İsrail'in Gazze'yi kan gölüne çevirmesi yetmemiş gibi şimdi de Lübnan'ı vuruyor ve nerede duracağı bilinmiyor. İsrail sivilleri katletmekten de çekinmiyor. Geçtiğimiz Cuma günü Lübnanlı köylüleri taşıyan bir aracın İsrail tarafından hedef alınması sonucu 15 sivil öldü birçok kişi de yaralandı. İsrail bu sivil kayıplara rağmen Ortadoğu'ya ölüm ve katliam yağdırmaya devam ediyor dün itibariyle ölen sivil sayısı 100'ü geçti. Filistin ve diğer Ortadoğu ülkeleriyle Türkiye'nin çıkarları paralellik arz etmektedir. Bundan dolayı Türkiye İsrail'in ve ABD'nin yaptıklarını "stratejik müttefik" kısır döngüsü çerçevesinde değerlendirerek büyük bir yanılgı içerisinde bulunmaktadır. Bu topraklar bizim için başta güvenlik olmak üzere pek çok açıdan önemlidir. Mustafa Kemal Atatürk İsrail'in kurulmasından yıllar önce yapmış olduğu açıklamalar Filistin'in ve diğer kutsal toprakların Türkiye için ne kadar öneme haiz olduğunu göstermektedir.Attila İlhan'ın yazılarında belgeleriyle açıkladığı bu gerçekler, Atatürk'ün hem ne kadar ileri görüşlü olduğunu göstermekte hem de Atatürk'ü din düşmanı gibi göstermeye çalışanların yanıldıklarını bir kez daha ortaya koymaktadır.Hindistan'da 27 Temmuz 1937 tarihinde yayımlanan, Bombay Chronicle gazetesinde Atatürk'ün açıklamaları şu başlıklarla verilir;"Filistin'e el sürülemez!" "Kemal Paşa Avrupa'ya ihtar ediyor""Türkler mukaddes topraklarda, yabancı hâkimiyetine tahammül etmeyeceklerdir!" Bu açıklamalar bile tek başına Filistin'e Atatürk'ün ne kadar önem verdiğini göstermeye yeterlidir. Atatürk'ün Filistin'e verdiği önem şüphesiz Filistin'de kendine yer edinecek olan Yahudilerin daha sonra Türkiye'yi yani Anadolu topraklarını da tehdit edeceklerini gördüğü içindir. Daha İsrail kurulmamışken Türkiye'yi gelecekte tehdit edebilecek olan bu oluşumun ve bölgedeki diğer işgallerin önüne geçmeye çalışan Atatürk'le, İsrail'i kınamaktan bile korkan ve ABD'nin işgallerine destek verme yanlışına düşen mandacı politikacılar arasındaki anlayış farkını değerlendirmeyi aklıselim sahibi okurlara bırakıyorum.Bombay Chronicle gazetesinde Atatürk'ün TBMM'de yaptığı şu konuşmaya da yer verilir. Atatürk 1937 yılına tekabül eden bu konuşmasında Filistin ve tüm Ortadoğu'yla ilgili olarak şu çarpıcı tespitlerde bulunuyor;"...Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz, vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık, fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslâmiyet'in mukaddes yerlerinin, Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzu altına girmesine mâni olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki, buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz...""...biz şimdiye kadar dinsiz ve İslâmiyet'e lâkayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Peygamber'in son arzusu, yani mukaddes toprakların daima İslâmiyet hâkimiyetinde kalmasını temin için, hemen bugün kanlarımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selâhaddin-i Eyyûbi idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların, yabancı hâkimiyeti ve nüfuzu altında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, -Allah'ın inayetiyle- kuvvetliyiz..." (...bu evrak, o zamanki Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey 'in imzasıyla; 'TC Dahiliye Vekâleti, Matbuat Umum Müdürlüğü' antetli bir evrak ile Başvekâlet Yüksek Makamı'na sevk edilmiştir. Kayıt numarası, 5476/7/1/K7'dir.http://www.tilahan.net/default.asp?lang=0&pId=6&fId=4&prnId=7&hnd=1&ord=6&dbId=519) Bu açıklamalar göstermektedir ki, 1937 yılının Atatürklü Türkiye Cumhuriyeti Ortadoğu'daki gelişmeler konusunda duyarsız değil, bilakis çok etkin bir durumdaydı. Aynı zamanda Dünya basınına yukarıdaki haberleri yaptıracak kadar da itibarlıydı. Ama Atatürksüz 2006 Türkiye'si Ortadoğu'da bizi tehdit eden gelişmeler karşısında duyarsız davranmakta ve maalesef itibarsız, dirayetsiz ve var olan potansiyel gücüne kendi bile inanmayan bir acziyet içerisinde debelenip durmaktadır. İşte İsrail ve ABD gibi ülkeler de Türkiye'nin içerisine düşürüldüğü bu acziyetten cesaret alıp katliamlarına katliam katmaktadırlar. Atatürk'ün ufku devam ettirilseydi bugün Irak'a, Filistin'e ve Lübnan'a hiçbir yabancı devlet el süremezdi.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023