BTP'nin tarihi kurultayı

17 Aralık geldi ve geçti.

17 Aralık zirvesinde hükümetin verdiği tavizlere mi yanalım, yoksa bu kadar tavize rağmen bunu hala bir zafermiş gibi lanse etmelerine mi?

Neye yanacağımızı düşünüp dururken 19 Aralık'ta Ankara'da yapılan bir kurultay Türkiye'nin gündemine

oturdu.

Bağımsız Türkiye Partisi'nin 2. Olağan Kurultayı.

Mahşeri bir kalabalık; ümit dolu, sevgi dolu bakışlarla kurultayı başından sonuna kadar bir gönül ve fikir bütünlüğü içerisinde takip eden BTP'liler.

Prof. Dr. Haydar Baş Bey konuşmasını yapmadan önce tam bir bayram havasında türküler ve marşlar okundu. BTP'lilerin coşkusu arttıkça arttı.

Atılan sloganlar binlerce BTP'linin tek bir ses ve de tek bir ruh olduğunu göstermekteydi:

"Bu vatan bizimdir, bizim kalacak"

"Bu vatan, bu millet seni bekliyor"

"İşte lider, işte başbakan"

"Bağımsız Türkiye"

"Kuvay-ı Milliye engellenemez"

"Kıbrıs bizimdir, bizim kalacak"

"Üstad gelecek, dertler bitecek"

"Üstad nerede biz oradayız"

"Ne AB ne IMF tek çözüm Bağımsız Türkiye"

Ekonomist Tarık Çanak tarafından Prof. Dr. Haydar Baş Beyin ekonomi tezi olan Milli Ekonomi Modeli deklare edildi. Bu tez öyle kapsamlı bir tez ki ekonomiyi tanımından alıyor, ülkemizin ve hatta dünyanın içinde bulunduğu bütün ekonomik çıkmazların sebeplerini teşhis ediyor ve çözüm yollarını sunuyor.

Ekonomiye yepyeni bir anlam ve boyut kazandırıyor.

ABD ve diğer gelişmiş ülkelerin şu anki ekonomik modelini ortaya koyan ekonomist Friedman "Ülkeler, sebebini bilmiyorum ama, her yıl milli gelirinin büyümesi oranına bağlı olarak emisyonunu genişletmelidir" diyor.

İşte Haydar Bey, bu muhteşem modelinde Friedman'ın sebebini bulamadığı bu gerçeğin de cevabını ortaya koyuyor.

BTP Genel Başkan Yardımcılarından Selim Kotil, Prof. Dr. Haydar Baş Beyin takdim konuşmasını yaptı.

Yapmış olduğu işlere, yazdığı eserlere ve de dünya çapında almış olduğu ödüllerle bakarsanız, bu kadar hizmet ve eser bir insanın hayatına nasıl sığar diye hayret edersiniz.

Bu sebepten olacak ki Haydar Beyin yaptığı birçok çalışma üniversitelerde tez konusu olmuştur.

Haydar Beyin fikirlerinde ve eserlerinde dikkatimizi çeken en önemli noktalardan birisi de hepsinin orijinal olmasıdır. Bazılarının yaptığı gibi birilerinin eserlerinden kopya edilen çalışmalar değildir. Bu da gerçek bir profesörün ve de liderin nasıl olması gerektiğini net olarak ortaya koymaktadır.

Zaten, aziz Türk milletinin ihtiyaç duyduğu, "biz bu ülkeyi idare etmeyi beceremiyoruz, AB, ABD ve IMF gelsin bizi yönetsin" diyen mandacı zihniyete sahip kukla siyasetçiler değil, "biz bu ülkeyi kainat devleti yapacak plan, proje ve de kaynağa sahibiz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP kadrolarıdır.

Takdimden sonra büyük bir coşku ve tezahüratla Prof. Dr. Haydar Baş Bey konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.

3 saati aşkın yaptığı konuşmada Avrupa Birliği, BOP Projesi, Dinlerarası diyalog kapsamında ülkemizde yapılan Hıristiyanlaştırma faaliyetleri, madenlerimizin satışı, köy kanunu, yabancılara gayrı menkul satışı, IMF politikalarının zararları, BTP'nin Milli Ekonomi Modelinde ortaya koyduğu para politikaları ve emisyonun genişletilmesi, tarım ve hayvancılığın problem ve çözümleri, tüketimin canlandırılması ve sosyal devlet projeleri, üretim gibi ülkemizi temelden ilgilendiren mevzuları kapsamlı bir şekilde ortaya koydu.

Milletimizin özellikle üzerinde durması gerek konu şudur: Prof. Dr. Haydar Baş Bey, ucuz siyaset yapan, yarım ekmek köfteyle veya 20 milyon TL bağlanmış gülleri mitingde millete atarak milleti kafalamaya çalışan ama iktidara geldiğinde acısını milletten fazlasıyla çıkaran liderlerden değildir.

Prof. Dr. Haydar Baş Beyin 3 saati aşkın ve ayakta bu konuşmayı yapması ve de problemleri ve çözüm yollarını rakamlarla ve delilleriyle ortaya koyması aziz Türk milletine sevgisini ve güvenini ifade etmektedir.

Çünkü Türk milletinin ikna olduğu ve karar verdiği takdirde neler yapabildiği tarihin arşivlerinde kayıtlıdır.

Prof. Dr. Haydar Baş Bey "Türkiye'yi AB mezarlığına gömemeyecekler", "Bu millete Sevr'i layık görenler, bu milletin kendi Lozan'ını yeniden yazacağını çok iyi bilsinler. Tarih buna şahittir" diyerek Türk milletinin asla ümitsizliğe düşmemesini ifade etmektedir.

Geleceğe umutla bakmak, güçlü ve bütün dünyaya örnek bir model ortaya koymak ancak bu karakterlere sahip liderlerle mümkündür.

Tarihimiz bunun örnekleri ile doludur. Oğuz Kağan, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Mustafa Kemal Atatürk gibi liderlerle milletimizin şaha kalkmasının sebebi budur.

Bugün Prof. Dr. Haydar Baş da aynı milli duruşu sergilemektedir. Ülkemizi "kâinat devleti" yapacak bilgiye, birikime, projeye ve inanca sahip bir liderdir.

Bunun her geçen gün farkına varan milletimiz, akın akın BTP'ye koşmaktadır.

Her saniyesi dolu dolu ve de coşkulu geçen bu tarihi kurultayı bir köşe yazısına sığdırmak imkansız. İşi tadında bırakarak Prof. Dr. Haydar Baş Beyin kurultayın anlamının ifade eden şu cümlesiyle yazımızı bitirelim:

"Bu kurultay, bir kurultaydan öte Türk milleti ile yapılan bir iktidar nişanıdır"