Geçen hafta Cuma akşamı Şanlıurfa'da bir bağ evinde yapılan "Kuvayı Milliye" hareketi toplantısının ardından Cumartesi de Kahramanmaraş'ta aynı manada bir toplantı yapılmıştı. Seçilen mekan yine bir bağ evi idi. Her iki toplantıda da seçkin bir işadamı ve sanayici topluluğu vardı.
Anadaolu'da bu başlık altında yapılan toplantıların her biri diğerinden daha
büyük bir coşkuya sahne oluyor. Adeta bir çığ gibi "Kuvayı Milliye" hareketi gün geçtikçe katlanarak, büyüyerek yayılıyor.
Kahramanmaraşlı kardeşlerimizin Urfa'da olduğu gibi muhterem Prof. Dr. Haydar Baş hocama gösterdikleri yakın ilgi ve alaka tek kelimeyle harikaydı.
Bu başlık altındaki toplantılar devam ediyor.
Ve "Kuvayı Milliye" ruhunun yeniden, İstiklal Savaşını verdiğimiz yıllarda olduğu gibi, Anadolu'nun her karış toprağını kuşatması için muhterem Prof. Dr. Haydar Baş ve etrafındaki seçkin kadrosuyla bu toplantılar devam edecek.
Çünkü ülkemiz İstiklal Savaşı yıllarından daha vahim bir durumdadır.
Bu manadan olarak bu hafta Cuma akşamı Bursa'daydık.
Binin üzerinde Bursalı sanayici ve işadamının iştirakiyle Uludağ'da yapılan "Kuvayı Milliye" hareketi toplantısı şu ana kadar benim iştirak ettiğim toplantıların en muhteşemiydi.
Çok nezih bir ortamda, çok saygın bir davetli topluluğunun katılımıyla yapılan Bursa toplantısında da, diğerlerinde olduğu gibi memleketin içinde bulunduğu durum, bu aziz millet üzerinde oynanan oyunlar, büyük bir gaflet
içinde bulunan idarecilerin vurdumduymazlığı delilleriyle dile getirildi.
Birilerinin, dünyanın en büyük Yahudi kuruluşu olan ADL'den, ABD'den, Vatikan'dan, Patrikhane'den, kısaca bu milletin dışından aldığı icazetle manevralar yapmaya başladığı/başlatıldığı bir dönemde "Kuvayı Milliye" öz be öz bu milletin sesidir.
Dünya Bankası'nın ve IMF'nin ortaklaşa yürüttüğü ülkeyi çökertme planı ve yapılan bunca hataya rağmen hala hiç bir şey olmamış gibi işi pişkinliğe veren siyasetçilerin hali misaller verilerek Bursalı sanayici ve işadamlarına tek tek anlatıldı.
Son konuşmayı yapan muhterem Prof. Dr. Haydar Baş hocam, yaptığı konuşmada ileri tarihlerde Bursa'da vereceğini vaat ettiği konferans dolayısıyla her konuya detaylara fazla girmeden değindi.
Memleketin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın aslında 24 saatte
çözülebileceği iddiasını yineleyerek şunları söyledi:
"Ben bunu Trabzon'daki mitingde söyledim.
İstanbul'dakinde de söyledim.
Ankara, Tandoğan'da da söyledim.
İnsan en azından beni böyle bir iddiayı yaptığıma pişman etmek için; "gel bakalım, sen bu ülkeyi 24 saatte düzlüğe çıkaracağını söylüyorsun, hadi yap
da görelim" der.
Ama benim dedem Sarıkamış'ta şehit düştüğü için mi bana değil de yıllarını ABD'de geçirmiş, bu ülke gerçeklerine yabancı insanları, ülkeyi batıranlarla aynı mantığa sahip insanları ülkeyi kurtarmakla görevlendiriyorlar.
Mantık aynı, batıranla, kurtaracağı beklenen aynı mantıkta, aynı formülü uyguluyor.
19 Şubat öncesi de bir aykırı ses olarak ben iddia ediyordum; bu hükümetin yaptığı program tutmaz. Bu programla ülke kalkınmaz, enflasyon düşmez.
Üretim olmadan, maliyet fiyatlarını artırarak bir ülkenin ekonomisi düzelmez diye bas bas bağırıyordum, o günler.
Bazı arkadaşlar bu yüzden beni eleştiriyorlardı.
Sonra 19 Şubat oldu, vay hocam sen haklıymışsın meğer demeye başladılar.
Yine söylüyorum, bu mantıkla bu ülke düzlüğe çıkarılamaz.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın yanında, dini ve milli direncimizi de yıkıyorlar.
Dinler arası diyalog adı altında Müslüman Türk insanının dini direnci yıkılıyor.
Bu ad altındaki faaliyetler bir dini yaymak gibi anlaşılmasın.
Bu faaliyetler ülkeyi bölüp parçalamaya yönelik sinsi faaliyetlerdir.
Ülkesindeki kiliseyi oradaki Müslümanlara satanların, kendi gençlerini bırakıp bu ülke gençlerini önce Hıristiyan yapıp ardından da onlara; sizin aslınız Rum'dur, Ermeni'dir demeye başlamaları dini değil milli bir tehlikedir.
