Hükümetin AB yolculuğunda Brüksel aşkına dair ortaya saçılan haberler onlarca kitaba konu olacak kadar kabarıktır. Bugün, "Kahrolsun AB! Sen kimsin! Gerekirse kendimize yeni bir yön çizeriz" diye bağıranlar, takın tarihin arşivinden "Avrupa ile Katolik nikâhı kıydık" sözlerinin bir Batı orkestrasında çalınan bestesinin acı terennümünü kulaklarımıza fısıldıyor.
Ve daha neler neler fısıldanıyor: Roma'daki Conservatori Sarayı'nda ve Papa 10. Innocent'in heykelinin önünde, 25 Avrupa ülkesi lideri ile birlikte AB Anayasasına atılan imzalar, Bu imzadan sonra Woodrow Wilson, Chatham Hause, Aziz Havari Andrew gibi örgüt ve tarikatlardan Türk yöneticilerine verilen liyakat nişanları, Haçlı Seferlerine dizdiğimiz övgüler, Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarımıza "bulunduğunuz ülkeye entegre olun" diye yapılan konuşmalar, Medeniyetler İttifakı toplantılarında Avrupa'nın sömürge kültürüne düzülen övgüler, "AB'ye üye olacağız" diye domuz etini serbest bırakmalar, zinayı suç olmaktan çıkarmalar, Brüksel emretti diye çıkardığımız onlarca yasa, yönetmelik ve kararnameler, "Biz AB'ye aidiz, kimse bizi bu yoldan döndüremez" diye atılan nutuklar, kulaklarımızda çınlıyor.
Şimdi ise Avrupa en büyük düşman en tehlikeli müttefik oldu.
Dost bildiklerimiz o hızlı bir şekilde düşman ilan ediyor ve düşman bildiklerimize o kadar hızlı bir şekilde dost diye sarılıyoruz ki, bu dehşet verici dönüşüm hızına bir bile yetişmekte zorlanıyoruz.
Oysa "Yüce Atatürk", evet bazılarının bu satırları nefretle okuduğunu hissediyorum, Yüce Atatürk, bakın Batı için neler söylemişti: "Batılı hükümetler, her türlü yalan dolanı kullandılar. 'Türkler vahşidir, acımasızdır, uygarlığın gereklerini benimsemeye yatkın değillerdir' dediler. (Hayatım Avrupa, Erol Manisalı, sf. 27, sf. 35.36)"
Başka ne demiş Atatürk: "Batı kararını vermişti. Hareket başladı, maskeler atıldı. Türkiye parçalanacak. Türk halkı, köle, aşağılık, sefil ve perişan edilecektir. Amaç bu idi." (A.g.e)
Atatürk açıkça diyor ki: "Batının amacı Türk'ü köle yapmak, perişan etmek!"
Başka ne demiş Atatürk?
Demiş ki: "İstilacı ve saldırgan devletler, yerküresini kendilerinin malikânesi ve insanlığı kendi hırslarını tatmin için çalışmaya mahkûm esirler saymaktadırlar. Bunların amacı zulüm ve baskıdır. ONLARI LANETLE ANMAKTA KENDİMİZİ HAKLI GÖRÜYORUZ. (Atatürk'ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylevleri: Sadi Borak Kaynak Yayınları. Sf.144)."
Batıyı açıkça LANETLEYEN Atatürk başka ne demiş: "Amerika, Avrupa ve bütün Batı dünyası bilmelidir ki, Türk halkı her uygar ve yetenekli ulus gibi, kayıtsız şartsız özgür ve BAĞIMSIZ YAŞAMAYA KESİN KARAR VERMİŞTİR. Bu meşru kararı ihlale yönelik her kuvvet TÜRKİYE'NİN EBEDİ DÜŞMANI KALIR." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Prof. Dr. Utkan Kocatürk)
Hiç utanmadan Atatürk'ün hedefinin Batı olduğunu söyleyen sahte Atatürkçülerin suratına da, bu sözleri çarparak bir hiç uğruna Türkiye'yi AB yollarında heba eden 'gömlek değiştirmiş' Milli Görüş siyasetine soralım:
Değer miydi?