logo
20 NİSAN 2024

BTP Genel Bşk. Prof. Dr. Haydar Baş: "3 Kasım son şans"

27.10.2002 00:00:00
100 milyarın altında geliri olan hiçbir vatandaştan vergi alınmayacağını, Nasreddin Hocanın elindeki kuş misali, maaşların, kolu, kanadı, başı kesik kuş gibi olmayacağını, kesintilerin kalkarak maaşların % 100 zamlı olarak işçinin, memurun eline geçeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Yok bütçe müsait değil, yok kaynak müsait değil. Çalmaya gelince müsait, hortumlamaya gelince müsait, millete gelince müsait değil. Yapamıyorsan çekil git. Bunu yapacak irade var. Varlığını da 3 Kasım'dan sonra herkes

görecek" dedi.

Bağımsız Türkiye Partisi, iktidara yürüyüş miting ve konferanslarına Malatya ve Adıyaman ile devam etti. Malatya Kernek Meydanı ile Adıyaman Bozdoğan Otelin nezih salonunu tıka bas dolduran Malatya ve Adıyamanlılar, Türkiye'nin makus talihini değiştirecek BTP iktidarına giden yola döşenen taşları perçinlediler.

Malatya'da halka, Adıyaman'da da BTP projelerini halka anlatacak ve bunu 3 Kasım'da sandığa yansıtmayı sağlayacak kadroya hitaben yaptığı konuşmada BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin ifade edilmesi çok zor günler yaşadığını, tepe taklak gitmekte olduğunu, Maliyesinin elden çıkmış vaziyette bulunduğunu belirterek tek çıkış yolunun bir BTP iktidarı olduğunun altını çizdi.

"Diğer partilernadasa bırakılacak"

Halkı inim inim inleten enflasyonu aşağı çekmek bahanesiyle ortaya çıkanların memleketin bu derdine çare olamadıklarını, enflasyon maliyet enflasyonu olmasına rağmen talep enflasyonu reçetesi uygulamakta ısrar ettiklerini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Türkiye'de maliyetten kaynaklanan bir pahalılık var. Bu mala yansımaktadır. Bunu ortadan kaldırmadıktan sonra önüne geçemezsiniz. Buna rağmen Türkiye'de talep enflasyonu var kuralını uyguladılar. Bu da vücutta 5 kilo kan olması lazımken bir kilo kan olmasına rağmen onu da vücuttan çekmeye benzer. Bu durumda o şahıs ölüme mahkum olmaz mı? Olur. Türkiye iktisadi açıdan bu kaderi yaşıyor. Çünkü piyasada olması gereken paranın % 90'ı yok. % 10'u var. Talebi düşürmek için onu da piyasadan emiyorlar. Vergi ile vs. bunu yapıyorlar. Böylece Türkiye'nin maliyesi dibe vurmuştur. Türkiye'deki enflasyon maliyet enflasyonudur. Maliye vergileri yüksek, sigorta vergileri yüksek, enerji ve hammadde girdileri yüksek. Kredi faizleri yüksek. Bütün bunlar imal edilen ve satılan malın fiyatına yansıyor. Pahalılığı önlemek için bu kalemleri aşağı düşürmemiz lazımdır. O zaman ucuzluk olur. İşte BTP, 'Ben bu ucuzluğu yaparım' diyor. 'Ben 100 milyarın altında geliri olan vatandaşımdan bir tek kuruş vergi almayacağım' diyor. Vergi olmayınca imal ettiği ürün üzerinden vergi yükü kalkacaktır. Yine BTP, 'Ben enerji giderlerini en az % 50 azaltacağım' diyor. Enerji ucuzladığı için de mamule yüklü yansımayacak. Yine BTP diyor ki, 'Ben sıfır faiz ile kredi vereceğim.Kim olursa olsun benden kredi istediği zaman ben ondan faiz almayacağım.' Faiz de sıfırlandığı zaman bizim imal ettiğimiz veya pazarladığımız mamulün üzerine yüklediğimiz yük çok hafif olur, değil mi? O zaman ucuzluk olur mu olmaz mı? Olur. Eğer bu sıkıntılardan kurtulalım, artık huzurumuz olsun, rahat edelim, geçimimiz yerinde olsun diyorsak bundan evvel denediğimiz bütün partileri bir dönem için nadasa bırakmamız lazımdır. Ama 'yok, bu benim 50 senelik partimdir, bundan vazgeçemem', diyeceksen bu sıkıntıyı gelecek dönem de çekeceksin."

