Hükümet, PKK ile girdiği 'açılım' kamuflajlı 'pazarlık' sürecinde, devletin asli kimliğini tamamen terk etmiş durumda. Bölge halkı olarak sadece PKK'yı görüyor, sadece PKK ve uzantıları ile masaya oturuyor. Oysa Güneydoğu'da PKK yanlısı olmayan milyonlarca vatandaşımız var ve bunlar seslerini çıkaramaz duruma geldiler. Gelişmelerden son derece rahatsızlar. Güneydoğu'da devlet otoritesi hatta devlet diye bir kavramın kalmadığına dair feryat edercesine şikâyetlerde bulunan pek çok mesaj alıyoruz. Bunlardan biri önceki gün Cizre'den geldi. Cizre'de Salı günü oynanan Gençlerbirliği-Cizrespor maçı sonrası yine olaylar çıktı. Sokaklar yine ateş çemberiydi. Cizreli Yeni Mesaj okuru bir vatandaşımız Abdullah Bey, Cizre'nin içine düştüğü bu durumu aktardı bana. Önceki akşam saatlerinde mesaj kutuma düşen satırlar Güneydoğu'daki 'gerçek' durumu ortaya koyuyordu. Şöyle diyordu Abdullah Bey: "Bölgemiz Güneydoğu'da ve bilhassa memleketim Cizre'de meydana gelen olaylardan, vatandaşlar olarak çok tedirginiz. Son 5 yıldır çözüm süreci safsatasıyla uygulanan politikalar yüzünden şehirlerimiz barut fıçısına döndü. Adeta kendi evimizden çıkamaz olduk. Fırından ekmek almaya gidemediğimiz zamanlar oluyor. Can güvenliğimiz kalmadı. Burada devlet yok. Asker ve polis, şehir güvenliğini sağlayamaz hale geldi. Asker kışlaya, polis karakola sıkışmış durumda. Biz eski günleri mumla arıyoruz. Millet de bunu görmezden geliyor. Burada devlet ve yargı işleyemiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin düştüğü hale bakın. Utanç verici bir hale getirdiler koskoca devleti. Bunun vebali bu ülkeyi yönetenlerin boynunadır. Ülkeyi paramparça ettiler. Kürt açılımı dediler, Ermeni açılımı dediler, Roman açılımı dediler, böldüler de böldüler. Ne olacak bu ülkenin hali? Bu gaflet daha ne kadar sürecek? Ben Cizre'den size sesleniyorum, devletin ayağa düştüğü yere huzur gelir mi, istikrar gelir mi, açılım gelir mi? Devletin olmadığı yerde barış gelir mi? Her gün korku ile yaşadığımız sokaklarda açılım olur mu? Bu gaflet uykusundan uyanmamızı isteyen bir Cizreli olarak hepinize saygılar sunuyorum." Abdullah kardeşimizin haklı feryadını bütün Türkiye'ye ilan ediyorum. "Açılım, açılım" diyerek çılgınca bir teslimiyet içine girenler, Abdullah Bey'in "Devletin ayağa düştüğü yere açılım gelir mi?" diye Cudi Dağı'nın eteklerinden sorduğu o enfes soruya kulak vermeli. Bu ülkenin gerçek birliği, dirliği ve gerçek açılım bu çağrıda gizli?