Bir ilimizin milli eğitim müdürü, paylaştığı bir mesajda, Atatürk'ün ağzından şöyle demiş: "Sıcak diye oruç bozmayın, burası daha sıcak."Kendilerini İslamcı olarak adlandıran kesimin önemli bir kısmı için Atatürk, bu ülkenin dinine, maneviyatına büyük darbe vurmuştur, onun yeri Cehennemdir. Gün gelir bunların tarihçi geçinen zavallıları "10 Kasım'da kenefe gidip sifonu çekin diye" mesaj atar, gün gelir "keşke olmasaydın" diye salya sümük ilanlar verirler, güne gelir "senin yerine keşke İngilizler bizi yönetseydi" diye açıklamalar yaparlar.Bu köşede hiç kimsenin günahını savunmak gibi bir misyonum yok, olmadı, olamaz da. Atatürk de herkes gibi hatalar yapmıştır, günah işlemiştir. Kimin cennetlik kimin cehennemlik olduğuna ancak Allah (c.c) karar verir, milli eğitim müdürleri değil.Ama ben derim ki, içki içen ama bu ülkeyi emperyalistlerden kurtaran bir adam, oruç tutan ama bu ülkeyi emperyalistlere satanlardan çok daha şereflidir, çok daha mümindir.Atatürk, harpten çıkmış, yokluk ve sefalet içindeki bir ülkeyi yeniden var ederken batıya tamamen sırt çevirdi. Onların tek bir kuruşunu, tek bir yardımını kabul etmedi. Bursa'daki Amerikan Kolejini "çocuklarımızı Hıristiyan yapıyorlar" diye kapattı.Bugün "Atatürk'ü cehennemde" gösteren milli eğitim müdürünün görev yaptığı dönemde ise okullarımız, ana sınıfından üniversiteye kadar batıya teslim edildi. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bir sürü AB patentli birim oluşturuldu.AKP döneminde, Avrupa'nın buyruğu ile ve denetiminde Milli Eğitim Bakanlığı personeli Jean Monnet bursları, Leonardo Da Vinci Programı, Sokrates Programı gibi kurslara tabi tutuldu.Bu programlardaki temel amaç öncelikle Avrupa'nın çok kültürlü niteliğine vurgu yapmak ve Avrupa vatandaşlığı için bu niteliğin temel taşlardan biri olduğunu kabul etmekti.AB'den gelen paralarla binlerce gencimiz "milli eğitim" kanalıyla batının kucağına itildi.Atatürk'e söven bu milli eğitim müdürü, Atatürk dönemi milli eğitim politikaları ile bugünün emperyalizmin cenderesindeki eğitim politikalarını mukayese edip, hangi dönemin yöneticilerinin daha çok cehennemlik olduğuna karar vermesi lazım.Bu ülkede Ezanı Muhammedi özgürce okunuyorsa, bu ülkenin semalarından Kur'an-ı Kerim sesleri yükseliyorsa, bu ülkenin Müslümanları özgürce oruçlarını tutuyorlarsa bunu tek sebebi Atatürk'ün işgalcilere karşı verdiği savaşı kazanmasındandır.İşgalci Amerikan askerlerinin sağlığı ve selameti için dua eden, boyunlarında haçlı madalyaları ile gezen İslamcı geçinen güruh ve onların bürokratları, Atatürk hakkında ne kadar mesaj atarsa atsın Cehennem ateşinin tapusu onların elinde değildir.O ateş, kimi yakacağını iyi bilir.