Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak Müminlerin özelliklerini sıralarken: "Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler" buyuruyor. Yani bir Müslüman hiçbir anlamı olmayan, hiçbir işine yaramayan, ne faydası ve zararı olan şeylerle meşgul olmamalı, demek istenen bu. Ve belki de bizim günlük hayatımızda en fazla yaptığımız şey, bizi hiç ama hiç ilgilendirmeyen işlerle haddinden fazla meşgul olmamızdır. İki insan bir araya gelse, hiç ilgisi olmayan bir konuyu konuşmaya başlar. İlk akla geleni, futbol. Falan takım, fesmekan takımı muhabbeti başlar. Aslında muhabbet de denmez buna. Çünkü "muhabbet" "hub" kökünden gelir ve sevgi, dostluk, kardeşlik gibi manalar gelir. Dikkat edin, biz sevgiyi, muhabbeti, dostluğu pekiştirecek konularda konuşmayız. Buna şöyle bir orjinal tabir kullanırlar; "İttifak ettiğimiz konularda konuşmayıp, ihtilaflı konularda konuşmak." Bu, bizim en fazla sevdiğimiz şey. Tartışmak. Niza etmek. Münakaşa yapmak. Ve mücadele.
Kadının saç örgüsüne de aynı kelimeden isim verilir; "cidal." Nasıl ki, saç örgüsünde her şey birbirine karışmış haldedir. Mücadelede de fikirler, düşünceler, tezler net değildir. Niyet ve masatlar da net değildir. İşte böyle bir ruh haliyle başlarız konuşmaya. Neyi mi? Bizi hiç ilgilendirmeyen şeyi. A isimli bir futbol takımı şampiyon olsa bizim neyimize, B isimli bir futbol takımı şampiyon olsa bize ne? Ne kazanıp, ne kaybedeceğiz?
Menfaatperest değiliz ama, bizim ne karımız var bu işten?
Hiç.
Maaş mı verecekler bize?
Hayır.
Sayılı olan nefesimizin kaçını bu uğurda harcadık acaba? Sayılı olan paramızı vara yoğa harcar mıyız?
Cebimizde yirmi tane elli bin liramız olsa, yolda yürürken tek tek çıkartıp serper miyiz?
Kuşlar yesin diye.
Adamlar desin diye.
İyi de sayılı nefes para gibi de değil ki. Onun telafisi mümkün değil. Borç para almanız mümkün ama, borç nefes alamazsınız.
Veresiye birşeyler alabilirsiniz, ama veresiye nefes alamazsınız. Aldığımız ve verdiğimiz her nefesin madem ki hesabını vereceğiz, o halde bunu nerede harcadığımıza dikkat etmemiz gerekmez mi? Bu bizim mümin olmamızın da gereği.
Ne buyurmuştu Cenab-ı hak?: "Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler." Bize düşen bizim lehimizde olanı elde etmektir. Buna benzer bir başka olay daha var; "Hz. Peygamber (as): Beni Hud Suresi ihtiyarlattı" buyuruyor. Hûd Suresi'ndeki şu ayet: "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" Hocalarımızdan yıllarca bu konuda vaazlar dinledik. Muhterem cemaat, Hûd sûresi Hz. Peygamberi (as) ihtiyar etti? Oysa ayetin devami var: "Seninle beraber tövbe edenler (de emrolundukları gibi dosdoğru olsunlar)?"
Ayetin tamamı şöyle: "O halde seninle beraber tövbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol!.." Bu ilahî emir Hz. Muhammet'i (as) kocaltıyor da, ya onunla beraber olanlar ne alemde? Onların, yani bizim böyle bir derdimiz var mı?
Nasıl olsa Hz. Peygamber bu emir karşısında kocadı, bizim kocamamıza gerek mi yok?
24 saatin bir muhasebesini yapalım lütfen. Bu zaman zarfında çene yorduğumuz, nefes tükettiğimiz kaç mesele bizi ilgilendiriyor?
Dünya ve ahretimiz için hangisi gerekli bu meselelerin? Ve harcadığımız o nefeslerin hesabını verebilecek miyiz?
Şimdilik bu kadar yeter.
Kadının saç örgüsüne de aynı kelimeden isim verilir; "cidal." Nasıl ki, saç örgüsünde her şey birbirine karışmış haldedir. Mücadelede de fikirler, düşünceler, tezler net değildir. Niyet ve masatlar da net değildir. İşte böyle bir ruh haliyle başlarız konuşmaya. Neyi mi? Bizi hiç ilgilendirmeyen şeyi. A isimli bir futbol takımı şampiyon olsa bizim neyimize, B isimli bir futbol takımı şampiyon olsa bize ne? Ne kazanıp, ne kaybedeceğiz?
Menfaatperest değiliz ama, bizim ne karımız var bu işten?
Hiç.
Maaş mı verecekler bize?
Hayır.
Sayılı olan nefesimizin kaçını bu uğurda harcadık acaba? Sayılı olan paramızı vara yoğa harcar mıyız?
Cebimizde yirmi tane elli bin liramız olsa, yolda yürürken tek tek çıkartıp serper miyiz?
Kuşlar yesin diye.
Adamlar desin diye.
İyi de sayılı nefes para gibi de değil ki. Onun telafisi mümkün değil. Borç para almanız mümkün ama, borç nefes alamazsınız.
Veresiye birşeyler alabilirsiniz, ama veresiye nefes alamazsınız. Aldığımız ve verdiğimiz her nefesin madem ki hesabını vereceğiz, o halde bunu nerede harcadığımıza dikkat etmemiz gerekmez mi? Bu bizim mümin olmamızın da gereği.
Ne buyurmuştu Cenab-ı hak?: "Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler." Bize düşen bizim lehimizde olanı elde etmektir. Buna benzer bir başka olay daha var; "Hz. Peygamber (as): Beni Hud Suresi ihtiyarlattı" buyuruyor. Hûd Suresi'ndeki şu ayet: "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" Hocalarımızdan yıllarca bu konuda vaazlar dinledik. Muhterem cemaat, Hûd sûresi Hz. Peygamberi (as) ihtiyar etti? Oysa ayetin devami var: "Seninle beraber tövbe edenler (de emrolundukları gibi dosdoğru olsunlar)?"
Ayetin tamamı şöyle: "O halde seninle beraber tövbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol!.." Bu ilahî emir Hz. Muhammet'i (as) kocaltıyor da, ya onunla beraber olanlar ne alemde? Onların, yani bizim böyle bir derdimiz var mı?
Nasıl olsa Hz. Peygamber bu emir karşısında kocadı, bizim kocamamıza gerek mi yok?
24 saatin bir muhasebesini yapalım lütfen. Bu zaman zarfında çene yorduğumuz, nefes tükettiğimiz kaç mesele bizi ilgilendiriyor?
Dünya ve ahretimiz için hangisi gerekli bu meselelerin? Ve harcadığımız o nefeslerin hesabını verebilecek miyiz?
Şimdilik bu kadar yeter.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024