Dünyadaki bütün insanların neredeyse ortak derdi borçlanmadır. Borçlanmanın bu kadar yoğun olarak sosyal yaşantımızda sorunlar teşkil etmesinin asıl nedeni ekonominin temellerinin faiz üzerine oturtulmasıdır. Borçlanma, karşılıklı yardımlaşma niyetiyle teşvik edilmiş, borç vermenin sadaka ile eş anlamda görülmesi ile de toplumsal dayanışmanın sağlam temeller üzerinde devamı sağlanmak istenmiştir. Türk İslam toplumlarında borçlanma asırlarca ihtiyaç sahibinin ihtiyacını temin etmiş, ama hiçbir zaman ne borç alan ve ne borç veren kimseler asla ne haddini aşmış ne de biri birini üzmemiştir.
Borçlanmanın iyi niyet dışına çıkartılıp, ihtiyaçları temininden çok lükse ve israfa yöneldiği, faizin yaygınlaştırılmasıyla paranın tekelleşmesini körükleyen bir konuma girdiği ilk günden bu yana insanlık için sıkıntı kaynağı olmuştur. Birileri her ne kadar "borç yiğidin kamçısıdır" atasözünü hayra yorsa da aslında bu sözün aslı pek de hayra yoracak halde değildir. "Borç yiğidin kamçısıdır" sözünün gerçek manasını anlamak için sosyal yansılarına bakılmalıdır. Nedir sosyal yansımaları; Hangi borçlunun yüzü gülmüş, hangi borçlunun alacaklısı karşısında boynu bükük değil? Hiçbirinin..! Öyleyse borç yiğidin elinde bir güç mesabesinde kamçı değildir. Borç yiğidin sırtına vurulan ve onun sürekli gücüne engel teşkil eden ve sırtına vurulan bir kamçı mesabesindedir. Görüldüğü gibi atasözlerimiz bile istendiği gibi çarpıtılıp, kötü emellere amaç olarak kullanılmaktadır.
"Borç yiğidin kamçısıdır" sözü, güç manasında yorumlanıp, borçlanmayı teşvik etmekteki temel maksat; olsa olsa bir milleti köleliğe alıştırmak için kullanılan tuzaktır. Borç alına alına gelinen durum meydandır. Millet ve devlet olarak bırakın borç azaltmayı, borcu bile borçla ödeyerek sırtımızdaki kamburlar gün geçtikçe artmaktadır. Fert fert koskoca bir milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini borç batağına böylece sürükledir. Sonuç herkesçe malumdur..!
Esas itibariyle darda kalan fertlerin sıkıntılarını çözmek maksadıyla borçlanmasına müsaade edilmiş ve borçlu ile alacaklısı arasındaki münasebetlerde olabilecek sıkıntılar da Allah'ın ve Resulünün ortaya koyduğu temel ölçülerle çözüme kavuşturulmuştur. Ama ne yazık ki dindar olanından olmayanına, merhametli olanından olmayanına, kadınından erkeğine, borç konusunda ölçü kalmamış, hemen herkesin borç konusunda canı yanmaktadır. Ne borç alan, ne borç veren birbirinin hukukunu düşünmez olmuştur. Borç konusu toplumsal sorunların en başında gelmektedir.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024