MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın ABD'de olduğu günlerde, Amerikan basını şok edici bir haberi manşete taşıyordu.
Yok, bu haber Hakan Fidan'ın ziyareti değildi elbette, hamile bir mahkûmun doğum yapmak için gittiği hastanede başına gelen insanlık dışı muameleyle ilgili idi.
Haber önceki gün yer aldı basında. Hakan Fidan da o sıralarda Amerikan senatosunda senatörlere Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında bilgi veriyordu.
New York Times gazetesinin haberine göre, adı açıklanmayan 27 yaşındaki kadın, Bronx'taki hapishanede doğum sancılarının başlaması üzerine 8 Şubat'ta Montefiore Tıp Merkezi'ne götürülüyor.
Tıp Merkezi'nde kadın, elleri ve ayakları bağlı olarak bir saat süreyle bebeğini dünyaya getirmeye çalışıyor. Doktorlar, polis memurlarına, bunun yasalara aykırı olduğunu ve hastayı riske soktuğunu söyleyerek, kadının elleri ve ayaklarının çözülmesini istiyor.
Bu haber basında yer aldığında Hakan Fidan, Amerikan senatörlerine Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında bilgi veriyordu!
Ancak "medeniyetin beşiği olarak takdim edilen!" Amerika'nın polis memurları doğum yapmak üzere olan kadının ellerinin ve ayaklarındaki prangaların çözülmesini reddediyor.
Gerekçe ise New York Polis Müdürlüğü'nün mahkûmların hastanedeki tedavileriyle ilgili protokolünün, eyalet yasalarından önde geldiği imiş.
Ancak doktorlarına baskısı üzerine daha sonra kadının ayakları çözüldü. Kadın bebeğini sağ eli yatağa kelepçeli olarak dünyaya getirdi.
Doğum yaparken elleri kelepçeliydi yani.
Bu haber basında yer aldığında Hakan Fidan, Amerikalı senatörlere Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında bilgi veriyordu!
Hamile bir vatandaşlarının elleri ve ayakları bağlı olarak doğum yapmasını isteyecek kadar insanlıktan çıkmış bir rejimin senatörlerine neden Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında bilgi veriyoruz ki?
Adamlar, hamile bir kadının ellerini ve ayaklarını kelepçeleyerek doğum yapmasını isteyecek ve böylece onun ölümüne yol açacak bir sürece, "eyalet kanunları" adına zemin hazırlayacak kadar vahşileşmişken Türkiye Cumhuriyeti'nin MİT Müsteşarı, Amerika'nın insan sevgisi dorukta olan (!) senatörlerine Cemal Kaşıkçı cinayetini anlatıyordu.
E tabi haklı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milletvekilleri, "Neden bize bilgi vermediniz de kalkıp Amerikan senatörlerine bilgi veriyorsunuz?" diye feryat ediyordu bu sırada.
Irak'ta, Suriye'de, Guantanamo'da, Afganistan'da binlerce masum insanı yargısız infaza tabi tutan Amerikan vandalizmine bunun hesabını sormak yerine, kendi hamile vatandaşlarının ölümüne yol açabilecek vahşi bir insan hakları ihlaliyle doğum yapmasına göz yumacak kadar çirkefleşmiş "bu devlete", Cemal Kaçıkçı cinayetini anlatmak niye?
'Cinayet'lerin merkezinde onlar var.
Cinayeti içselleştirmiş bir yönetimin merkezinde onlar var.
Bunlara değil bilgi vermek, selam bile verilmez.