Zaferlere hasrettik... Üst üste gelince, kat be kat bahtiyar olduk. Şimdi Kupa'yı kaparak, Milletçe zaferin en büyüğünü yaşamak istiyoruz
21. asrın hemen başında gelen Dünya Kupası zaferleri Türk Milleti'ni sevinçten uçuruyor. Tüm dünya Türkiye'yi, onun bağrından çıkardığı Ay-Yıldızlı onbiri konuşuyor. Malezya'dan Arjantin'e, Güney Afrika'dan Afrika'nın ortasındaki Malavi'ye, Peru'dan Kanada'ya, Vietnam'dan, Laos'a, Çin'den Moğolistan'a... Adını duymadığınız, adımızı duymayan her yerde Türk Milli Takımı'nın başarısı konuşuluyor.
Şimdi sıra KUPA'yı kapmaya geldi. Bunu başaracak güçteyiz. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Bu iş maneviyat işidir" dediği gibi, bu milletin içinde "duaları reddedilmeyen" ağzı dualıların da katkısıyla, KUPA'yı kaldıracağız.
48 yıl aradan sonra katıldığımız bu Dünya Kupası'nda som altından yapılmış o muhteşem KUPA'yı Türkiye'ye getirmenin çok büyük anlamı var. Türkiye'nin bu Dünya Kupası'nın kapması, dünyanın dört bir köşesinde büyük gürültü koparacaktır. Bunun manevi hazzı çok ama çok büyük. Maddi getirisi de öyle. Artık Türk insanı, Türk işadamı dünyanın bir ucuna gittiğinde, "Türkiye'den geliyorum" dediğinde, haritada Türkiye'nin nerede olduğunu göstermeyecek. Görkemli tarihe, engin kültürel zenginliklere sahip ülkemizi tanıtmak için saatlerce dil dökmeyecekler. "Dünya Kupası"nı kazanan, "Şampiyon Türkiye'nin" evladı olarak gidecekler... Başları dik, yürekli bir şekilde, kendine güvenerek...
RECEP BAHAR'IN ANALİZ'İ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ...
21. asrın hemen başında gelen Dünya Kupası zaferleri Türk Milleti'ni sevinçten uçuruyor. Tüm dünya Türkiye'yi, onun bağrından çıkardığı Ay-Yıldızlı onbiri konuşuyor. Malezya'dan Arjantin'e, Güney Afrika'dan Afrika'nın ortasındaki Malavi'ye, Peru'dan Kanada'ya, Vietnam'dan, Laos'a, Çin'den Moğolistan'a... Adını duymadığınız, adımızı duymayan her yerde Türk Milli Takımı'nın başarısı konuşuluyor.
Şimdi sıra KUPA'yı kapmaya geldi. Bunu başaracak güçteyiz. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Bu iş maneviyat işidir" dediği gibi, bu milletin içinde "duaları reddedilmeyen" ağzı dualıların da katkısıyla, KUPA'yı kaldıracağız.
48 yıl aradan sonra katıldığımız bu Dünya Kupası'nda som altından yapılmış o muhteşem KUPA'yı Türkiye'ye getirmenin çok büyük anlamı var. Türkiye'nin bu Dünya Kupası'nın kapması, dünyanın dört bir köşesinde büyük gürültü koparacaktır. Bunun manevi hazzı çok ama çok büyük. Maddi getirisi de öyle. Artık Türk insanı, Türk işadamı dünyanın bir ucuna gittiğinde, "Türkiye'den geliyorum" dediğinde, haritada Türkiye'nin nerede olduğunu göstermeyecek. Görkemli tarihe, engin kültürel zenginliklere sahip ülkemizi tanıtmak için saatlerce dil dökmeyecekler. "Dünya Kupası"nı kazanan, "Şampiyon Türkiye'nin" evladı olarak gidecekler... Başları dik, yürekli bir şekilde, kendine güvenerek...
RECEP BAHAR'IN ANALİZ'İ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ...