FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, Anayasa değişikliği konusunda hükümeti "samimi olmamakla" suçladı. Candan, uzlaşma komisyonunun 2 yıldır çalışma yapmasına rağmen bugüne kadar ortaya ciddi bir metin ortaya koyamadığını savundu. Yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini, ancak bazı çevrelerin müdahaleye çalıştıklarını savunan Candan, "Önce kapatma kararı vermekdaha sonra kapatma davası açmak gibi bir uygulamayla karşı karşıyayız" dedi. Candan, "Aslında FP'yi yi kapatmak yetmez... Çukurlar açıp milletvekillerini de çukurlara doldurmak ve üzerlerini de toprakla örtmek hatta oy verenleri de damgalamak, sicillemek gerekir. Bu yaklaşım fevkalade yanlıştır" diye konuştu.
"Dilekçemizin reddedilmesi düşündürücü"
Veysel Candan, kapatma davasının ertelenmesi için Anayasa Mahkemesi'ne önceki gün verilen dilekçenin hemen reddedilmesinin düşündürücü olduğunu da iddia ederek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin daha önce Refah Partisi ile ilgili olarak verilen kapatma kararını bozduğu yönünde duyumlar aldıklarını, yargıçların daha rahat karar verebilmesiiçin kararın sonucunu beklemeleri gerektiğini" savundu. Candan, "Kaldı ki Parlamento'da 5 parti, Anayasa'nın 69'uncu maddesindeki parti kapatılmasıyla ilgili şartların daha objektif olması kriteri üzerinde uzlaşmışlardır" dedi.
Demokratik hukuk devleti kurallarının ihlal edildiğini, suni iddialarla davalar açıldığını öne süren Candan, şöyle devam etti: "Madem ki hukuk ihlal ediliyor, madem ki parlamentoda siyaset yapma alanı daralıyor, o zaman bazı milletvekili arkadaşlarımızın (sine-i millete dönelim) demeleri bize göre gayet haklıdır. Bu konuda zaten partinin alacağı bir karar yoktur. Anayasa'yı etkiler mi? Hayır.Bu doğrudan doğruya milletin iradesine dönmektir ve millete güvenmektir. Hiçbir yeri etkileme gibi bir amacı da olamaz. Sine-i millete dönersek bunun bir tek amacı vardır, o da Parlamento'ya daha güçlü gelip, milli iradeyi TBMM'de hakim kılmaya çalışmaktır."
"Dilekçemizin reddedilmesi düşündürücü"
Veysel Candan, kapatma davasının ertelenmesi için Anayasa Mahkemesi'ne önceki gün verilen dilekçenin hemen reddedilmesinin düşündürücü olduğunu da iddia ederek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin daha önce Refah Partisi ile ilgili olarak verilen kapatma kararını bozduğu yönünde duyumlar aldıklarını, yargıçların daha rahat karar verebilmesiiçin kararın sonucunu beklemeleri gerektiğini" savundu. Candan, "Kaldı ki Parlamento'da 5 parti, Anayasa'nın 69'uncu maddesindeki parti kapatılmasıyla ilgili şartların daha objektif olması kriteri üzerinde uzlaşmışlardır" dedi.
Demokratik hukuk devleti kurallarının ihlal edildiğini, suni iddialarla davalar açıldığını öne süren Candan, şöyle devam etti: "Madem ki hukuk ihlal ediliyor, madem ki parlamentoda siyaset yapma alanı daralıyor, o zaman bazı milletvekili arkadaşlarımızın (sine-i millete dönelim) demeleri bize göre gayet haklıdır. Bu konuda zaten partinin alacağı bir karar yoktur. Anayasa'yı etkiler mi? Hayır.Bu doğrudan doğruya milletin iradesine dönmektir ve millete güvenmektir. Hiçbir yeri etkileme gibi bir amacı da olamaz. Sine-i millete dönersek bunun bir tek amacı vardır, o da Parlamento'ya daha güçlü gelip, milli iradeyi TBMM'de hakim kılmaya çalışmaktır."