Bu millet çok yük taşıdı

Nadasa bırakma konusunda hiçbir partinin istisna teşkil etmediğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Ak Parti'nin de aynı kategoride değerlendirilmesi gerektiğine şöyle işaret etti:

"Bir parti, 'yenilikçiyim' diyor. Bakıyoruz kadrosuna hepsi eski. Tayyip Bey kardeşimizdir. Önü kesildi. Şu anda da partisi hakkında kapatma davası açılmış. Yani karşımızda başı gitmiş bir parti var. Ülkenin geleceği devletle mücadele edecek bir zihniyetin eline teslim edilirse çekeceğiniz çok daha fazla yük olacaktır. O halde kavgayı bitirmemiz lazımdır. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. 'Yok ben kavga edeceğim', dersen, bir liralık ekmeği beş liraya, on liralık pirinci 100 liraya alırsın. Niye? Huzur olmaz, düzen olmaz da ondan. Devletle milletin birarada olması gerekiyor. Birbiri ile kavga etmesi, birbirini eleştirmesi artık milletin sırtına yüklenmiş çok büyük bir semer haline gelmiştir. Bunu bu millet taşıyamıyor. Onun için bu seçimlerde çok iyi tercihler yapmamız gerekiyor. Bütün bunlara rağmen yine Tayip Beye oy verdiniz. Bu oylar Tayyip beye gitmeyecek. ANAP'a gidecek. Çünkü ANAP'lı tam 155 isim AKP'de istikbal gördü. Başlarında Erkan Mumcu var. Yılmaz, kamuoyu yoklaması yaptı. Baktı ki % 1-2 alıyor. Onun için AK Partiye gidin dedi. Takriben 10-12 gün önce bir Pazar günü sayın Yılmaz, 'Tayyip ve arkadaşları değiştiler. Bu seçimde onları deneyelim' diyor. Bu sözün manası, 'Ey millet, gelin siz AKP'ye oy verin' demek değil midir? Sayın Yılmaz, babasına külahını bedava verir mi? Vermez de niçin 'AKP'ye oy verin', diyor. AKP'ye oy vermek suretiyle 155 milletvekili adayı kanalıyla tekrar başa geçmek için bunu söylüyor. Bu oyuna son vereceğiz. Onun için kapı kapı dolaşacak oynanan bu oyunu da, Tayyip kardeşimizin içine düştüğü durumu da millete anlatacak, BTP'yi tek başına iktidar yapacaksınız."

"Göle çalan maya tutacak"

Her iki ilde de, tarım, hayvancılık, ormancılık, madencilik, sanayi, KOBİ, esnaf gibi tüm üretici ve nakliyeci, şoför, ev hanımları, öğrenciler, evsizler, kimsesizler, özürlüler, şahit aileleri, muhtarlar, dersane kadroları, emekliler, çalışmadığı için emekli olamayanlar, toprağı olmayanlar, hastane kapılarında çile çekenler, işçiler, memurlar, köylüler, üniversiteden atılan öğrenciler, fakirlikten evlenemeyenler, çocuklar, mahkumlar ve hatta mezardakiler başta olmak üzere tüm sosyal kesimi ilgilendiren sosyal devlet projelerini anlatan Prof. Dr. Haydar Baş, kaynak konusunda da şöyle konuştu:

