları kimseye anlatmamızı tembihledi."
İbrahim Polat: "ABD'li üst düzey bir komutan ayda bir kez helikpoterle Kandil Dağı'na gelerek Murat Karayılan'la gizli görüşmeler yapıyor. Ben Osman Öcalan'ın şoförüyüm. ABD'liler ayrıca Osman Öcalan'a çanta dolusu para getirdiler."
Ahmet Kılıç: Kandil'deki Şehit Harun Kampı'na son olarak 2'si Amerikalı 2'si KYB'den olmak üzere 4 kişi geldi."
Gül Kırtan: "ABD'li askeri ve siyasi temsilciler 28 Haziran 2006 günü Kuzey Irak'taki Hakurk Kampı'nda Murat Karayılan'la gizli görüşme yaptılar." (Batının Kanatları Altında PKK, Muharrem Bayraktar, sf.278-286, CNN Türk sitesi, 7 Kasım 2007)
ABD'nin PKK'ya verdiği desteği günlerce, aylarca yazsak bitmez.
Amerika'nın sözümona PKK'nın lider kadrosunu yakalama girşimi palavradan ibaret.
Kandil Dağı'nda PKK'lıları ziyaret eden de, onlara her türlü desteği veren de, sırtlarını sıvazlayan da kendileri.
Şimdi kalkmış sanki bu ülkede PKK teröründen ölen onbinlerce insanın sorumlusu kendileri değilmiş gibi tiyatro
oynuyorlar.
Bu tiyatroya inananlar her zaman kaybederler.