logo
18 NİSAN 2024

Bilinçaltı oyunları... / Abdullah Ağar

08.04.2006 00:00:00
Gazetelere bakıyorum. Hangi konuları manşetlere taşıdıklarına? Bir yandan da düşünüyorum. Biliyorum? Hangi gazete kimi ve neyi, ne şekilde gündem etmek istiyorsa,  bu tarağa bezini ona göre takıyor. Yani? Bir tecavüz zanlısı? Yakalanmış? Olay daha sıcak, daha dünkü vakıa? Zanlının bir kaç çocuğa tecavüz ettiğine dair iddialar var. Onunda kendini göre bir savunusu, "Yapmadım, yanlış anlaşıldı" deyişi? Sonuçta olay suç-delil sarmalında kimsenin onay veremeyeceği kapkaç, fuhuş, hırsızlık türünden adliyelik bir konu ? Ama haberin detayları bu kadarıyla bırakılmamış? Hatta konu bahsedeceğimiz tarafa fazlasıyla kaymış? Daha doğrusu kaykılmış? Bu zanlı bir kere üniformalı? Ve bu üniforma meselesinin altı kalın kere kalın çizgilerle çizilmiş? Anlayacağınız, yakalanan bu zanlı Şerefli Türk Ordusunun üniformasını taşıyor. Peki, mütecaviz olduğu iddia edilen bu zanlının işlemiş olabileceği tecavüz suçuyla, taşıdığı üniformayla arasında bir ilişki var mı? Yok!..Gazete sütunlarında böyle bir ilinti kurulmamış gibi gözüküyor, ama objektifler ve yazılar bu zanlının üniformasına ve rütbesine o derece odaklanmış, o derece vurgu yapılmış ki? okuyan ve gören birinin hedef tahtasına Silahlı Kuvvetleri oturtması hiç de zor değil? Hele ki geçmişten beri bu duygulara çanak tutmak için sayısız maniple yapılmışsa? Peki neden böyle? Ve neden bu fotoğraf gazetelerin orta göbeğine oturtulmuş? Bilinmez ama, biz de uyanan his; utanmasalar haberi sekiz sütuna birden koyacakları şeklinde? Aynı (E) Oramiral İlhami Erdil , Özel Kuvvetler tesislerinin inşasındaki yolsuzluk, Bursa İl Jandarma Komutanı ile ilgili iddialar ve bunun gibi pek çok adli vakada ve davada olduğu gibi?    Farkında mısınız; uzun yıllardan beri biz, bu tür gri ve kara propagandaların etki ve ilgi alanındayız. Dahası bahse konu bu tür zat-i suçların, tahrif edilmek istenen bize ait kurum ve değerleri yaftalanmakta olduğu bir bombardımanı yaşayıp duruyoruz.Bu dediklerime bir haberin abartılması deyip, kestirip atamazsınız. Hele hele bu abartılmış haberler ve yorumların, "düşünce", "fikir" ve "gönül hayatınızın" altına konulmuş C4 düzeneğini patlatacak bir fünye özelliği taşıdığını bilirseniz, çok daha dikkatli, çok daha uyanık olmak zorundasınız. Karşı karşıya kalınan basit bir olay gibi gözükse bile, devletimize, askerimize, dahası bize ait her türlü dokunulmaza el, dil uzatıldığı, silah çekildiği, entrika üstüne entrika tezgahlandığı şu kritik günlerde bunun aymaz bir önemi var. Ve bütün bunlar, basit şişirmeler hiç değil? Maksat adaletin tecelli etmesi için ise sorun yok da, iş başka şekilde tecelli ediyorsa işin içinde başka işlerin olduğunu bilmek var. Dememiz şu ki; bu malum medya, üzüm yemek yerine bağcıyı dövmeye fazlasıyla yelteniyor. Hatta cüreti; "Köpeksiz köy buldular, değneksiz geziyorlar" cinsinden?Millet olarak psikolojik savaşın oklarına karşı kalkanlarımızı hep ayakta tutmak gerekiyor. Aynı kalkan paparazziler-televoleler-bilmem ne showlar-diziler içinde gerekli elbet? Sonuçta bekamız üzerine "küçük adımlar stratejisinin" uygulandığı devr-i zamanımızda, kimin ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini iyi bilmek gerekiyor.    Aynı günün gazetelerinde bir başka haber daha vardı. Ve bize göre, andığımız adliye haberinden en az bin kat daha değerliydi. Vatanını bölmek isteyen dış destekli teröristlerle mücadele eden polis ve askerlerimiz Güneydoğu'da şehit düşmüşlerdi. Ve bölücü terörün ve bölücü siyasetin ve kontrollü kargaşanın ve ayaklanma provaların gemi azıya aldığı şu günlerde, başköşeye oturmayı çoktan hak ediyorlardı? Ve ne ilginç değil mi; pek çok anlı şanlı gazetede bu haber, tecavüzcü haberinin çok daha miniğiyle dipten, yandan dar bir köşeye yorumsuz sıkıştırılmış, sanki "Lütfen" konulmuş gibiydi...Aslında medyadaki umum manzara uzun zamandan beri hemen hep bu? Peki neden bu böyle? Neden "Üniformalı" bir adliyelik haber, dağda şehit düşen "Üniformalı" Mehmetçiğin üstünde ve neden en az beş katı büyüklüğünde?..Türk Milletinin, çaresizlik bomba olup da elimde patlamamasın diye, iş başa düştü deyip de sopayı elime almayayım diye, güvenliğini, bekasını teslim ettiği, yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği iç içe geçmiş iki temel kurumu var. Bunlardan biri devleti, diğeri askeri?Peki Türk Milletini ortadan kaldırmak isteyen ne yapar?Yanıtı basit? Devlet ve askeri hedef seçer?Devletle askerin gücünü yok edebileceği ana kadar onu didikleyip duran, bununla da yetinmeyip askerin ve devletin asıl güç derinliği olan milletinin neznindeki itibarını iki paralık etmeye çalışan bu mütareke medyasına artık ne demeli?Suret-i Hak'tan görünüp de hak düşmanlığı yapan, milletten, devletten, askerden, dinden yana gözüküp de millet-devlet-asker-din düşmanlığı yapan bu siyasetteki-medyadaki-kültürdeki-ekonomideki beslemelere bilmem artık ne demeli?Bir şey demeleri gerektiği halde, bir şey demeyenlere bilmem artık ne demeli?
 
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.