Ve son söz:
Birlik ve beraberlik içinde her sıkıntının üstesinden geliriz. O birlik ve beraberliğe her zamankinden bugün daha muhtacız."
Bursa toplantısı harikaydı.
Anadaolu'da bu başlık altında yapılan toplantıların her biri diğerinden daha
büyük bir coşkuya sahne oluyor. Adeta bir çığ gibi "Kuvayı Milliye" hareketi gün geçtikçe katlanarak, büyüyerek yayılıyor.
Kahramanmaraşlı kardeşlerimizin Urfa'da olduğu gibi muhterem Prof. Dr. Haydar Baş hocama gösterdikleri yakın ilgi ve alaka tek kelimeyle harikaydı.
Bu başlık altındaki toplantılar devam ediyor.
Ve "Kuvayı Milliye" ruhunun yeniden, İstiklal Savaşını verdiğimiz yıllarda olduğu gibi, Anadolu'nun her karış toprağını kuşatması için muhterem Prof. Dr. Haydar Baş ve etrafındaki seçkin kadrosuyla bu toplantılar devam edecek.
Çünkü ülkemiz İstiklal Savaşı yıllarından daha vahim bir durumdadır.
Bu manadan olarak bu hafta Cuma akşamı Bursa'daydık.
Binin üzerinde Bursalı sanayici ve işadamının iştirakiyle Uludağ'da yapılan "Kuvayı Milliye" hareketi toplantısı şu ana kadar benim iştirak ettiğim toplantıların en muhteşemiydi.
Çok nezih bir ortamda, çok saygın bir davetli topluluğunun katılımıyla yapılan Bursa toplantısında da, diğerlerinde olduğu gibi memleketin içinde bulunduğu durum, bu aziz millet üzerinde oynanan oyunlar, büyük bir gaflet
içinde bulunan idarecilerin vurdumduymazlığı delilleriyle dile getirildi.
Birilerinin, dünyanın en büyük Yahudi kuruluşu olan ADL'den, ABD'den, Vatikan'dan, Patrikhane'den, kısaca bu milletin dışından aldığı icazetle manevralar yapmaya başladığı/başlatıldığı bir dönemde "Kuvayı Milliye" öz be öz bu milletin sesidir.
Dünya Bankası'nın ve IMF'nin ortaklaşa yürüttüğü ülkeyi çökertme planı ve yapılan bunca hataya rağmen hala hiç bir şey olmamış gibi işi pişkinliğe veren siyasetçilerin hali misaller verilerek Bursalı sanayici ve işadamlarına tek tek anlatıldı.
Son konuşmayı yapan muhterem Prof. Dr. Haydar Baş hocam, yaptığı konuşmada ileri tarihlerde Bursa'da vereceğini vaat ettiği konferans dolayısıyla her konuya detaylara fazla girmeden değindi.
Memleketin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın aslında 24 saatte
çözülebileceği iddiasını yineleyerek şunları söyledi:
"Ben bunu Trabzon'daki mitingde söyledim.
İstanbul'dakinde de söyledim.
Ankara, Tandoğan'da da söyledim.
İnsan en azından beni böyle bir iddiayı yaptığıma pişman etmek için; "gel bakalım, sen bu ülkeyi 24 saatte düzlüğe çıkaracağını söylüyorsun, hadi yap
da görelim" der.
Ama benim dedem Sarıkamış'ta şehit düştüğü için mi bana değil de yıllarını ABD'de geçirmiş, bu ülke gerçeklerine yabancı insanları, ülkeyi batıranlarla aynı mantığa sahip insanları ülkeyi kurtarmakla görevlendiriyorlar.
Mantık aynı, batıranla, kurtaracağı beklenen aynı mantıkta, aynı formülü uyguluyor.
19 Şubat öncesi de bir aykırı ses olarak ben iddia ediyordum; bu hükümetin yaptığı program tutmaz. Bu programla ülke kalkınmaz, enflasyon düşmez.
Üretim olmadan, maliyet fiyatlarını artırarak bir ülkenin ekonomisi düzelmez diye bas bas bağırıyordum, o günler.
Bazı arkadaşlar bu yüzden beni eleştiriyorlardı.
Sonra 19 Şubat oldu, vay hocam sen haklıymışsın meğer demeye başladılar.
Yine söylüyorum, bu mantıkla bu ülke düzlüğe çıkarılamaz.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın yanında, dini ve milli direncimizi de yıkıyorlar.
Dinler arası diyalog adı altında Müslüman Türk insanının dini direnci yıkılıyor.
Bu ad altındaki faaliyetler bir dini yaymak gibi anlaşılmasın.
Bu faaliyetler ülkeyi bölüp parçalamaya yönelik sinsi faaliyetlerdir.
Ülkesindeki kiliseyi oradaki Müslümanlara satanların, kendi gençlerini bırakıp bu ülke gençlerini önce Hıristiyan yapıp ardından da onlara; sizin aslınız Rum'dur, Ermeni'dir demeye başlamaları dini değil milli bir tehlikedir.
Ve son söz:
Birlik ve beraberlik içinde her sıkıntının üstesinden geliriz. O birlik ve beraberliğe her zamankinden bugün daha muhtacız."
Bursa toplantısı harikaydı.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024