"Kaynak nerede diyorlar. Banka hortumcularına sorun. Onlar nereden aldı ise ben de oradan alacak ve millete dağıtacağım. Sen 42 milyar doları çalarken para var, Haydar Hoca, fakire, fukaraya, ev hanımlarına, gençlere verecek, para yok ha! Kaldı ki 650 milyar dolarlık bir kaynak paketi hazırladım. Açıklamıyorum. Çünkü siyasilerin hepsi projelerimi çaldı. Ben bu işi yaparım. Ben bütün bunları yapmama yüzde10 bin inanıyorum. Her seçimde sizi kandırdılar, dolandırdılar. Farzedin ki ben de dolandırıcıyım. Bir seçim de sizi ben dolandırayım. Kazandığınız bir şey yok ki. Amma Nasreddin Hoca'nın dediği gibi ya göle çalınan maya tutarsa. Ama söz veriyorum. Vallahi de tutar, billahi de tutar. Bu adamlar ekonomiyi bilmez. Onlar ancak liberal ekonomi der dururlar. Liberal ekonomiyi yazanların pekçoğu da Adam Smith gibi aslında papazlardır. Papazlar ekonomiyi bilecek, Haydar Hoca bilmeyecek, öyle mi? Kaynaklarımı açıklarsam çalacaklar. Sizi kandıracaklar. İş başına geldikleri zaman beceremeyecekler, siz de yine bir beş sene daha çekeceksiniz. Ben de bir beş sene daha çekmekten kurtulun diye 27 Ekim'de TRT 1'de yapılacak olan konuşmamda bunları sizlere açıklayacağım."

Bu seçim çok önemli

BTP lideri, projesi ile kaynakları ile hatta milletvekilleri ile çok farklı bir partinin, Cumhuriyet tarihinde yapacaklarını dört başı mamur bir şekilde halka açıklayan tek partinin Türkiye'ni idaresine emin adımlarla yürüdüğünü belirttiği konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Bizim vekillerimizi aranızda pek göremezsiniz. Onlar, bu kirlenmiş siyasetin böyle entrikalarını bilmediği için çekinerek de yanlarınıza gelemezler. Onlar çok samimidirler. Yüzlerine bakın gördüklerinize hiç benzemezler. Yüzleri ter temizleri Malatyalı kardeşlerimizden BTP vekili olarak istiyorum. Bu son şansımızdır. Eğer bu beş seneyi bu son şansı iyi kullanamazsak tepe taklak gidiyoruz. Maliyemiz dibe vuruyor. Bugün düzelecek, bir ay sonra düzelecek diye diye bugünlere geldik. Derviş geleli kaç sene oldu, hiçbir şey olmadı. Hem de 'Biz Maliyeyi düzelttik. Erken seçim olabilir' diyor. Sen Maliyeyi düzeltmiş olsa idin erken seçim ister miydin? 'Maliye yoluna girdi. Haydi bakalım, 2-3 sene daha' demez miydin? Düzeltemediği için erken seçim talebinde bulundu. Hep böyle yuvarlanmak suretiyle günlerimiz geçmez. Bu ülkeyi kurtarmak istiyorsak şu hale getiren, bir tanesi bile istisna değil, Meclisteki bütün partilerin tamamını nadasa bırakacağız. Yeni görüşleri ile beraber geldiğini söyleyen Cumhuriyet tarihi kadar eskiler de buna dahildir. Bu partiler Rus bebekleri gibi birbirine benziyor. Hepsi, IMF, AB diyor. 'Biz IMF'nin dediklerini harfiyyen uygulayacağız. Biz mutlaka AB'ye gireceğiz' diyor. AB'ye karşı olduklarını söyleyen bazıları da samimi değiller. Çünkü, bizzat kendileri, 'Şayet biz güçlü olsaydık, AB'ye herkesten daha evvel girerdik' diyorlar. Bunların da iç yüzleri bu. Bizleri aldattılar ve bu hale getirdiler. Bir daha aldanmayalım. BTP, Cumhuriyet tarihinde ilk defa dört başı mamur bir programla halkının karşısına çıkan tek partidir. Milletin huzuruna ne yapacağını açık olarak beyan ederek çıkan tek parti BTP'dir. Bunu iktidara getiremezseniz vebal benim olmaz, sizin olur."
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.